Translation of "Almadığı" in English

Rüzgarlı almadığı sürece olur.

It's OK as long as it doesn't get windy.

O istediğini almadığı zaman küser.

- When he doesn't get his way, he sulks.
- When he doesn't get what he wants, he pouts.

Aylardır oğlundan haber almadığı için o endişeli.

She's worried since she hasn't heard from her son for many months.

Hiç kimsenin istemediği ve gelip almadığı bir valiz,

the one that nobody wants, the one that nobody comes to claim.

Bira bahçelerinin çok müşteri alıp almadığı havaya bağlı.

Whether or not beer gardens get a lot of customers depends on the weather.

O, aylardır oğlundan bir mektup almadığı için endişeli.

She's worried because she hasn't received a letter from her son for many months.

- Tom ceza almadığı için şanslı.
- Tom'un şansı varmış, cezalandırılmadı.

Tom is lucky he didn't get punished.