Translation of "Hasta" in English

- O, hasta.
- O hasta.

He is ill.

- O hasta olmalı.
- Hasta olmalı.

She must be sick.

- Sen hasta değilsin.
- Hasta değilsin.

You're not sick.

- Onun oğlu hasta.
- Oğlu hasta.

- His son is sick.
- His son is ill.

- Ben hasta değilim.
- Hasta değilim.

I am not ill.

Hasta tehlikede.

The patient is in danger.

O, hasta.

- He is ill.
- He is sick.

O hasta.

It's sick.

Büyükannem hasta.

My grandmother is sick.

Oğlu hasta.

Her son is sick.

Hasta hissediyorum.

I'm feeling sick.

Onlar hasta.

They are sick.

Hasta olacağım.

I'm going to be sick.

Tom hasta.

- Tom's sick.
- Tom is ill.

Herkes hasta.

Everyone's sick.

Oğlun hasta.

Your son is sick.

Hasta iyileşiyor.

The patient is doing well.

Hasta mısın?

Are you sick?

Adam hasta.

The man is sick.

Hasta görünüyordu.

She looked ill.

Hasta görünüyorsun.

You look sick.

Laurie hasta.

Laurie's sick.

Hasta bilinçsiz.

The patient is unconscious.

Hasta değilim.

- I'm not sick.
- I am not sick.

Ağaç hasta.

The tree is sick.

Büyükbabamız hasta.

Our grandfather is ill.

Kim hasta?

Who's ill?

Hasta olacaklar.

They will be sick.

Hasta mıydın?

Were you sick?

Hasta hastanededir.

The patient's in the hospital.

Hasta hissettim.

- I felt ill.
- I felt bad.
- I felt sick.

Hemşire hasta.

The nurse is ill.

Büyükbabam hasta.

My grandpa is sick.

Karım hasta.

My wife is ill.

Hasta görünmüyorsun.

You don't look sick.

Çocuklarım hasta.

My children are sick.

Annem hasta.

My mother is sick.

Kral hasta.

The king is ill.

Hasta değil.

He's not sick.

Hasta yatıyor.

He is lying ill in bed.

Hasta olmalı.

She must be sick.

Hasta değildin.

You were not ill.

- Hasta olduğunuza üzüldüm.
- Hasta olduğuna üzüldüm.

- I'm sorry you're sick.
- I'm sorry that you're sick.

- O, hasta.
- O, hastadır.
- O hasta.

- He is ill.
- He is sick.

- Onun hasta olduğu söyleniyor.
- O hasta görünüyor.

He seems sick.

- Onun hasta olduğunu düşünüyorum.
- Bence o hasta.

I think he is sick.

- Köpek hasta gibi görünüyor.
- Köpek hasta görünüyor.

The dog seems sick.

Hasta olduğumuz zaman

Often when we're sick

hasta veya sağlıklı,

between sick and healthy,

Hasta annene bakmalısın.

You should take care of your sick mother.

Hasta olduğunuzu duydum.

I hear that you've been ill.

Hasta sürekli iyileşiyor.

The patient is steadily recovering.

Bugün hasta gibiyim.

I'm kind of sick today.

Kız hasta görünüyordu.

The girl appeared sick.

Hasta hastalığını atlatıyor.

The patient is recovering from his illness.

Hasta kritik durumda.

The patient is in critical condition.

O hasta görünüyordu.

He seemed to be ill.

Hasta olmuş olmalı.

He must have been ill.

O hasta olamaz.

- He can't be ill.
- He cannot be ill.

Sanırım Tom hasta.

- I think Tom is sick.
- I think that Tom is sick.

Annem ağır hasta.

My mother is seriously ill.

Jane yatakta hasta.

Jane is sick in bed.

Hasta artık güvende.

The patient is now safe.

Hasta olmaktan bıktım.

I'm sick of being sick.

Annem yatakta hasta.

My mother is sick in bed.

Ann hasta görünüyor.

Ann seems to be ill.

Kız hasta görünüyor.

The girl looked ill.

O, hasta değil.

- He's not sick.
- She's not sick.

Hasta olduğunu duydum.

- I've heard you've been sick.
- I heard you were sick.

Tom çok hasta.

Tom is very sick.

Tom hasta görünüyor.

Tom looks sick.

Sanırım hasta olacağım.

I think I'm going to be sick.

Tom'un oğlu hasta.

Tom's son is sick.

Tom'un kızı hasta.

Tom's daughter is sick.

Onun kızı hasta.

His daughter is sick.

Bu şahıs hasta.

This party is sick.

Hasta olmak istemiyorum.

I don't want to get sick.

O hasta görünüyor.

She looks ill.

O hasta değildi.

She wasn't sick.

Ben hasta değilim.

- I'm not sick.
- I am not ill.