Translation of "Arkadan" in English

Düşman arkadan saldırdı.

The enemy attacked from behind.

Arkadan saldırıya uğradık.

We were attacked from behind.

Klavye arkadan aydınlatmalı.

The keyboard is backlit.

Arkadan bir el kalktı.

A hand was raised behind.

O bana arkadan saldırdı.

He attacked me from the rear.

Saklanarak ona arkadan yaklaştı.

He sneaked up behind him.

Tom, Mary'ye arkadan saldırdı.

Tom attacked Mary from behind.

Tom Mary'ye arkadan sarıldı.

Tom hugged Mary from behind.

Bu bluz arkadan düğmelenir.

This blouse buttons at the back.

Beni arkadan itmeyi bırak.

Stop pushing me from behind!

Mary saçını arkadan bağladı.

Mary flipped her hair back.

Onlar bana arkadan saldırdılar.

They attacked me from behind.

Tom ve Mary arkadan girecek.

Tom and Mary will enter from the back.

Bunlardan biri bana arkadan vurdu.

One of them hit me in the back.

O beni arkadan bıçaklamaya çalıştı.

He tried to stab me in the back.

Polis Tom'un ellerini arkadan kelepçeledi.

The police handcuffed Tom's hands behind his back.

Tom, Mary'nin ellerini arkadan bağladı.

Tom tied Mary's hands behind her back.

Arabama arkadan çarpıldığı zaman boynum kırıldı.

My neck snapped when my car was hit from behind.

Ben, birinin arkadan adımı seslendiğini duydum.

I heard someone call my name from behind.

Onlara güvenmiştim ve beni arkadan bıçakladılar.

I trusted them, and they stabbed me in the back.

Sami, Leyla tarafından arkadan saldırıya uğradı.

Sami was attacked from behind by Layla.

arkadan gelen ağlama ve çığlık seslerini duyabiliyordum.

as teargas bombs exploded in the streets.

arkadan gelenler de yalnız, kimyasal izler bırakıyorlar

those who come from behind also leave chemical traces alone

Bu at birisi ona arkadan yaklaştığında tekmeler.

This horse kicks when anyone comes up from behind.

Ona güvendim ve o beni arkadan bıçakladı.

I trusted him, and he stabbed me in the back.

şu an bir arkadan ses mi geliyor sanki?

Is it sounding from behind right now?

arkadan gelen karıncalar bu kimyasal izleri takip ederek ilerliyorlar

ants from behind are following these chemical traces

çocuklarla yarışıyorsunuz belli bir yere gelmişsiniz ve arkadan şu ses

you compete with the children, you came to a certain place and that voice from behind

Bir yabancı omzuma arkadan dokundu. Beni başka birisiyle karıştırmış olmalı.

A stranger tapped me on the shoulder from behind. He must have mistaken me for someone else.