Translation of "Apartman" in English

0.011 sec.

Examples of using "Apartman" in a sentence and their english translations:

Apartman yanıyor.

The apartment building is on fire.

Apartman patladı.

The building burst into flames.

Benim apartman yakındır.

- My apartment is near here.
- My apartment is near.

Bir apartman kiraladık.

We rented an apartment.

Apartman dairemi seviyorum.

I love my apartment.

Apartman dairemi beğeniyorum.

I like my apartment.

Bir apartman dairesinde yaşıyorum.

- I live in an apartment.
- I live in a flat.

Haftalık apartman dairesi kiraladık.

We rented the apartment by the week.

Bir apartman dairesinde oturuyorsun.

You live in an apartment.

Bu doğru apartman değil.

- It isn't a real apartment.
- It isn't a true apartment.

Apartman dairemden nefret ediyorum.

I hate my apartment.

O bir apartman dairesinde yaşıyor.

- He lives in a flat.
- He lives in an apartment.

Uzun zaman önce apartman aldık.

We bought the apartment a long time ago.

Birkaç yıl önce apartman aldık.

We bought the apartment a few years ago.

O bir apartman dairesi arıyor.

- She is looking for an apartment.
- He is looking for an apartment.

Biz bir apartman dairesi arıyoruz.

We are looking for an apartment.

Dan apartman dairesini Linda'ya verdi.

Dan lent Linda his apartment.

Tom'un kendi apartman dairesi var.

Tom has his own apartment.

Benim apartman dairem buraya yakın.

- My apartment is near here.
- My apartment is near.
- My flat is near.
- My flat is near here.

Apartman dairemi erkek kardeşimle paylaşıyorum.

I'm sharing my flat with my brother.

Birisi apartman daireme zorla girdi.

- Someone broke into my apartment.
- Somebody broke into my apartment.

Tom apartman dairesine geri koştu.

Tom ran back into his apartment.

Tom bir apartman dairesinde yaşıyor.

- Tom lives in an apartment.
- Tom is living in an apartment.

Tom bir apartman bloğunda yaşıyor.

Tom lives in an apartment complex.

Sami bir apartman dairesinde kalıyordu.

Sami was staying at a condo.

Bir apartman dairesi bulmak zor olabilir.

Finding an apartment can be difficult.

Bizim üstümüzde bir apartman dairesinde yaşar.

She lives in an apartment above us.

Çok uzun zaman önce apartman almadık.

- We didn't buy the apartment that long ago.
- We didn't buy the apartment very long ago.

Tom benimle aynı apartman binasında yaşardı.

Tom used to live in the same apartment building as me.

O aynı apartman dairesinde mi yaşıyor?

Does he live in the same apartment building?

Tom bir apartman dairesinde yalnız yaşıyor.

Tom lives alone in an apartment.

Tom Boston'da bir apartman almak istiyor.

Tom wants to buy an apartment in Boston.

Benim apartman dairem sessiz ve temiz.

My apartment is quiet and clean.

Apartman dairesinin bir bahçesi var mı?

Has the flat got a garden?

Apartman dairesinde bir telefon var mı?

Is there a telephone in the flat?

Apartman dairesinin bir garajı var mı?

- Has the flat got a garage?
- Does the flat have a garage?

Apartman dairesinde iki banyo var mıdır?

Are there two bathrooms in the flat?

Kiralamak için bir apartman dairesi arıyorum.

I'm looking for an apartment to rent.

Caddenin diğer tarafındaki apartman dairelerinde yaşıyoruz.

We live in the block of flats just there on the other side of the street.

Yolun hemen karşısındaki apartman dairelerde yaşıyoruz.

We live in the block of flats just across the road.

Ebeveynlerim apartman inşa edip beni ve kardeşlerimi

my parents were able to erect a block apartment

Yüksek apartman kompleksleri, gelişmiş liman bölgesi, gökdelenler

for a modern, urban lifestyle: high-rise apartment complexes, developed waterfronts, skyscrapers,

New York'ta yaşarken bir apartman dairesi kiraladık.

We rented an apartment when we lived in New York.

O, bir apartman dairesinde tek başına yaşıyor.

He lives alone in an apartment.

Apartman dairesinin üç yatak odası var mı?

- Has the flat got three bedrooms?
- Does the flat have three bedrooms?

Tom Mary'nin üzerinde bir apartman dairesinde yaşıyor.

Tom lives in the apartment above Mary.

Tom şimdi yaşadığım aynı apartman dairesinde yaşardı.

Tom used to live in the same apartment building as I do now.

Bu apartman dairesinde bir kötü ruh yaşıyor.

- In this flat lives an evil spirit.
- In this apartment lives a wicked spirit.

Apartman ucuz fakat sadece ortak banyoları var.

The apartment is cheap, but it only has communal bathrooms.

Tom apartman dairesini 2.30'da terk etti.

Tom left his apartment at 2:30.

Tom apartman dairemize nasıl girdiğini söyledi mi?

Did Tom say how he got into our apartment?

Bu kadar uzun zaman önce apartman almadık.

- We didn't buy the apartment that long ago.
- We didn't buy the apartment very long ago.

Bizim apartman dairesi oldukça harika görünmeye başlıyor.

Our apartment is starting to look pretty cool.

Ne oldu? Tüm apartman dairesinde su var.

What happened? There's water in the whole apartment.

Park Caddesinde küçük bir apartman dairesinde yaşıyorum.

I live in a small apartment on Park Street.

Okuyup da ne olacak sanki apartman yöneticisi olacak

read and what will happen as if the apartment manager

Bu apartman dairesi için ne kadar kira veriyorsunuz?

How much rent do you pay for the apartment?

Pekâlâ, o zaman Pushkin apartman için ödeyecek mi?

Well, will Pushkin pay for the apartment then?

Tom ayın sonuna kadar apartman dairesinden taşınmak zorunda.

Tom has to move out of his apartment by the end of the month.

Tom Park Caddesinde küçük bir apartman dairesinde yaşıyor.

Tom is living in a small apartment on Park Street.

Apartman daireni döşemek size çok pahalıya mal olacak.

It'll cost you a lot to furnish your apartment.

Tom son günlerde yeni bir apartman dairesine taşındı.

Tom has recently moved into a new apartment.

- Amcam bir apartman dairesinde yaşamaktadır.
- Amcam bir dairede yaşıyor.

My uncle lives in an apartment.

Tom Mary'ye onun apartman dairesi için bir anahtar verdi.

Tom gave Mary a key to his apartment.

Bir apartman inşa etmek için eski evlerini yıkmaya karar verdiler.

They decided to demolish their old house in order to build an apartment complex.

Onlar bitişiğimize görüşümüzü berbat edecek bir apartman dairesi inşa ediyorlar.

They are building an apartment building next door, which will ruin our view.

Tom uzun bir süre yeni bir apartman dairesi bulmaya çalışıyor.

Tom has been trying to find a new apartment for quite a while.

- O, apartmanda yaşıyor.
- O apartmanda yaşıyor.
- O bir apartman dairesinde yaşar.

- He lives in a flat.
- He lives in an apartment.

Mary annesi ve iki genç erkek kardeşiyle bir apartman dairesinde yaşıyor.

Mary lives in an apartment with her mother and two younger brothers.

Şimdilik amcamla birlikte kalıyorum fakat daha sonra küçük bir apartman dairesine taşınacağım.

I am staying with my uncle for the time being, but later I will move to a small apartment.

- Yaşadığım apartman binasında evcil hayvanlara izin verilmez.
- Yaşadığım apartmanda hayvan beslemek yasak.

Pets aren't allowed in the apartment building where I live.

- Polis aracının zırh kaplaması apartman sakinlerinin hayatlarını kurtardı.
- Polis aracının zırhı yolcularının hayatlarını kurtardı.

The police vehicle's armor plating saved the lives of its occupants.

İki kız ve üç erkek bir apartman dairesinde yaşıyor, her biri farklı bir ülkeden geliyor.

Two girls and three boys live in the apartment, each one coming from a different country.