Translation of "Kendini" in Chinese

Kendini tanıtmalıydın.

你本來應該介紹自己的。

Kendini sigortalattı.

他給自己投了保險。

Kendini kurtar.

拯救你自己。

Kendini öldürtme.

别被杀了。

- Kendinizi kandırmayın.
- Kendini aldatma.
- Kendini kandırma.

不要欺骗你自己。

Kendini dizginlemeyi öğrenmelisin.

你應該學習控制自己的情緒。

Tom kendini incitti.

湯姆弄傷了自己。

Kendini öldürmeyi denedi.

- 她企图自杀。
- 她企圖自殺。

Kendini öldürmeye çalıştı.

他試圖自殺。

Kendini geleceğe hazırla.

你要準備好迎接未來。

Tarih kendini tekrarlar.

歷史自會重演。

Kendini mutsuz hissediyor.

她感到闷闷不乐的。

Kendini boşlukta hissediyor.

她感到茫然。

Tom kendini kesti.

汤姆割伤了自己。

Lincoln kendini sessizdi.

林肯本人是沉默寡言的。

- O, kendini odasına kapattı.
- Kendini odasına kapattı.
- Odasına kapandı.

她把自己关在房里。

- Kendini bir bok sanıyorsun.
- Yalnızca kendini düşünüyorsun.
- Çalımından geçilmiyor.

你少臭美了！

Bu kıza kendini tanıtmalıydın.

你應該向那個女孩自我介紹的。

Kendini kötü mü hissediyorsun?

你感觉不舒服吗？

Tom kendini korumak zorunda.

汤姆得保护自己。

Tom kendini başından vurdu.

汤姆拿枪射自己的头。

Kendini şanslı hissediyor musun?

你觉得幸运吗？

O, dün kendini öldürdü.

她昨天自杀了。

Zehir alarak kendini öldürdü.

他服毒自殺了。

O kendini kocasına adamış.

他深爱着她的丈夫。

- Sakin olun.
- Kendini yorma.

- 放輕鬆。
- 別緊張。

Kendini iyi hissediyor musun?

你感觉好吗？

Tom gülmekten kendini alamadı.

汤姆帮不了，只能笑笑。

Kendini fazla kötü hissetme.

別傷心。

Dün oyunda kendini incitti.

他昨天在這場比賽中受了傷。

O, aynada kendini gördü.

她看到鏡子裡的自己。

Kendini bir battaniyeye sardı.

她用一條毯子把自己裹起來。

Tom kendini kontrol edemedi.

汤姆不能自已。

Sadece kendini benim yerime koy.

你站在我的立場上考慮看看。

O kendini müzik çalışmasına adadı.

他潛心研究音樂。

- Nasıl hissediyorsun?
- Kendini nasıl hissediyorsun?

你感觉如何？

- Sık dişini.
- Kendini bırakma.
- Dayan.

坚持。

Tom kendini masanın altına sakladı.

- Tom躲在桌子底下。
- 湯姆躲在了桌子下面。

O, kendini öldürmeye teşebbüs etti.

- 她企图自杀。
- 她企圖自殺。

O, kapının arkasında kendini sakladı.

- 他把自己藏在門後面。
- 他藏到了门后。

Diğerlerini duyduğunda kendini de duyarsın.

你若是傷害別人，你也會傷害到自己。

Dün Tom kendini bıçağıyla kesti.

汤姆昨天用刀切到自己了。

- Kendini yalanlıyorsun.
- Sen kendinle çelişiyorsun.

你在自相矛盾。

Kendini nasıl kontrol edeceğini öğrenmelisin.

您應該學會控制自己。

Kendini açıkça ifade et ve diğerlerini kendini dinletebilmek için yüksek sesle konuş.

講清楚並大聲地讓別人聽到你說話。

Sen şimdi kendini geçindirecek kadar yaşlısın.

你已經到了可以自給自足的年紀了。

Henry kendini geçindirmek için yeterince yaşlıdır.

亨利年紀夠大足以養活自己。

Tom kendini nasıl ifade edeceğini bilemiyordu.

湯姆不知道如何表達自己。

O, bir havlu ile kendini kuruladı.

他用毛巾弄干自己。

O "Kendini nasıl hissediyorsun?" diye sordu.

“你感觉怎么样？”他问。

Einstein kendini bir filozof kabul etti.

Einstein认为自己是一个哲学家。

O hızla kendini yeni çevresine alıştırdı.

他很快就适应了新环境。

Xiaoming kendini nasıl kontrol edeceğini bilmez.

小明的自控能力很差。

O, kendini yeterince çekici olarak düşündü.

他認為他自己夠迷人的了。

O, kendini bir kadın kılığına soktu.

- 他把自己化裝成一個女人。
- 他打扮得像女人一樣。

Tom kendini nasıl kontrol edeceğini bilmiyordu.

汤姆不知道怎么控制住自己。

- Etrafta oyalanmayı bırak!
- Kendini oyalamayı bırak.

不要隨便開玩笑。

Mümkün olduğu kadar açıkça kendini ifade et.

- 尽可能清楚地表达您自己。
- 盡可能明確地表達你自己。

Başkan Lincoln kendi kendini yetiştirmiş bir insandı.

林肯總統就是我們所謂白手起家的男人。

Komşumuz kendini büyüleyici bir at satın aldı.

我們的鄰居買給他自己一匹迷人的馬。

Tom her zaman kendini ilgilendirmeyen işlere karışır.

汤姆总是多管闲事。

Umulmayan şeyden korkma ama kendini buna hazırla.

不要害怕意外，但要有準備。

- Senin yaşında böyle giyersen kendini komik duruma düşürürsün.
- Senin yaşında böyle giyersen kendini aptal yerine koyarsın.

你現在這個年紀，穿成這個樣子，會給人取笑的。

Sıkı çalışma ve kendini adama sana başarıyı getirecektir.

努力工作和敬业精神使你成功。

- Kendini kaldırılmış hissetti.
- Kız ona nankörlük ettiğini hissetti.

她覺得自己好像被舉起來了。

Sen sadece kendini bir fantezi ile teselli ediyorsun!

你这样就是畫餅充飢！

Bu mesaj beş saniye içinde kendini yok edecektir.

這則訊息將在五秒後自動銷毀。

- Kendini asarak intihar etti.
- Kendisini asarak intihar etti.

他上吊自殺了。

O, kendini öldürmeye çalıştı fakat o başarısızlıkla sonuçlandı.

他试图自杀，但是失败了。

Tom Paris'i ziyaret ettiğinde Fransızca olarak kendini ifade edebildi.

在巴黎，沒有人能夠理解湯姆的法文。

Tom kendini uyandırmak için kendi üzerine soğuk su döktü.

汤姆给自己浇凉水以清醒过来。

"Günümüzde kendini kitle imha silahlarına karşı korumak mümkün değildir."

如今要保护自己不受大规模杀伤性武器的伤害是不可能的。

- Kendini iyi hissediyor musun, Tom?
- Daha iyi hissediyor musun, Tom?

你感覺好點了嗎，湯姆？

Vin Diesel şınav çekerken kendini yukarıya çekmez, dünyayı aşağıya iter.

冯迪索在做俯卧撑时，并不是把自身往上推，而是在把地球向下推。

- Şimdi kendini daha iyi mi hissediyorsun?
- Şimdi daha iyi hissediyor musun?

你觉得好些了吗？

John, çok yoğun bir şekilde çalışıyorsun. Otur ve bir süre kendini yorma.

約翰，你工作太辛苦了。坐下來休息一會兒。