Translation of "şerefine" in English

0.009 sec.

Examples of using "şerefine" in a sentence and their english translations:

Onunla tanışmak şerefine nail olmadım.

I haven't had the honor of meeting him.

Daha önce sizinle tanışma şerefine ermedim.

I don't believe I've had the pleasure.

Büyük filozofun şerefine muazzam bir anıt dikildi.

An immense monument was erected in honor of the eminent philosopher.

Bir veda partisi, Bay Smith'in şerefine düzenlendi.

A farewell party was held in honor of Mr Smith.

Açılış töreninde kurucunun şerefine bir plaket verildi.

At the inauguration ceremony a plaque was unveiled in honor of the founder.

En ön sırada oturma şerefine nail oldum.

I had the honor to sit in the first row.

- Tom ve Mary'ye bir tost yapmak istiyorum.
- Tom ve Mary'nin şerefine kadehimi kaldırıyorum.

I'd like to make a toast to Tom and Mary.

- Ailemin şerefine leke sürdüm.
- Ailemin gururuyla oynadım.
- Ailemin itibarını iki paralık ettim.
- Ailemin saygınlığına gölge düşürdüm.
- Ailemin onurunu kırdım.
- Ailemin namusunu kirlettim.
- Ailemin izzetine halel getirdim.
- Ailemin haysiyetini ayaklar altına aldım.

I have dishonored my family.