Translation of "Alışkanlık" in English

0.005 sec.

Examples of using "Alışkanlık" in a sentence and their english translations:

Kötü bir alışkanlık.

It's a bad habit.

Sadece alışkanlık edinme.

- Just don't make it a habit.
- Just don't make a habit of it.

çünkü kötü alışkanlık edinir

because it gets bad habit

Alışkanlık nedeniyle başını kaşıdı.

He scratched his head out of habit.

Kötük alışkanlık edinmek kolaydır.

It's easy to pick up bad habits.

Bu şimdi bir alışkanlık.

It's now a habit.

Bu bitirebileceğin bir alışkanlık.

It's a habit you can break.

Bu alışkanlık hâline gelmesin.

Don't let this become a habit.

Pornoyu alışkanlık haline getirdikten sonra...

After making a habit out of porn...

Bu can sıkıcı bir alışkanlık.

That's an annoying habit.

Bunun dışında bir alışkanlık yapma.

Don't make a habit out of it.

Sigara içmek kötü bir alışkanlık.

Smoking is a bad habit.

Bunu bir alışkanlık haline getirme.

Don't make it a habit.

Olumsuzca düşünmek alışkanlık haline gelebilir.

Thinking negatively can become a habit.

Kötü bir alışkanlık kolay edinilir.

A bad habit is easily acquired.

Bu bir alışkanlık haline geldi.

That became a habit.

O, erkenden uyanmayı alışkanlık etmiş.

He makes it a habit to wake up early.

Bahsedeceğim son alışkanlık, saldırganların dışarı çıkıp

The last habit that I'm going to talk about

Sigara içmek alışkanlık değildir; bir bağımlılıktır.

Smoking is not a habit; it's an addiction.

Bunu bırakmak zorundayım. Kötü bir alışkanlık.

I have to stop that. It's a bad habit.

Bunu bir alışkanlık haline getirmemeye çalış.

Try not to make a habit of this.

Her gün günlük tutmayı alışkanlık edinmiştir.

She is in the habit of writing in her diary every day.

Sigara içmek sağlıklı bir alışkanlık değildir.

- Smoking is not a healthy habit.
- Smoking isn't a healthy habit.

Bu bitirmek için zor bir alışkanlık.

It's a hard habit to break.

- İnsanlar alışkanlık yaratıklarıdır.
- İnsanlar alışkanlıklarına bağlıdır.

People are creatures of habit.

- Biz hepimiz alışkanlık yaratıklarıyız.
- Hepimiz alışkanlıklarımıza bağlıyız.

We're all creatures of habit.

Hiç böyle garip bir alışkanlık duydunuz mu?

Did you ever hear of such a strange custom?

Bu bitirmek için oldukça zor bir alışkanlık.

It's a pretty hard habit to break.

- Bunu alışkanlık hâline getirme.
- Bunu huy edinme.

Don't make that a habit.

Okuma bir kez kazanıldığında asla kaybolmayan alışkanlık türüdür.

Reading is the kind of habit that once acquired is never lost.

Sigara içmek bir alışkanlık değil ama bir bağımlılıktır.

Smoking is no habit but an addiction.

Neden sigara içmenin iğrenç bir alışkanlık olduğunu düşünüyorsun?

Why do you think smoking is a disgusting habit?

Kötü alışkanlık; sokaktan edineceği sigara ve alkol değil miydi?

bad habit; Wasn't it a cigarette and alcohol from the street?

Kötü alışkanlık bir kez oluştu mu, ondan kurtulmak zordur.

- Once a bad habit is formed, it is hard to get rid of it.
- Once a bad habit is formed, it's hard to get rid of it.

- Ben sadece bir alışkanlık yaratıcısıyım, sanırım.
- Galiba alışkanlıklarımdan vazgeçemiyorum.

I'm just a creature of habit, I guess.

O, akşam yemeğinden önce yürüyüş yapmayı bir alışkanlık edindi.

She made it a habit to take a walk before dinner.

- İnsan bir alışkanlık yaratıcısıdır.
- İnsan alışkanlıklarından kolay kolay vazgeçmez.

The human being is a creature of habit.

- Bir kere kötü bir alışkanlık sahibi olunca ondan kurtulmak kolay olmaz.
- Kötü bir alışkanlık edindin mi kolay kolay ondan kurtulamazsın.

- Once you have formed a bad habit, you can't get rid of it easily.
- Once you've formed a bad habit, you can't get rid of it easily.

- Tom bir alışkanlık yaratığıtır.
- Tom alışkanlıklarına bağlı biri.
- Tom rutin takılan biri.

Tom is a creature of habit.

Zamanın gerisinde kalmayayım diye her gün gazete okumayı bir alışkanlık haline getirdim.

I make it a rule to read the newspaper every day lest I should fall behind the times.

- Kötü alışkanlığa bir bulaşırsan, ondan kolayca kurtulamazsın.
- Bir kere kötü bir alışkanlık sahibi olunca ondan kurtulmak kolay olmaz.
- Kötü bir alışkanlık edindin mi kolay kolay ondan kurtulamazsın.

- Once you have formed a bad habit, you can't get rid of it easily.
- Once you've formed a bad habit, you can't get rid of it easily.

Bir yalanı tekrarlamak onu doğru yapmaz, onu daha kötü olan bir alışkanlık yapar.

Repeating a lie does not make it true; it makes it a habit which is worse.

"Benimle Fransızca da konuş, sadece Almanca değil!" "Hayır, çünkü bir kez başlarsam bu bir alışkanlık olacak ve ben nasıl Almancamı geliştireceğim?"

"Speak to me in French too - not just in German!" "No, because once I start, it'll become a habit and then how am I supposed to improve my German?"

- Tom bir alışkanlık yaratığı ve neredeyse her gün aynı şeyleri yapar.
- Tom rutinini pek bozmaz. Neredeyse her gün aynı şeyleri yapar.

Tom's a creature of habit, and does pretty much the same things every day.