Translation of "Başını" in English

0.061 sec.

Examples of using "Başını" in a sentence and their english translations:

Başını salladı.

He shook his head.

Başını eğ!

- Duck your head!
- Duck your head.

Başını kaldır!

Lift your head up!

Küçük başını eğmiş,

His little head tilting,

Popülerlik başını döndürdü.

The popularity turned her head.

Başını yastığa koydu.

She laid her head down on the pillow.

Yılan başını kaldırdı.

The snake reared its head.

Tom başını salladı.

Tom nodded.

Başını tavana çarptı.

He bumped his head against the ceiling.

Başını öne eğdi.

He bent his head low.

Tom başını kullandı.

Tom used his head.

Başını dik tut.

Keep your chin up.

Başını aşağıda tut.

Keep your head low.

Başını belaya sokma.

Don't get into trouble.

Tom başını kaldırmadı.

Tom did not raise his head.

Başını pencereden çıkarma.

Don't put your head out of the window.

Başını yüksek tut.

Hold your head high.

Tom başını kaşıdı.

Tom scratched his head.

Herkes başını salladı.

Everyone shook their heads.

Başını kitaptan kaldırmadı.

He didn't raise his eyes from the book.

O, başını eğdi.

He bowed his head.

Tom başını eğdi.

Tom ducked his head.

Başını ağrıtmaya değmez.

- It is not worth the trouble.
- It's not worth the trouble.
- It isn't worth the trouble.

Düşman başını kaldırıyor.

The enemy is raising his head.

O, başını kaldırdı.

She held up her head.

O, başını salladı.

She shook her head.

Başını pencereden çıkardı.

She put her head out of the window.

Mary başını kaldırdı.

Mary lifted her head.

Tom başını indirdi.

Tom put his head down.

Onun başını istiyorum.

I want his head.

O başını yıkıyor.

She's washing her head.

- Tom başını pencereye dayadı.
- Tom başını cama yasladı.

Tom leaned his head against the window.

- Tom utançla başını eğdi.
- Tom utanarak başını eğdi.
- Tom utanç içinde başını eğdi.

Tom bowed his head in shame.

Gövdeyi ayırıp başını atın.

Take the body, throw the head away.

...ve onunla başını yakalarız.

And we'll use that to pin the head.

Ve onunla başını yakalarız

And we'll use that to pin the head.

O, başını yastığa koydu.

He laid his head on the pillow.

Başını annesinin omuzunda dinlendirdi.

She rested her head on her mother's shoulder.

O utançla başını eğdi.

He hung his head in shame.

Başını ileri geri salladı.

He shook his head back and forth.

Annesi başını sallayarak kıkırdadı.

Her mother nodded and laughed.

Başını bir sütuna çarptı.

He bumped his head against a post.

O, düşündüğünde başını kaşır.

When he thinks, he scratches his head.

Alışkanlık nedeniyle başını kaşıdı.

He scratched his head out of habit.

Başını eğerek teşekkür etti.

She bowed in thanks.

- Kafasını kaşıdı.
- Başını kaşıdı.

She scratched her head.

Başını belaya sokmak istemiyorum.

I don't want to get you in trouble.

Başını derde sokmasını istemiyorum.

I don't want him to get into trouble.

Tom bana başını salladı.

Tom nodded to me.

Tom yastıkla başını örttü.

Tom covered his head with his pillow.

Tom nefretle başını salladı.

Tom shook his head in disgust.

Tom başını yastığa koydu.

Tom laid his head on the pillow.

Tom başını duvara yasladı.

Tom leaned his head against the wall.

Başını suya daldırıp çıkar.

- Duck your head!
- Duck your head.

Tom yine başını salladı.

Tom nodded again.

Tom minnetle başını salladı.

Tom nodded his head in thanks.

Tom başını sallayarak onayladı.

Tom nodded his head in agreement.

Tom kısaca başını salladı.

Tom nodded curtly.

Tom başını muayene ettirmeli.

Tom ought to have his head examined.

Tom başını duvara çarptı.

Tom bashed his head against the wall.

Tom sessizce başını salladı.

- Tom nodded silently.
- Tom silently shook his head.

Tom başını masaya koydu.

Tom put his head down on the table.

Başını derde sokmak istemiyorum.

I don't want to get you into trouble.

O ona başını salladı.

She shook her head at him.

O, başını omzuma koydu.

She put her head on my shoulder.

O başını yastığa koydu.

She laid her head down on the pillow.

O, başını tıraş etti.

She shaved her head.

Tom onaylayarak başını salladı.

Tom nodded approvingly.

Tom şevkle başını salladı.

Tom nodded enthusiastically.

Tom hafifçe başını salladı.

Tom nodded faintly.

Tom tereddütle başını salladı.

Tom nodded hesitantly.

Tom hemen başını salladı.

Tom nodded immediately.

Tom bilerek başını salladı.

Tom nodded knowingly.

Tom kibarca başını salladı.

Tom nodded politely.

Tom hızla başını salladı.

Tom nodded quickly.

Tom isteksizce başını salladı.

Tom nodded reluctantly.

Tom yavaşça başını salladı.

Tom nodded slowly.

Tom anlayışla başını salladı.

Tom nodded understandingly.