Translation of "Aileler" in English

0.010 sec.

Examples of using "Aileler" in a sentence and their english translations:

Aileler birlikte yaşamalı.

Families should live together.

Aileler perişan edildi.

Families have been devastated.

Aileler yok edildi.

Families have been destroyed.

Ne bireyler ve aileler

For individuals, for families,

Küçük aileler birbirlerine yaklaşır.

Small families draw closer together.

Devlet yönetiminde etkili aileler

effective families in state administration

Bu, aileler için harika.

It's great for families.

Sözü geçen aileler sınıf ayrılıkları

mentioned families class separations

Tüm çalışanlar, arkadaşlar ve aileler,

The support staff, the friends and family,

Bazı aileler tatillerini deniz kenarında geçiriyorlar.

Some families spend their vacation near the beach.

Aileler çocuklarına örnek ile kibarlığı öğretmeli.

By example, parents should teach their children kindness.

Hatta aileler de resimlerdeki renk eksikliklerine bakarak

And even parents can look to see absences of color in paintings

Tek ebeveynli aileler için hiç sempatisi yok.

He has no sympathy for single parent families.

Hükümet düşük gelirli aileler için vergileri düşürdü.

The government lowered taxes for lower-income families.

Bu daireler genç aileler için özel olarak tasarlanmıştır.

These apartments are designed specifically for young families.

Aileler gittikçe daha az çocuk sahibi olmaya başladı.

Families began to have fewer and fewer children.

Bazen de aileler ücretleri daha fazla karşılayamayacak hâle geliyorlar.

And sometimes, their parents can no longer afford the fees.

Bu büyük bir değişiklik. Diğer aileler için de öyle.

That is different. And like mine, all the other families.

Çocuğuna ekmek yediremeyecek duruma düşen aileler sizce ne yapacak?

What do you think the families who are unable to feed their children to do?

Tabi herkesi kastetmiyorum çok zor durumda olan aileler de var

Of course, I don't mean everyone, there are families that are in a very difficult situation.

Tüm mutlu aileler birbirine benzer; her mutsuz aile kendi yolunda mutsuzdur.

Happy families are all alike; every unhappy family is unhappy in its own way.

Bütün mutlu aileler birbirine benzer, mutsuz olan her aile mutsuzluğunu kendine göre yaşar.

All happy families resemble each other, each unhappy family is unhappy in its own way.

- Bazı aileler çocuklarına aşı yaptırmayı reddediyor.
- Bazı ebeveynler çocuklarına aşı yapılmasına karşı çıkıyor.

Some parents refuse to have their children vaccinated.

- Anne-babalar çocuklarının ödevine yardım etmeli mi?
- Veliler çocuklarının ödevine yardımcı olmalı mı?
- Aileler çocuklarının ödevine yardım etmeli midir?

- Should parents help their children with their homework?
- Should parents help their kids with their homework?

Amerika genelinde aileler ve şirketler daha az maliyet ve çevreye yardımcı yollarla ENERGY STAR yardımıyla evlerinin ve işletmelerinin enerji verimliliği geliştiriyorlar.

Families and companies across America are improving the energy efficiency of their homes and businesses with help from ENERGY STAR in ways that cost less and help the environment.

Çalışan ailelerin çocukları için kaliteli bir eğitimi inkar etmek çalışan aileler için sağlık hizmetlerini ya da çocuk bakımını inkar etmek kadar yanlıştır.

Denying a quality education to the children of working families is as wrong as denying health care or child care to working families.

Çekirdek aile genç bir önyargıdır; aslında, aileler sadece göreli zenginliğin son 50 ya da 60 yılı içinde birkaç yakın üyenin etrafında inşa edilmiştir.

The nuclear family is a young prejudice; in fact, families have only been built around the few immediate members in the last 50 or 60 years of relative wealth.