Translation of "Alıkoyamazsın" in English

0.002 sec.

Examples of using "Alıkoyamazsın" in a sentence and their english translations:

Onun içmekten alıkoyamazsın.

- You cannot prevent him from drinking.
- You can't prevent him from drinking.

İnsanları konuşmaktan alıkoyamazsın.

You can't keep people from talking.

Yarına kadar onu alıkoyamazsın.

You can't put him off until tomorrow?

Beni bunu düşünmekten alıkoyamazsın.

You can't stop me from thinking about it.

Tom'u yarın işe gitmekten alıkoyamazsın.

You can't keep Tom from going to work tomorrow.

Tom'u bugün çalışmaya gitmekten alıkoyamazsın.

You can't keep Tom from going to work today.

- Beni bunu yapmaktan alıkoyamazsın.
- Bunu yapmama engel olamazsın.

You can't stop me from doing that.