Translation of "Sürüş" in English

Tehlikeli sürüş cezalandırılmalı.

Dangerous driving should be punished.

Uykulu sürüş öldürür.

Drowsy driving kills.

Onun sürüş becerisine hayranım.

I admire his skill at driving.

Serbest sürüş sona erdi.

The free ride is over.

Tom bir sürüş eğitmeni.

Tom is a driving instructor.

O sürüş becerisiyle gurur duyar.

She prides herself on her driving skill.

Dikkatsiz sürüş, kazalara sebep olur.

Careless driving causes accidents.

Lütfen sürüş esnasında sürücüyle konuşmayın.

- Please do not talk to the driver while he's driving.
- Please don't talk to the driver while he's driving.

Sürüş sırasında yola odaklanman gerekir.

While you drive, you should focus on the road.

Ben sürüş testinde başarısız oldum.

I failed the driving test.

Onun sürüş ayrıcalıkları iptal edildi.

His driving privileges were revoked.

Yaklaşık on dakikalık sürüş mesafesinde.

It's about a ten-minute drive from here.

Senin hiçbir sürüş deneyimin yok.

You have no driving experience.

Yolun genişliği güvenli sürüş için yetersiz.

The width of the road is insufficient for safe driving.

Burası Merkez Sürüş Okulu değil mi?

Isn't this Central Driving School?

Tom, Mary'ye bir sürüş dersi verdi.

Tom gave Mary a driving lesson.

Bir sonraki sürüş benim sıram olacak.

Next time it will be my turn to drive.

Defansif sürüş kazadan kaçınmana yardımcı olabilir.

Defensive driving can help you avoid accidents.

Kilometre performansı sürüş koşullarına göre değişir.

Mileage varies with driving conditions.

Tom sürüş sınavını geçmekte başarısız oldu.

Tom failed to pass his driving test.

Pervasız sürüş bir kazaya neden olacaktır.

Reckless driving will lead to an accident.

Hiç sarhoş sürüş için tutuklandın mı?

Have you ever been arrested for drunk driving?

Tom'un sürüş testini geçeceğini düşünüyor musun?

Do you think Tom will pass his driving test?

Geceleyin farlarınız olmadan sürüş yapmak tehlikelidir.

Driving at night without your headlights on is dangerous.

Sürüş öğretmenim daha sabırlı olmam gerektiğini söylüyor.

My driving instructor says I should be more patient.

Tom, ehliyetsiz sürüş için para cezasına çarptırıldı.

Tom was fined for driving without a license.

O, sürüş sırasında yemek yemeseydi, bir kaza geçirmezdi.

If he hadn't been eating while driving, he wouldn't have had an accident.

Hem Tom hem de sürüş hocası kazada öldüler.

Tom and his driving instructor were both killed in the accident.

Alkol içtikten sonra sürüş yapmak kabul edilemez bir davranıştır.

Driving after drinking alcohol is not acceptable behavior.

İkinci kez sürüş testini geçmeyi denediğimde sürücü belgemi aldım.

- I got my driver's license on the second time I tried to pass the driver's test.
- I got my driving licence on the second time I tried to pass the driving test.

2017 raporunun profesyonel oyuncular için sürüş mesafesindeki artışı nasıl tanımladığıdır.

is how a 2017 report described the rise in driving distance for professional players.

Yaz sıcaklıkları yüksek olduğunda çöl manzaraları karşısında sürüş tehlikeli olabilir.

Driving across desert landscapes can be dangerous when the summer temperatures are high.

Ve o yıl ortalama sürüş mesafesinin altı metreye kadar yükseldiği yıldı.

And that year was the year that the average driving distance shot up six yards.

Sürüş sırasında elde tutulan bir cep telefonu ile konuşmanın büyük cezaları vardır.

There are big fines for talking on a hand-held mobile phone while driving.

1980'den beri, PGA Pro Tour'taki ortalama sürüş mesafesi 30 metreden fazla yükseldi.

Since 1980, the average driving distance on the PGA Pro Tour has climbed over 30 yards.

- Yolun sol tarafında araç kullanma konusunda deneyimim yok.
- Yolun sol tarafında çok sürüş deneyimim yok.

I don't have much experience driving on the left-side of the road.