Translation of "Edinir" in English

0.003 sec.

Examples of using "Edinir" in a sentence and their english translations:

çünkü kötü alışkanlık edinir

because it gets bad habit

Tom kolayca arkadaşlar edinir.

Tom makes friends easily.

Çok fazla yemek yememeyi prensip edinir.

He makes it a rule not to eat too much.

Sen kolayca arkadaşlar edinir gibi görünüyorsun.

You seem to make friends easily.

Tom gittiği her yerde arkadaşlar edinir.

Tom makes friends everywhere he goes.

O her gün günlüğünü yazmayı prensip edinir.

- He makes it a rule to keep a diary every day.
- He makes it a rule to write in his diary every day.

O ızdırap içinde iken yeni bir sevgili edinir.

She takes a new lover while he is in anguish.

O her sabah bir bardak süt içmeyi ilke edinir.

She makes a point of drinking a glass of milk every morning.

O her gün yüksek sesle okumayı bir prensip edinir.

He makes it a rule to read aloud every day.

O kahvaltıdan önce bir bardak su içmeyi prensip edinir.

He makes it a rule to drink a glass of water before breakfast.

Erkek kardeşim ofisine gitmeden önce gazeteye bakmayı prensip edinir.

My brother makes it a rule to look over the newspaper before going to his office.

Tom her zaman en az beş dakika önce varmayı kendine vazife edinir.

Tom always makes a point of arriving at least five minutes ahead of time.

- Belki de Tom sana sahip çıkar.
- Belki de Tom seni benimser.
- Belki de Tom seni evlat edinir.

Maybe Tom will adopt you.

- O akşam yemeğinden önce çalışmayı ihmal etmez.
- O akşam yemeğinden önce çalışmayı ilke edinir.
- O akşam yemeğinden önce çalışamaya özen gösterir.

He makes a point of studying before supper.