Translation of "Dairesi" in English

- O, Tom'un dairesi.
- Orası Tom'un dairesi.

That's Tom's apartment.

XXX dairesi nerede?

Where is the XXX department?

O, Tom'un dairesi.

That's Tom's apartment.

Bu kimin dairesi?

Whose apartment is this?

Tom'un dairesi dağınık.

Tom's apartment is cluttered.

Tom'un dairesi ferahtır.

Tom's apartment is spacious.

Tom'un dairesi ufaktı.

Tom's apartment was small.

Tom'un dairesi küçük.

Tom's apartment is small.

Orası Tom'un dairesi.

That's Tom's apartment.

Düzenli bir dairesi var.

She has a a tidy apartment.

Tom'un dairesi üçüncü katta.

Tom's apartment is on the third floor.

Haftalık apartman dairesi kiraladık.

We rented the apartment by the week.

Mary'nin dairesi çok düzenli.

Mary's apartment is very tidy.

Tom'un dairesi antikalarla doludur.

Tom's flat is full of antiques.

Tom'un dairesi antikalarla dolu.

Tom's apartment is full of antiques.

Tom'un dairesi çok düzenli.

Tom's apartment is very tidy.

Tom'un dairesi çok küçük.

Tom's apartment is really small.

Kabiliye'de bir dairesi var.

He has an apartment in Kabylie.

Tom'un büyük bir dairesi var.

Tom has a big apartment.

Tom'un dairesi gerçek bir mezbelelik.

Tom's apartment is a real mess.

Onun dairesi her zaman temizdir.

Her flat is always clean.

Tom'un güzel bir dairesi var.

Tom has a nice apartment.

O bir apartman dairesi arıyor.

- She is looking for an apartment.
- He is looking for an apartment.

Biz bir apartman dairesi arıyoruz.

We are looking for an apartment.

Tom'un kendi apartman dairesi var.

Tom has his own apartment.

Tom'un Boston'da bir dairesi var.

Tom has an apartment in Boston.

Tom'un Londra'da bir dairesi var.

Tom has a flat in London.

Sami'nin bütün dairesi berbat kokuyordu.

Sami's entire apartment smelt awful.

- Tom'un dairesi küçük ama çok rahattır.
- Tom'un dairesi küçük ama çok konforludur.

Tom's apartment is small, but it's very cozy.

Bir apartman dairesi bulmak zor olabilir.

Finding an apartment can be difficult.

Tom'un dairesi tren istasyonundan yürüme mesafesindedir.

Tom's apartment is within walking distance of the train station.

- Thomas'ın apartmanı küçüktü.
- Tom'un dairesi küçüktü.

- Tom's apartment was small.
- Tom's flat was small.

Kiralamak için bir apartman dairesi arıyorum.

I'm looking for an apartment to rent.

Onların çok güzel bir dairesi var.

They have a very nice apartment.

Sami'nin dairesi bir mezbaha gibi görünüyordu.

Sami's apartment looked like a slaughterhouse.

Tom'un dairesi hamamböcekleri tarafından istila edilmiş.

Tom's apartment is infested with cockroaches.

Sami'nin dairesi sadece beş dakika uzaklıkta.

Sami's condo is just five minutes away.

Metoroloji dairesi bu gece yağmur yağacağını söylüyor.

The weather bureau says it will rain tonight.

New York'ta yaşarken bir apartman dairesi kiraladık.

We rented an apartment when we lived in New York.

Tom'un dairesi şehir merkezine yürüme mesafesinde bulunmaktadır.

Tom's apartment is located within walking distance of the city center.

Bizim apartman dairesi oldukça harika görünmeye başlıyor.

Our apartment is starting to look pretty cool.

Tom'un dairesi tek kişi için çok büyük.

Tom's apartment is way too big for just one person.

Teyzemin aylık 550 dolara kiralık bir dairesi var.

My aunt has an apartment for rent for 550 dollars a month.

Bu apartman dairesi için ne kadar kira veriyorsunuz?

How much rent do you pay for the apartment?

Tom'un Mary'nin dairesi için bir anahtarı var mı?

- Does Tom have a key to Mary's apartment?
- Does Tom have a key to Mary's flat?
- Has Tom got a key to Mary's flat?

Yeni binanın birçok boş dairesi ve birkaç sakini vardır.

The new building has many empty apartments and few residents.

Tom Mary'ye onun apartman dairesi için bir anahtar verdi.

Tom gave Mary a key to his apartment.

Onlar bitişiğimize görüşümüzü berbat edecek bir apartman dairesi inşa ediyorlar.

They are building an apartment building next door, which will ruin our view.

Tom uzun bir süre yeni bir apartman dairesi bulmaya çalışıyor.

Tom has been trying to find a new apartment for quite a while.

Ülkemize ne borçlu olduğumuzu hepimiz biliyoruz. Vergi dairesi bize bildirir.

We all know what we owe to our country. The tax department lets us know.

- Tom'un dairesi için hâlâ anahtarın var mı?
- Tom'un dairesinin anahtarı hala sende mi?

Do you still have the key to Tom's apartment?

- Tom'un stüdyosu terebentin kokuyor.
- Tom'un stüdyo dairesi terebentin kokuyor.
- Tom'un stüdyosu terebentin gibi kokuyor.

Tom's studio smells like turpentine.