Translation of "1000" in English

0.013 sec.

Examples of using "1000" in a sentence and their english translations:

1000 yıl sonra

1000 years later

Sonra 1000 kişi daha.”

and then 1,000 more after that."

Hızı 1000 kilometreye ulaşabiliyor

speed can reach 1000 kilometers

1000 km fark var

There is a 1000 km difference

Cüzdanından 1000 yen çıkardı.

He took out a 1,000-yen note from his wallet.

1000 yen yeterli mi?

Is a thousand yen enough?

Ona 1000 dolar borçluyum.

I owe him 1,000 dollars.

1000 dolarlık hediyeleri daha başlangıç.

is that their 1,000-dollar gift is probably more of a starter gift.

Sadece Gansu'daki 1000 okuldan biri.

that has less than five registered students.

1000 dolar büyük bir yekundur.

A thousand dollars is a large sum.

Okulumda 1000 tane öğrenci var.

There are 1000 pupils in my school.

1000 dolar zarar tahmin ettik.

- We estimated the damage at 1000 dollars.
- We estimated the damage at $1,000.
- We estimated the damage at one thousand dollars.

Denizaltı 1000 fite kadar dalabilir.

The submarine can dive up to a 1000 feet.

1000 yenden fazlasına sahip değilim.

I had no more than 1,000 yen.

Polis öldürene 1000 dolar ödül veriyordu

Police awarded 1000 dollars to murderer

Beli 300 belki 500 belkide 1000

waist 300 maybe 500 maybe 1000

1000 yıl sonra verimli ateş yakabiliyoruz

We can fire efficiently after 1000 years

Sperm balinası 1000 metre derinliğe dalabilir.

The sperm whale can dive to a depth of 1,000 meters.

Çalışmasında 1000'den az kitap yoktur.

He has not less than 1,000 books in his study.

Burada 1000 dolarlık bir birikimim var.

I have a deposit of a thousand dollars here.

Ben 1000 tane şeytanın açlığını hissediyorum.

I feel the hunger of a 1000 devils.

Bir metreküp, 1000 litreye karşılık gelmektedir.

A cubic meter corresponds to 1000 liters.

Bu salon maksimum 1000 kişi alır.

This hall holds a maximum of 1,000 people.

Haftada en az 1000 dolar kazanır.

She makes at least 1,000 dollars a week.

İlk Macaristan kralı 1000 yılında taç giydi.

The first king of Hungary was crowned in the year 1000.

Üniversitemiz her yıl 1000 öğrenci mezun ediyor.

Our university graduates 1,000 students every year.

O resim en azından 1000 dolar eder.

The painting will cost at least 1,000 dollars.

Fakir halk polis öldürüp 1000 dolar almanın peşindeydi

The poor people were after the police kill and get 1000 dollars

Gezi 1000 ve 2000 dolar arasında mal olacak.

The trip will cost anywhere between $1,000 and $2,000.

Brahe 1000'den daha fazla yıldızın kataloğunu hazırladı.

Brahe catalogued over 1000 stars.

ES: İşte buradayım, yakın dostlarımdan yaklaşık 1000 tanesiyle TED'de

ES: So I'm here at TED with about 1,000 of my closest friends,

şu an için günümüzde 1000 km kadar fark var

there are about 1000 km difference nowadays

15 yıl sonra, 1 Alman Markıyla 1000 lira alabilirsiniz.

15 years later, you could get 1000 liras for 1 German Mark.

Tom kahverengi kağıt bir çantada Mary'ye 1000 dolar verdi.

- Tom gave Mary a $1000 in a brown paper bag.
- Tom gave Mary $1,000 in a brown paper bag.

Temmuz ayına kadar bu listedeki 1000 kelimeyi öğrenmek istiyorum.

I want to learn all 1,000 words on this list by July.

Bu otel 1000 tane misafir için yatacak yere sahiptir.

This hotel has accommodations for 1000 guests.

İdam sırasını bekleyen 1000'den fazla mahkumdan biri o.

He's one of the more than 1,000 inmates on death row.

Longus ivedilikle 1000 Velite'sini yağmacılara saldırmak üzere nehrin karşısına gönderiyor.

Longus promptly sends 1000 velites across the river to attack the raiders.

Güneşten yaklaşık 2000 ile 1000 bin uzay birimi mesafe uzaklıkta

about 2000 to 1000 thousand space units from the sun

Eğer 100 ile 1000'i toplarsanız, 1100'ü elde edersiniz.

If you add one hundred to one thousand, you get eleven hundred.

Bangladeş'te bir tekstil fabrikası çöktüğünde 1000 işçiden daha fazlası öldü.

More than a 1000 workers died when a textile factory collapsed in Bangladesh.

Bu dava için 1000 avro teminata ihtiyacımız olduğunu lütfen unutmayın.

Please also note that, we need to 1000 EUR GOP for this case.

Memlük sultanlığı 24 bölgeye bölünmüştü ve her bölgeden 1000 asker geliyordu

The Mamluk sultanate was divided into 24 districts, each charged with supplying 1000 troops, which

Şehrin iyileşmesine izin verilmeden yaklaşık 1000 Türk ve Hıristiyan rehin alındı

before setting the town ablaze.

Japon balıkçılık filosu bilimsel araştırma bahanesiyle yılda 1000'den fazla balina yakalar.

The Japanese fishing fleet catches more than 1000 whales per year on the pretext of scientific research.

Yolsuzlukla mücadele için, hükümet 500'lük ve 1000'lik rupileri aniden tedavülden kaldırdı.

In order to fight corruption, the government made 500 and 1000 rupee notes illegal, which

O, cüzdanını evde bırakmış olduğu için benim ona 1000 yen ödünç verebilip veremeyeceğini sordu.

- He said that he had left his purse at home and asked me if I could lend him 1,000 yen.
- Since he had left his wallet at home, he asked me if I could lend him 1,000 yen.

O, 1000 sayfanın üstünde büyük bir kitap olmasına rağmen, onun tamamını gelecek hafta bu zamana kadar okumuş olacağım.

Though this is a bulky book with over 1000 pages, I will have read it all by this time next week.

Satürn buz ve tozdan oluşan 1000'den fazla halka ile çevrilidir. Halkaların bazıları çok ince ve bazıları çok kalındır. Halkalardaki parçacıkların boyutları çakıl boyutundan ev boyutuna kadar değişir.

Saturn is surrounded by over 1000 rings made of ice and dust. Some of the rings are very thin and some are very thick. The size of the particles in the rings range from pebble-size to house-size.

Kopernik zamanında birçok gök bilimci,1000 yıldan daha fazla süre önce Yunan gök bilimci Batlamyus tarafından geliştirilen teoriye inanıyordu. Batlamyus'a göre Dünya evrenin merkeziydi ve hareketsizdi. Batlamyus, diğer bütün gök cisimlerinin Dünya etrafında karmaşık bir düzende hareket ettiğine inanıyordu.

In Copernicus' time most astronomers believed the theory the Greek astronomer Ptolomy had developed more than 1,000 years earlier. Ptolomy said the Earth was the center of the universe and was motionless. He believed all other heavenly bodies moved in complicated patterns around the Earth.