Translation of "öldürür" in English

0.009 sec.

Examples of using "öldürür" in a sentence and their english translations:

Hız öldürür.

Speed kills.

Aşk mutluluğu öldürür, mutluluk aşkı öldürür.

Love kills happiness, happiness kills love.

- Sigara içmek öldürür.
- Sigara içmek öldürür!

Smoking kills.

Çitayı bile öldürür.

They can kill a cheetah.

Sigara içmek öldürür.

Smoking kills.

Bu beni öldürür.

It kills me.

Radyasyon seni öldürür.

The radiation would kill you.

Uykulu sürüş öldürür.

Drowsy driving kills.

Çocuğunu görmezse, kendini öldürür.

He will kill himself if he doesn't see his child.

Bu merhem mantarları öldürür.

This ointment can kill fungi.

Dediğini yapmazsan, seni öldürür.

If you don't do what she says, she'll kill you.

Sami para için öldürür.

Sami would kill for cash.

- Onun dediğini yapmazsan, seni öldürür.
- Eğer onun söylediklerini yapmazsan, seni öldürür.

If you don't do what he says, he'll kill you.

Deprem öldürmez fakirlik öldürür diye

that earthquake doesn't kill poverty

Asteroit etkileri insanları nasıl öldürür?

how asteroid impacts would kill people

Tom yoluna çıkan herkesi öldürür.

Tom will kill anyone who gets in his way.

Birini güçlendiren şey diğerini öldürür.

What makes one stronger, kills the other.

Çok fazla tuz, lezzeti öldürür.

Too much salt will kill the flavor.

Burada olduğumuzu bilse bizi öldürür.

If he knows that we're here he'll kill us.

Vlad düelloyu kazanır ve Vladislav'ı öldürür...

the two armies, Vlad wins the duel and kills Vladislav, then proceeds to march unopposed

Silahlar insanları öldürmez, silahlı insanlar öldürür.

Guns don't kill people, people with guns do.

Eğer birine söylersem Tom beni öldürür.

Tom would kill me if I told anyone.

Sana anlatığımı bilirse Tom beni öldürür.

Tom would kill me if he knew I told you.

Silahlar insanları öldürmez. İnsanlar insanları öldürür.

Guns don't kill people. People kill people.

Bunu annene söylersen o seni öldürür.

If you say that to your mother, she'll kill you!

Tom ne yaptığını öğrenirse, seni öldürür.

If Tom finds out what you did, he'll kill you.

Aslanlar, avlarının yüzde 90'ını geceleri öldürür.

Ninety percent of lion kills happen at night.

- Fazla merak iyi değildir.
- Kediyi merak öldürür.

Curiosity killed the cat.

Kayıtsızlık kutuplardaki buz gibidir: her şeyi öldürür.

Indifference is like the ice on the poles: it kills everything.

Nasıl zaman öldüreceğimiz hakkında düşünüyorken, zaman bizi öldürür.

While we're thinking about how to kill time, time kills us.

Elli iki ülkenin güvenliğini tehdit ve milyonlarca insanı öldürür.

threatens the safety and security of fifty-two countries and kills millions of people.

Yarım-doktor seni ve yarım-din alimi inancını öldürür.

A half-doctor kills you and a half-religious scholar kills your belief.

Maymunlar da insan öldürür ama sadece onların silahı varsa.

Monkeys kill people too, but only if they have guns.

Eğer Tom bunu sana benim söylediğimi duyarsa, beni öldürür.

If Tom finds out I told you this, he'll kill me.

Biri sana Tom'u öldürmen için para verse, öldürür müsün?

If someone paid you to kill Tom, would you?

Plastik her yıl sayısız deniz kuşlarını ve deniz kaplumbağalarını öldürür.

Plastic kills countless seabirds and sea turtles each year.

Zaman müthiş bir öğretmendir, ama ne yazık ki tüm öğrencilerini öldürür.

Time is a great teacher, but unfortunately it kills all its pupils.

Kara mayınları her yıl çoğu çocuk 15.000 ila 20.000 insanı öldürür.

Landmines kill 15,000 to 20,000 people every year, many of them children.