Translation of "Verildi" in Portuguese

0.005 sec.

Examples of using "Verildi" in a sentence and their portuguese translations:

Zarar verildi.

O dano está feito.

Bir karar verildi.

Uma decisão foi tomada.

Tom'a antibiyotik verildi.

Tom tomou antibióticos.

Karar zaten verildi.

A decisão já foi tomada.

Karar çoktan verildi.

A decisão já foi tomada.

Bana ilham verildi.

Eu estava inspirado.

Sanığa bir başvuru verildi.

- Um recurso foi concedido a favor do réu.
- Um recurso foi concedido a favor da ré.

Tom dün toprağa verildi.

Tom foi sepultado ontem.

Benim duama cevap verildi.

- Minhas preces foram atendidas.
- Deus ouviu minhas preces.

Bana bir madalya verildi.

- Eu ganhei uma medalha.
- Me deram uma medalha.

Ilk defa bir komedyene verildi

dada a um comediante pela primeira vez

Amerikalı bir aileye evlatlık verildi

Uma família americana foi adotada

Rahibe Teresa'ya Nobel ödülü verildi.

O Prêmio Nobel foi outorgado à Madre Teresa.

Erken gitmesi için izin verildi.

Ele recebeu permissão para sair mais cedo.

Bana yeni bir ceket verildi.

- Ganhei uma jaqueta nova.
- Deram-me uma jaqueta nova.

Onların çocuklarına Edward adı verildi.

O filho deles era chamado Edward.

Günün sonunda, doğru karar verildi.

No fim das contas, fizeram a escolha certa.

Mary bu şehirde toprağa verildi.

Maria foi sepultada nesta cidade.

Kıza büyükannesinin anısına Elizabeth adı verildi.

A garota era chamada Elizabeth, como sua avó.

Bu bana Kraliçenin kendisi tarafından verildi.

Isto me foi dado pela própria Rainha.

Çocuğa onlarla gitmesi için izin verildi.

O menino foi autorizado a ir com eles.

Yeni köprüye Rainbow Bridge adı verildi.

A nova ponte foi nomeada "Ponte do Arco-íris".

Ona benim tarafımdan bir kitap verildi.

De mim ele ganhou um livro.

Amcam tarafından güzel bir hediye verildi.

- O meu tio me deu um belo presente.
- Eu recebi um belo presente de meu tio.

- Tutuklu serbest bırakıldı.
- Tutukluya özgürlüğü verildi.

O prisioneiro foi libertado.

Bu kitap bana Tom tarafından verildi.

Este livro me foi dado por Tom.

Bu kamera bana amcam tarafından verildi.

Esta câmera foi-me dada por meu tio.

- Ona dedesinin adı verildi.
- Adını dedesinden almış.

- Ele recebeu o nome do avô.
- Ele foi chamado como o avô.

Tom'a ders sırasında konuştuğu için gözaltı cezası verildi.

Tom foi para a detenção por falar durante a aula.

Demokratların orijinal tasarısı, ücretli ödemeye erişen herkese verildi,

A lei original dos Democratas dava acesso para que todos fossem remunerados enquanto doentes.

Amerika tarihinde üçüncü kez bir Başkan mahkemeye verildi.

a terceira vez na história que um presidente dos EUA sofre impeachment.

Rakip bir şirket tarafından Tom'un işine son verildi.

Tom foi contratado por uma companhia rival.

Rosie'ye saat on bire kadar yatmaması için izin verildi.

Rosie podia ficar acordada até às onze.

Beşe kadar geri gelmem şartıyla oraya gitmeme izin verildi.

Eu podia ir lá com a condição de que eu voltasse às cinco horas.

Neyse ki sağduyu galip geldi ve greve son verildi.

Felizmente, o bom senso prevaleceu e a greve foi cancelada.

Ona o paranın satın alabileceği en iyi eğitim verildi.

- Ele recebeu a melhor educação que o dinheiro podia comprar.
- A ele foi dada a melhor educação que o dinheiro podia comprar.

O dönemde alınan bakanlar kurulu kararıyla müze yapılmasına karar verildi

Foi decidido construir um museu com a decisão do Conselho de Ministros tomada na época.

8 kişiye 10 ay ile 10 yıl arasında değişen cezalar verildi

8 pessoas foram condenadas de 10 meses a 10 anos

Saat ona kadar geri dönmesi şartıyla onun diskoya gitmesine izin verildi.

Ela teve permissão de ir à discoteca, com a condição de estar de volta às dez.

Rus ordusu sadece altı hafta içinde acı çekti yaklaşık bir milyon kayıp verildi.

Daha önceleri kazık gibi gergin çizilen insanlar yerine bu sefer relax bir görüntü verildi

Em vez de pessoas que foram desenhadas como uma pilha antes, desta vez uma imagem de relaxamento foi dada.

1.Dünya Savaşı başlayalı 5 ay olmasına rağmen tüm ordulardan 1 milyon asker kayıp verildi.

A Primeira Guerra Mundial tem apenas cinco meses, e um milhão de soldados morreram.