Translation of "ölebilir" in English

- Ölebilir!
- O ölebilir!

She could die.

Tom ölebilir.

- Tom could die.
- Tom may die.

Onlar ölebilir.

They could die.

Sinüzitten ölebilir misin?

Can you die of sinusitis?

Korkudan ölebilir misin?

- Can you die from fear?
- Can one die of fear?

O piç ölebilir.

May that bastard die.

Tom enfeksiyondan ölebilir.

- Tom might die from the infection.
- Tom may die from the infection.

Tom hâlâ ölebilir.

Tom still might die.

Tom şimdi mutluluktan ölebilir.

Tom can die happy now.

Hasta herhangi bir anda ölebilir.

The patient may pass away at any moment.

Fadıl şimdi huzur içinde ölebilir.

Fadil can die in peace now.

Sami şimdi huzur içinde ölebilir.

Sami can now die in peace.

O hasta herhangi bir zamanda ölebilir.

That patient may die at any time.

Bizim her an ölebilir olduğumuzu bilmek üzücü.

It's sad to know that we may die any moment.

Eğer kısa sürede hastaneye götürmezsek Tom kan kaybından ölebilir.

Tom might bleed to death if we don't get him to a hospital soon.

Sokulacak olursa ölebilir. Ama neyse ki arılar saldıramayacak kadar üşüyor.

A sting could kill her, but, luckily, the bees are too cold to attack.

Bir insan ölebilir, uluslar yükselip düşebilir, ancak bir düşünce yaşamaya devam eder. Düşünceler ölümsüz sürekliliğe sahiptir.

A man may die, nations may rise and fall, but an idea lives on. Ideas have endurance without death.