Translation of "Dairesinde" in English

0.011 sec.

Examples of using "Dairesinde" in a sentence and their english translations:

Tom dairesinde yalnız.

Tom is alone in his apartment.

Sami dairesinde oturuyordu.

Sami was sitting in his apartment.

Sami kendi dairesinde.

Sami is in his apartment.

O, dairesinde yalnız yaşıyor.

- He lives alone in an apartment.
- He lives alone in his flat.

Bir apartman dairesinde yaşıyorum.

- I live in an apartment.
- I live in a flat.

Tom dairesinde etrafına bakındı.

Tom looked around at his apartment.

Tom dairesinde yalnız oturuyordu.

Tom was sitting alone in his apartment.

Bir apartman dairesinde oturuyorsun.

You live in an apartment.

Tom'un dairesinde klima yok.

Tom's apartment has no air conditioning.

O bir apartman dairesinde yaşıyor.

- He lives in a flat.
- He lives in an apartment.

Vergi dairesinde bir arkadaşım var.

I've got a friend at the IRS.

Tom'un dairesinde başka ne buldun?

What else did you find in Tom's apartment?

Tom dairesinde bir piton besledi.

Tom kept a pet python in his apartment.

Tom bir apartman dairesinde yaşıyor.

- Tom lives in an apartment.
- Tom is living in an apartment.

Leyla, Kahire'deki dairesinde ölü bulundu.

Layla was found dead in her apartment in Cairo.

Sami bir apartman dairesinde kalıyordu.

Sami was staying at a condo.

- Tom'un dairesinde bir ahır kapısı var.
- Tom dairesinde bir ambar kapısına sahip.

Tom has a barn door inside his apartment.

Bizim üstümüzde bir apartman dairesinde yaşar.

She lives in an apartment above us.

O bana onu dairesinde karşılamamı söyledi.

He told me to meet him at his apartment.

Hâlâ vergi dairesinde arkadaşlarının olduğunu bilmiyordum.

- I didn't know you still had friends at the IRS.
- I didn't know that you still had friends at the IRS.

O aynı apartman dairesinde mi yaşıyor?

Does he live in the same apartment building?

Tom bir apartman dairesinde yalnız yaşıyor.

Tom lives alone in an apartment.

Apartman dairesinde bir telefon var mı?

Is there a telephone in the flat?

Apartman dairesinde iki banyo var mıdır?

Are there two bathrooms in the flat?

Fadıl saldırıya uğradı ve dairesinde vuruldu.

Fadil was attacked and shot in his apartment.

Sami, Leyla'nın cesedini Leyla'nın dairesinde buldu.

Sami discovered Layla's body in her apartment.

O, bir apartman dairesinde tek başına yaşıyor.

He lives alone in an apartment.

Almanya'da bir kişi sadece evlendirme dairesinde evlenebilir.

In Germany, people can only get married at the registry office.

Tom Mary'nin üzerinde bir apartman dairesinde yaşıyor.

Tom lives in the apartment above Mary.

Tom şimdi yaşadığım aynı apartman dairesinde yaşardı.

Tom used to live in the same apartment building as I do now.

Bu apartman dairesinde bir kötü ruh yaşıyor.

- In this flat lives an evil spirit.
- In this apartment lives a wicked spirit.

Tom bana onunla onun dairesinde buluşmamı söyledi.

Tom told me to meet him at his apartment.

Ne oldu? Tüm apartman dairesinde su var.

What happened? There's water in the whole apartment.

Park Caddesinde küçük bir apartman dairesinde yaşıyorum.

I live in a small apartment on Park Street.

Sami, Leyla'yı dairesinde bir silah tutarken buldu.

Sami found Layla inside his apartment, holding a gun.

Sami, Leyla'nın dairesinde çok fazla zaman geçirdi.

Sami spent so much time at Layla's apartment.

Sami'nin kafası kesilmiş cesedi Leyla'nın dairesinde keşfedildi.

Sami's decapitated body was discovered inside Layla's apartment.

Onun dairesinde bir kedinin sallanacağı kadar yer yok.

There isn't enough room to swing a cat in his flat.

Tom Park Caddesinde küçük bir apartman dairesinde yaşıyor.

Tom is living in a small apartment on Park Street.

- Amcam bir apartman dairesinde yaşamaktadır.
- Amcam bir dairede yaşıyor.

My uncle lives in an apartment.

Tom yeni dairesinde, gürültü yapan komşularıyla epey sorun yaşıyor.

Tom's having a lot of problems with noisy neighbours in his new apartment.

Sami, Leyla'nın dairesinde bulduğu deterjanla kan lekelerini temizlemeye çalıştı.

Sami tried to clean the blood stains with detergent found in Layla's apartment.

Cornelius Gurlitt Naziler tarafından çalınan 1400 sanat eserini dairesinde saklamıştı.

Cornelius Gurlitt had hidden 1400 works of art stolen by the Nazis in his apartment.

Mary John'la çalışmış olan otobüs şoförünün yan dairesinde mi oturuyor?

Does Mary live next door to the bus driver who John worked with?

Sami o gece Leyla'nın dairesinde olduğunu kızgın bir şekilde yalanladı.

Sami angrily denied he was in Layla's apartment that night.

- O, apartmanda yaşıyor.
- O apartmanda yaşıyor.
- O bir apartman dairesinde yaşar.

- He lives in a flat.
- He lives in an apartment.

Mary annesi ve iki genç erkek kardeşiyle bir apartman dairesinde yaşıyor.

Mary lives in an apartment with her mother and two younger brothers.

İki kız ve üç erkek bir apartman dairesinde yaşıyor, her biri farklı bir ülkeden geliyor.

Two girls and three boys live in the apartment, each one coming from a different country.