Translation of "Kendini" in Spanish

0.007 sec.

Examples of using "Kendini" in a sentence and their spanish translations:

- Kendini tanı.
- Kendini bil.

- Conócete a ti mismo.
- Conoceos a vosotros mismos.
- Conocete vos mismo.

- Kendini öldürdü.
- O, kendini öldürdü.

Él se suicidó.

- Kendini küçümseme.
- Kendini hafife alma.

No te subestimes.

kendini gerçekleştirmişti.

se había autoactualizado.

kendini mumyalatıyor

momificarse

Kendini tanıtmalıydın.

- Deberías haberte presentado a ti mismo.
- Deberías haberte presentado.

Kendini hazırla.

Prepárate.

Kendini kurtar.

Sálvate a ti mismo.

Kendini pohpohlama.

No te halagues.

Kendini suçlama.

- No te culpes a tí mismo.
- No te eches la culpa.

Kendini suçlamamalısın.

No deberías culparte a ti mismo.

Kendini tanıt.

- Identifíquese.
- Identifícate.

Kendini savun.

Defiéndete.

Kendini kaybetme.

No pierdas los estribos.

Kendini gıdıklayamazsın.

No puedes hacerte cosquillas a ti mismo.

Kendini öldürme.

No te suicides.

Kendini tanıtmalısın.

Debería presentarse.

Kendini kandırma!

¡Desengáñate!

Göster kendini!

¡Muéstrate!

Kendini incitebilirdin.

Podrías hacerte daño.

Kendini yıka.

Tú te lavas.

Yorma kendini.

No te canses.

Kendini değiştiremezsin.

No puedes cambiar.

- Önce kendini korumalısın.
- Önce, kendini korumalısın.

Primero, debes protegerte a ti mismo.

- Kendinizi kandırmayın.
- Kendini aldatma.
- Kendini kandırma.

No te engañes.

Ve kendini süslemek.

y la autodecoración.

Kendini dizginlemeyi öğrenmelisin.

Usted debe aprender a contenerse.

Tom kendini incitti.

Tom se hizo daño.

Tom kendini tanıttı.

Tom se presentó.

Kendini öldürmeyi denedi.

Ella intentó suicidarse.

Kendini öldürmeye çalıştı.

Él intentó suicidarse.

Kendini ucuza satma.

- No te vendas barato.
- No te subestimes.

Tom kendini yelliyor.

Tom se está abanicando.

Kedi kendini yalıyor.

El gato se está lamiendo.

Kendini banyoya kilitledi.

Ella se encerró en el baño.

Kendini avutmayı bırak.

Deja de engañarte a ti mismo.

Kendini savunmayı öğrenmelisin.

Deberías aprender defensa personal.

Sen kendini seviyorsun.

- Te amas a ti mismo.
- Te amas a ti misma.

Kendini suçlamaktan vazgeç.

Deja de culparte a ti mismo.

Kendini geleceğe hazırla.

Prepárate para el futuro.

O kendini yıkıyor.

Él se lava.

Tom kendini düzeltti.

Tom se autocorrigió.

Kendini nasıl hissediyorsun?

¿Cómo te sientes?

Tarih kendini tekrarlar.

La historia se repite.

Kendini çok kaptırma.

No te dejes llevar mucho.

O kendini gizliyor.

Él se esconde.

Ayı kendini ısırıyor.

El oso se muerde.

Tom kendini yıkadı.

Tom se lavó.

Önce kendini kanıtlamalısın.

Tú debes primero probarte a tí mismo.

Kendini hırpalamayı bırak.

Para de golpearte a ti mismo.

Tom kendini beğenmiş.

Tom es condescendiente.

Sen kendini beğenmişsin.

Tú estás condescendiendo.

Sen kendini kandırıyorsun.

Te estás engañando a ti mismo.

Kendini riske atıyorsun.

Estás tentando al destino.

Tom kendini tırmaladı.

Tom se rascó.

Tom kendini vurdu.

Tom se pegó un tiro.

Kendini şanslı düşün.

Considérate afortunado.

Kendini şartlara uyduruyor.

Se acomoda a las circunstancias.

Kendini tutmak zorundasın.

Hay que aguantarse.

Tom kendini zehirledi.

Tomás se envenenó.

Kendini tanıman gerekir.

Deberías conocerte.

Tom kendini anlatamıyordu.

Tom no podía hacerse entender.

Tom kendini netleştirmedi.

Tom no se explicó bien.

Tom kendini yaktı.

Tom se quemó.

Kendini tanımak zordur.

Es difícil conocerse a uno mismo.

Epstein kendini öldürmedi.

- Epstein no se suicidó.
- Epstein no se mató.

- Kendini hasta hissediyor musun?
- Kendini hasta mı hissediyorsun?

¿Te sientes mal?

- Onun kendini beğenmişliği kırıcı.
- Onun kendini beğenmiş davranışı kırıcıdır.
- Onun kendini beğenmiş tavırları kırıcı.

Su comportamiento petulante es ofensivo.

- O, kendini odasına kapattı.
- Kendini odasına kapattı.
- Odasına kapandı.

Ella se encerró en su habitación.

- Kendini bir bok sanıyorsun.
- Yalnızca kendini düşünüyorsun.
- Çalımından geçilmiyor.

¡No tienes abuela!

kendini daha sıkıntılı hissedersin.

mayor será la aflicción que sientan.

kendini ileri düşünceli gören

que se autodenominan progresisistas

Ve kendi kendini kanıtlaması.

y ha demostrado ser eficiente:

Doğa ise kendini temizliyor

La naturaleza se limpia

Kendini kötü mü hissediyorsun?

¿Te sientes triste?

Betty kendini yatağa attı.

Betty se acostó en la cama.

O, kendini tehlikeye attı.

Él se expuso al peligro.

Ona gülmekten kendini alamadı.

Él no pudo evitar reírse de ello.

Aktörler kendini göstermeye alışkın.

Los actores están acostumbrados a aparecer en público.

Tom kendini korumak zorunda.

Tom tiene que protegerse.

O, sobada kendini ısıttı.

Se calentó en la estufa.

Kendini tanımak çok zordur.

Conocerse a sí mismo es muy difícil.

- Kendini hazırla!
- Hazırlıklı ol.

- ¡Prepárate!
- Estate preparado.
- Estad preparados.
- ¡Está preparado!

Tom öfkeden kendini kaybetti.

Tom perdió la paciencia.

Yuriko Himekusa kendini öldürdü.

Yuriko Himekusa se suicidó.

Bir gölde kendini boğdu.

Ella se ahogó en algún lago.

Tom kendini başından vurdu.

Tom se pegó un tiro en la cabeza.

Kendini kitaplar okumaya adadı.

Se dedicó a leer libros.

Adam kendini ateşe verdi.

- El hombre se prendió a si mismo en llamas.
- El hombre se prendió fuego.

O kendini banyoya kilitledi.

Él se encerró en el baño.

Hiç kendini tarttın mı?

¿Te has pesado alguna vez?

O kendini öldürmek üzereydi.

Ella estaba a punto de quitarse la vida.