Translation of "Anahtarının" in English

İşsiz geleceğimizi önlemenin anahtarının

I believe that the key to preventing our jobless future

Dan araba anahtarının nerede olduğunu bilmiyordu.

Dan didn't know where his car key was.

Bunun anahtarının nerede olduğunu biliyor musunuz?

Do you know where the key to this is?

Tom'un araba anahtarının bir kopyasını yaptırdı.

Tom had a copy of his car key made.

Tom Mary'nin araba anahtarının bir kopyasını çıkardı.

Tom made a copy of Mary's car key.

Tom birden cebinde araba anahtarının olmadığını fark etti.

It suddenly occurred to Tom that his car keys weren't in his pocket.

Başarının anahtarının dürüstlük olduğunu söylemeye gerek bile yoktur.

It goes without saying that honesty is the key to success.

Tom, binadaki her ışık anahtarının nerede olduğunu biliyor.

Tom knows where every light switch in the building is.

Tom kapıda durdu, ışık anahtarının açık ve kapalı olmasına baktı.

Tom stood at the door, flipping the light switch on and off.