Translation of "öğrenciyle" in English

Eski öğrenciyle tokalaştım.

I shook hands with the former student.

Bir öğrenciyle görüşeceğim.

I'm going to see some student.

Belli bir öğrenciyle buluşacağım.

I'm going to meet a certain student.

Bu öğrenciyle çoktan konuştum.

I have already talked with this student.

Sık sık bir öğrenciyle karıştırılır.

- He is often taken for a student.
- He's often mistaken for a student.

Onlar yeni öğrenciyle alay ettiler.

They teased the new student.

Tom başka bir öğrenciyle dövüştü.

Tom got into a fight with another student.

Sami birkaç Müslüman öğrenciyle konuştu.

Sami talked to a few Muslim students.

Sami Leyla'yı Müslüman bir öğrenciyle tanıştırdı.

Sami introduced Layla to a Muslim student.

Sami bir grup Müslüman öğrenciyle konuşuyordu.

Sami was talking to a group of Muslim students.

Sami Toronto'da çok sayıda Müslüman öğrenciyle tanıştı.

Sami met many Muslim students in Toronto.

20 öğrenciyle başladık. Şimdi 200'den fazla var.

We started with 20 students. Now we have more than 200.