Translation of "Anlayamıyor" in English

0.010 sec.

Examples of using "Anlayamıyor" in a sentence and their english translations:

Anlayamıyor musun?

Can't you understand?

Fransızca anlayamıyor musun?

Can't you understand French?

Tom Fransızca anlayamıyor.

Tom isn't able to understand French.

Tom bizi anlayamıyor.

Tom can't understand us.

Tom seni anlayamıyor.

Tom can't understand you.

O benim hislerimi anlayamıyor.

She can't understand my feelings.

Tom'un ilgilenmediğini anlayamıyor musun?

Can't you see Tom isn't interested?

Tom, Mary'nin gerekçelerini anlayamıyor.

Tom can't understand Mary's motives.

Neden kuşkulu olduğumuzu anlayamıyor musun?

Can't you see why we're suspicious?

Burada ne olduğunu anlayamıyor musun?

Can't you see what's happening here?

Bunun imkansız olduğunu anlayamıyor musunuz?

Can't you understand that it's impossible?

Kazanın nasıl olduğunu hiç kimse anlayamıyor.

No one can understand how the accident happened.

Birçok kişi bilgisayar korsanlarının eylemlerini anlayamıyor.

- Many people cannot understand the way hackers behave.
- Many people are unable to comprehend the actions of hackers.

Tom sadece neden kalmak istediğimi anlayamıyor.

Tom just can't understand why I'd want to stay.

Onun bana söylediğini anlayamıyor gibi davrandım.

- I pretended not to be able to understand what he was telling me.
- I pretended not to be able to understand what she was telling me.

Tom başvuru formunu nasıl dolduracağını anlayamıyor.

Tom can't figure out how to fill out this application form.

Tom Mary'nin niçin kızgın olduğunu anlayamıyor.

Tom can't understand why Mary is angry.

Tom, Putin ile Stalin arasındaki farkı anlayamıyor.

Tom can't tell the difference between Putin and Stalin.

Tom, Mary'nin ona neden kızgın olduğunu anlayamıyor.

Tom can't understand why Mary is mad at him.

Birçok kişi bilgisayar korsanlarının davranış tavrını anlayamıyor.

Many people cannot understand the way hackers behave.

Tom Mary'nin niçin o kadar kızdığını anlayamıyor.

Tom can't understand why Mary got so angry.

Tom Mary'nin ne yapmaya çalıştığını anlayamıyor gibi görünüyor.

Tom can't seem to understand what Mary is trying to say.

Birçok kişi devletler ve hükümetler arasındaki farkı hemen anlayamıyor.

Many people do not immediately understand the difference between states and governments.

- Bunun imkansız olduğunu anlamayacak mısın?
- Bunun imkansız olduğunu anlayamıyor musunuz?

- Can't you understand that it's impossible?
- Can't you understand it's impossible?

- Tom'un seninle konuşmak istemediğini göremiyor musun?
- Tom seninle konuşmak istemiyor, anlayamıyor musun?

Can't you see that Tom doesn't want to talk to you?