Translation of "Töreninde" in English

Açılış töreninde olmayacağım.

I won't be at the opening ceremony.

Sami cenaze töreninde ağlamadı.

Sami didn't cry at the funeral.

Seni dün cenaze töreninde gördüm.

I saw you yesterday at the funeral.

Bugün onları cenaze töreninde gördüm.

I saw them at the funeral today.

Bugün onu cenaze töreninde gördüm.

I saw him at the funeral today.

Tom Mary'nin cenaze töreninde değildi.

Tom wasn't at Mary's funeral.

Bir arkadaşımın düğün töreninde capella söyleyeceğim.

I'm going to be singing a cappella at a friend's wedding ceremony.

Açılış töreninde kısa film gösterimi yapılacak.

A short movie will be shown during the opening ceremony.

Onlar onun cenaze töreninde bir tost yaptılar.

They made a toast at his funeral.

Açılış töreninde kurucunun şerefine bir plaket verildi.

At the inauguration ceremony a plaque was unveiled in honor of the founder.

Hiçbir müzisyen o müziği cenaze töreninde çalmayı düşünmezdi.

No musician would have thought of playing that music at the funeral.

En son ne zaman cenaze töreninde paylaşılan bir selfie gödünüz?

When was the last time you saw a selfie at a funeral?

Geçit töreninde bize katılacağınızı ve cadde boyunca yürüyüş yapacağınızı umuyoruz.

I hope you will join us in the parade and march along the street.

Mezuniyet töreninde mezun olan öğrencilerin adlarını söylemeyi unutmak şaşırtıcı bir başarısızlıktır.

Forgetting to say the graduating student's name at the graduation ceremony was a colossal miss.

Dekan ise bari mezuniyet töreninde basına haber verelim diyerek ikna etti Kemal Sunal'ı

the dean convinced Kemal Sunal, saying that we should let the press know at the graduation ceremony.

Açılış töreninde Rusya'nın tarihi Lubov adlı genç bir kızın rüyaları vasıtasıyla anlatıldı, bu, "aşk" anlamına geliyor.

During the opening ceremony, the history of Russia was told through the dreams of a young girl named Lubov, which means "love".