Translation of "Mutluluğu" in English

Mutluluğu satın alamazsın.

- You cannot buy happiness.
- You can't buy happiness.

Mutluluğu parayla ölçemezsin.

You can't judge happiness in terms of money.

Mutluluğu hak ediyorum.

I deserve happiness.

"Mutluluğu" nasıl tanımlarsın?

How would you define "happiness"?

Ben mutluluğu buldum.

I have found happiness.

Mutluluğu gözlerinden okunuyordu.

I could see the happiness in her eyes.

Onlar mutluluğu aramaya gittiler.

They went in search of happiness.

Para mutluluğu satın almaz.

- Money doesn't buy happiness.
- Happiness can't be bought.

Tom gerçek mutluluğu bulabildi.

Tom was able to find true happiness.

Para mutluluğu satın alamaz.

- Money cannot buy happiness.
- Money can't buy happiness.

Sami mutluluğu İslam'da buldu.

Sami found his happiness in Islam.

Çocuklarının mutluluğu ve hayatından çok

They were facing so many problems with their families and their communities

Hiçbir para mutluluğu satın alamaz.

No amount of money can buy happiness.

Mutluluğun peşinde olmak mutluluğu engeller.

The very pursuit of happiness thwarts happiness.

Ben de mutluluğu hak ediyorum.

I deserve happiness, too.

Onlar paranın mutluluğu alamayacağını söylüyor.

- They say that money can't buy happiness.
- They say money can't buy happiness.

İnsanlar mutluluğu kolayca bulmak isterler.

People want to find happiness easily.

Biz onların mutluluğu için dua ettik.

We prayed for their happiness.

Mutluluğu satın alamayacağını söylemeye gerek yok.

It goes without saying that you can't buy happiness.

Aşk mutluluğu öldürür, mutluluk aşkı öldürür.

Love kills happiness, happiness kills love.

Mutluluğu aramak seni sadece mutsuz eder.

Trying to find happiness only makes you unhappy.

Bir insanın mutluluğu onun gününü uzatır.

The happiness of a person prolongs his day.

Fadıl ve Leyla'nın mutluluğu kısa kesildi.

Fadil and Layla's happiness was cut short.

Sami'nin parası ona mutluluğu satın alamaz.

Sami's money can't buy him happiness.

Paranın mutluluğu satın alamayacağını söylemeye gerek yok.

- It goes without saying that money cannot buy happiness.
- It goes without saying that money can't buy happiness.

Er ya da geç mutluluğu bulacağını biliyorum.

- I know you'll find happiness eventually.
- I know that you'll find happiness eventually.

Onun mutluluğu sadece kısa bir zaman sürdü.

His happiness lasted only a short time.

Dünyada mutluluğu artırmanın tek yolu onu bölüşmektir.

The only way to increase happiness in the world is to divide it up.

Öğretmenim her zaman "Bencilliğinden kurtulursan mutluluğu bulabilirsin" dedi.

My teacher always said, "You can find happiness if you rid yourself of selfishness".

Dünya üzerinde mutluluğu çoğaltmanın tek yolu onu bölmektir.

The only way on Earth to multiply happiness is to divide it.

Kendi kendime olmanın mutluluğu başka hiçbir şeyde yok.

- I'm never happier than when I'm by myself.
- I'm never as happy as when I'm alone.

Para mutluluğu satın alamayabilir ancak ilişkiler satın alabilir.

And money may not buy happiness, but relationships might.

Ve hepinizin yine gülümsediği gerçeğindeki mutluluğu bulabilen bir adam.

and find happiness in the fact that you all just smiled back.

Tom'un mutluluğu benim için dünyadaki her şeyden daha önemli.

Tom's happiness means more to me than anything else in the world.

Başkalarının acı ve mutluluğu, bizim kendi acı ve mutluluğumuzdur.

The happiness and sorrow of others is happiness and sorrow of our own.

Mutluluğu aramak için değil ama onu bulmak için buradayım.

I'm here not to look for happiness but to find it.

Bir insanın mutluluğu sahip olduğu şeyden ziyade onun ne olduğuna bağlıdır.

A man's happiness depends on what he is rather than on what he has.

Bir insanın mutluluğu neye sahip olduğuna değil, kendisinin ne olduğuna bağlıdır.

A man's happiness doesn't depend on what he has, but on what he is.

İçimizdeki mutluluğu bulmak oldukça zordur ve onu başka yerde bulmak imkansızdır.

It is very difficult to find happiness in us, and it is quite impossible to find it elsewhere.

Paranın mutluluğu satın alamayacağını söyleyen her kimse, nereden alışveriş yapacağını bilmiyormuş.

Whoever said money can't buy happiness simply didn't know where to go shopping.

Daha önce birkaç evlilik yaptım ama hiçbiri bana hak ettiğim mutluluğu vermedi.

I've already gone through several marriages, but none of them gave me the happiness I deserve.

- Özlemini çektiğim mutluluğu aramaya hakkım yok muydu?
- Hasret kaldığım saadeti aramak hakkım değil miydi?

Didn't I have a right to seek the happiness I longed for?