Translation of "Mektup" in Dutch

0.010 sec.

Examples of using "Mektup" in a sentence and their dutch translations:

- Bir mektup yazıyorum.
- Ben bir mektup yazıyorum.
- Mektup yazıyorum.

- Ik schrijf een brief.
- Ik ben een brief aan het schrijven.

- Bir mektup okuyorum.
- Bir mektup okudum.

- Ik heb een brief gelezen.
- Ik las een brief.

- O bir mektup yazdı.
- Bir mektup yazdı.

- Hij heeft een brief geschreven.
- Hij schreef een brief.

Mektup ne hakkındadır?

Waar gaat de brief over?

Mektup yarın gelecek.

De brief zal morgen aankomen.

Bir mektup yazdım.

Ik heb een brief geschreven.

Mektup zarfın içinde.

De brief is in de envelop.

Bir mektup yazacağım.

Ik ga een brief schrijven.

Bu mektup imzalanmamış.

Deze brief is niet ondertekend.

Bir mektup yazmıyorum.

Ik schrijf geen brief.

Mektup elle yazılmıştı.

De brief was met de hand geschreven.

Bir mektup yazdı.

Zij heeft een brief geschreven.

Bir mektup yazıyorum.

Ik schrijf een brief.

Bir mektup yazacağız.

We zullen een brief schrijven.

Ben mektup yazmam.

Ik schrijf geen brieven.

Ona mektup gönderdim.

Ik heb hem een brief gestuurd.

- Tom'a bir mektup gönderdim.
- Tom'a bir mektup yolladım.

- Ik heb Tom een brief gestuurd.
- Ik heb een brief naar Tom gestuurd.

- Ben arkadaşımdan bir mektup aldım.
- Arkadaşımdan bir mektup aldım.

Ik heb een brief ontvangen van mijn vriend.

- Tom'a bir mektup yazacağım.
- Ben Tom'a bir mektup yazacağım.

Ik zal Tom een brief schrijven.

Bir mektup yazıyor musunuz?

Schrijft ge een brief?

Mektup yazmak zorunda mıyım?

Moet ik een brief schrijven?

Ben bir mektup yazıyorum.

- Ik schrijf een brief.
- Ik ben een brief aan het schrijven.

Yarın bir mektup yazacağım.

- Ik zal morgen een brief schrijven.
- Ik ga morgen een brief schrijven.

Arkadaşlardan mektup almayı severim.

Ik krijg graag brieven van vrienden.

Bu, Kanada'dan bir mektup.

Dit is een brief uit Canada.

Ondan bir mektup bekliyorum.

Ik verwacht een brief van haar.

Sana bir mektup yazacağım.

Ik zal je een brief schrijven.

Çok tuhaf bir mektup.

Het is een heel vreemde brief.

Kim bir mektup yazdı?

Wie heeft een brief geschreven?

O bir mektup yazdı.

Zij schreef één brief.

Fransızca bir mektup yazdım.

Ik schreef een brief in het Frans.

O bir mektup yazacak.

Hij gaat een brief schrijven.

İngilizce bir mektup yazdım.

Ik heb een brief geschreven in het Engels.

Tom'a bir mektup yazdım.

- Ik schreef Tom een ​​brief.
- Ik schreef een brief aan Tom.

Jim'e bir mektup yazdım.

Ik heb Jim een brief geschreven.

Mektup kutusunda mektubunu buldum

Ik heb je brief in de brievenbus gevonden.

Emily bir mektup yazdı.

Emily schreef een brief.

Emily bir mektup yazıyor.

- Emily is een brief aan het schrijven.
- Emily schrijft een brief.

Sen bir mektup yazmalısın.

Je moet een brief schrijven.

Dün bir mektup yazdı.

Gisteren heeft hij een brief geschreven.

Benim mektup gönderildi mi?

Is mijn brief verzonden?

Ondan bir mektup aldım.

Ik heb een brief van haar ontvangen.

Müdür bey mektup yazmakta.

Meneer de directeur is een brief aan het schrijven.

Sana bir mektup göndereceğim.

- Ik zal een brief naar je sturen.
- Ik stuur je wel een brief.

O bir mektup yazmıyor.

Hij is geen brief aan het schrijven.

O bir mektup yazıyor.

Hij schrijft een brief.

- O şimdi bir mektup yazıyor.
- O, şimdi bir mektup yazıyor.

Ze is nu een brief aan het schrijven.

Ona uzun bir mektup yazdım.

Ik schreef haar een lange brief.

Steve Jane'den bir mektup aldı.

Steve ontving een brief van Jane.

Ona bir mektup yazmadın mı?

Heb je hem geen brief geschreven?

Lütfen artık bana mektup yazmayın.

Schrijf alsjeblieft geen brieven meer naar me.

Kocasını bir mektup ile görevlendirdi.

Ze vertrouwde haar man een brief toe.

O şimdi bir mektup yazıyor.

Ze is nu een brief aan het schrijven.

Onun annesi bir mektup yazıyor.

Haar moeder is een brief aan het schrijven.

O, bir mektup yazıyor olacak.

Hij zal een brief schrijven.

O bir mektup yazmakla meşgul.

Hij is bezig een brief te schrijven.

Ben bir mektup yazmak zorundayım.

Ik moet een brief schrijven.

O bana hiç mektup göndermedi.

Ze heeft me geen brief gestuurd

O dün bir mektup yazdı.

Gisteren heeft hij een brief geschreven.

Şimdi bir mektup yazıyor musun?

Zijt ge een brief aan het schrijven?

Kız kardeşimden bir mektup aldım.

Ik kreeg een brief van mijn zus.

Neredeyse her gün mektup yazarım.

Ik schrijf bijna elke dag brieven.

Tom, Santa'ya bir mektup yazdı.

Tom schreef een brief aan de kerstman.

Judy'ye bir mektup yazmayı planlıyorum.

Ik ben van plan om Judy een brief te schrijven.

Judy'ye bir mektup yazmak niyetindeyim.

Ik ben van plan om een brief te schrijven naar Judy.

Dün ondan bir mektup aldım.

Gisteren heb ik een brief van haar gekregen.

Lütfen bana bir mektup gönder.

Stuur mij een brief alstublieft.

İşte senin için bir mektup.

- Hier is een brief voor jou.
- Hier is een brief voor u.

Tom'a hiç mektup yazdın mı?

Heb je Tom ooit een brief geschreven?

Sık sık ondan mektup alırım.

Ik ontvang vaak brieven van hem.

Tom Mary'ye bir mektup yazdı.

Tom schreef Maria een brief.

Tom, Mary'ye bir mektup yazıyor.

- Tom is Mary een brief aan het schrijven.
- Tom is een brief aan Mary aan het schrijven.

Jimmy bir mektup yazıyor mu?

Is Jimmy een brief aan het schrijven?

Bu çok tuhaf bir mektup.

Dit is een heel vreemde brief.

İşte sizin için bir mektup.

Hier is een brief voor u.

Maria bana bir mektup yazdı.

Maria schreef me een brief.

Binlerce mektup ve e-posta aldım.

Ik kreeg duizenden brieven en e-mails.

Fred annesine uzun bir mektup yazdı.

Fred schreef aan zijn moeder een lange brief.

O geldiğinde ben bir mektup yazıyordum.

Ik was een brief aan het schrijven toen hij kwam.

Her gün ona bir mektup yazdım.

Ik schreef haar elke dag een brief.

Benim için hiç mektup geldi mi?

Zijn er brieven voor mij aangekomen?