Translation of "Yen" in English

0.015 sec.

Examples of using "Yen" in a sentence and their english translations:

Beni yen!

Beat me up!

Onu yen.

Defeat him.

100 yen dolandırıldı.

He was cheated of 100 yen.

Şimdi onu yen.

Now beat it.

Bu, 50 yen.

It's 50 yen.

Bu 50 yen.

That's 50 yen.

- Yen dolardan daha zayıf.
- Yen dolardan daha değersizdir.

The yen is weaker than the dollar.

Yen yükseliyor dolar düşüyor.

The yen is rising and the dollar is falling.

Yen dolar karşısında yükseldi.

The yen rose to the dollar.

10,000 yen bozabilir misiniz?

Can you break a 10,000 yen bill?

Resim 200.000 yen fiyatlıdır.

The picture was priced at 200,000 yen.

Bin yen yeterli midir?

- Is one thousand yen enough?
- Is a thousand yen enough?

Bin yen iş görür.

A thousand yen will do.

Cüzdanından 1000 yen çıkardı.

He took out a 1,000-yen note from his wallet.

1000 yen yeterli mi?

Is a thousand yen enough?

Dün 200,000 yen kazandım.

I profited 200,000 yen yesterday.

Güçlü Yen, ekonomiyi sarsıyor.

A strong yen is shaking the economy.

Sana 3000 yen borçluyum.

I owe you 3,000 yen.

Ona 50.000 yen borçluyum.

I owe him 50,000 yen.

Ona 100 yen borçluyum.

I owe him 100 yen.

Ona 1,000 yen borçluyum.

I am in debt to him for 1,000 yen.

Yen baş antrenör kim?

Who's the new head coach?

Ekmek 10 yen zamlandı.

- Bread has gone up ten yen in price.
- The price of bread rose by ten yen.

Ona 100.000 yen borçluyum.

I owe her 100,000 yen.

- Bana her ay 300,000 yen ödenir.
- Bana ayda 300,000 yen ödenir.

- I get paid 300,000 yen per month.
- I get paid 300,000 yen a month.

- Hisse senetlerine 500.000 yen yatırım yaptı.
- Hisse senetlerine 500.000 yen yatırdı.

He invested 500,000 yen in stocks.

500 Yen ödünç verebilir misiniz?

Can you lend me 500 yen?

Güçlü yen firmamız için avantajlıydı.

The strong yen was advantageous to our company.

Yen dolar karşısında hâlâ düşük.

The yen is still low against the dollar.

Döviz kuru, dolar 145 yen.

The rate of exchange is 145 yen to the dollar.

Biletlerin her biri yirmi yen.

The tickets are 20 yen each.

On bin yen giderleri karşılamaz.

Ten thousand yen will not cover the expenses.

On bin yen yeterli mi?

Will ten thousand yen do?

Piyangoda on milyon yen kazandı.

She won ten million yen in the lottery.

Taro bankadan 10.000 yen çekti.

Taro drew 10,000 yen from the bank.

Toplamı euro yazılmış, yen değildir.

The sum was written in euro, not in yen.

O, ayda 300,000 yen kazanır.

He earns 300,000 yen a month.

Onun maaşı aylık 250.000 yen.

His salary is 250 thousand yen per month.

Kuzenimden 1,000 yen ödünç aldım.

I borrowed 1,000 yen from my cousin.

5,000,000 yen kayıp tahmin etti.

He estimated the loss at five million yen.

Bir bilet beş yüz yen.

One ticket costs five hundred yen.

Biletlerin her biri 20 Yen.

The tickets cost 20 yen apiece.

O, bana 10.000 yen verdi.

He gave me 10,000 yen.

Bu bir milyon yen değer.

This is worth one million yen.

Benim aylık maaşım 300.000 yen.

- My monthly wage is 300,000 yen.
- My monthly salary is 300,000 yen.

Ayda 50.000 yen gelirim var.

I have an income of 50,000 yen a month.

Benim aylık ücret 300.000 yen.

My monthly wage is 300,000 yen.

Biletlerin her biri 1.000 yen.

The tickets are 1,000 yen each.

Ona 1.000 yen borcum var.

I owe him 1000 yen.

Ekmek fiyatı on yen yükseldi.

The price of bread rose by ten yen.

Bugünkü yen dolar kuru nedir?

What's the yen-dollar rate today?

5 yen bozuk para pirinçten yapılır ve 10 yen bozuk para bronzdan yapılır.

The 5 yen coin is made from brass and the 10 yen coin is made from bronze.

- Menkul kıymetlere bir milyon yen yatırım yapabilir.
- Hisselere 1 milyon yen yatırım yapabilir.

He can invest a million yen in stocks.

Yeni bir CD'ye 3000 yen harcadım.

I spent 3000 yen on a new CD.

Lütfen bankadan yüz bin yen çek.

Please draw a hundred thousand yen from the bank.

Bana 10,000 yen ödünç verebilir misin?

Can you lend me 10,000 yen?

O yaklaşık 10 milyon yen mi?

Is it about ten million yen?

Bu teyp için 40,000 yen ödedim.

I paid 40,000 yen for this tape recorder.

Babası ona haftada 2000 yen verir.

His father allows him 2000 yen a week.

Bankaya her ay 10.000 yen yatırıyor.

She deposits 10,000 yen in the bank every month.

Onlar her birimize 1,000 yen ödediler.

They paid us each 1,000 yen.

Bu sözlük için 1,500 yen ödedim.

I paid 1,500 yen for this dictionary.

Bu atlas için 2,000 yen ödedim.

I paid 2,000 yen for this atlas.

Tatillerde 10,000 yen fazladan ödemek zorundasın.

You have to pay 10,000 yen extra on holidays.

Bu kitap için 800 yen ödedim.

I paid 800 yen for this book.

Onların her birine bin yen verdim.

I gave them one thousand yen each.

Bu ayın maaşı 200.000 yen oldu.

This month's salary was 200,000 yen.

Ona en az 50.000 yen borçluyum.

I owe him at least 50,000 yen.

Bu eski kitap 50,000 yen değer.

This old book is worth 50,000 yen.

Bu ipin bir metresi 200 yen.

This rope is 200 yen a meter.

Kitap için iki bin yen ödedim.

I paid two thousand yen for the book.

Onun kazanacağına 10.000 yen bahse girerim.

I'll bet 10,000 yen on his winning.

Yeni bir CD için 3.000 yen harcadım.

I spent 3,000 yen on a new CD.

Yen için tam döviz kurunu bilmek istiyorum.

I'd like to know the exact exchange rate for yen.

Güçlü yen Japonya'nın ihracat endüstrisinin aleyhine davranmaktadır.

The strong yen is acting against Japan's export industry.

Güçlü yen şirket için ölümcül bir darbeydi.

The strong yen was a fatal blow to the company.

Yen dolar karşısında yüzde 10 değer kazandı.

The yen appreciated 10 percent against the dollar.

Yen için döviz kuru dolar karşısında yükseldi.

The exchange rate for the yen against the dollar has risen.

Ayrıca on bin yen ödemek zorunda kaldık.

We had to pay ten thousand yen in addition.

On milyon yen proje için yeterli olacaktır.

Ten million yen will be ample for the project.

O, bir ayda yarım milyon yen kazanmaktadır.

He earns half a million yen a month.

Yıllık gelirim yaklaşık on milyon yen, sanırım.

My annual income approximates fifteen million yen, I suppose.

Her ay bankaya on bin yen koyarım.

I put ten thousand yen into the bank every month.

O, bu kitap için 1,000 yen ödedi.

He paid 1,000 yen for this book.

Otel bana oda için 8.000 yen ödetti.

The hotel charged me 8,000 yen for the room.

Proje için on milyon yen yeterli olacaktır.

Ten million yen will be enough for the project.