Translation of "çıkarım" in English

0.007 sec.

Examples of using "çıkarım" in a sentence and their english translations:

Buradan nasıl çıkarım?

How do I get out of here?

Nadiren alışverişe çıkarım.

I rarely go shopping.

Her sabah yürüyüşe çıkarım.

I take a walk every morning.

Akşamları, köpeğimle yürüyüşe çıkarım.

In the evening, I walk with my dog.

Benim bundan çıkarım ne?

What do I get out of it?

Her sabah alışverişe çıkarım.

I go shopping every morning.

Gelecek hafta hastaneden çıkarım.

I get out of the hospital next week.

Artık nadiren dışarı çıkarım.

I seldom go out anymore.

Alışverişe genellikle kendim çıkarım.

I usually go shopping by myself.

Elde edilen çıkarım ise şu

the inference obtained is the following

Bazen yürüyüş için dışarı çıkarım.

I sometimes go out for a walk.

Akşam yemeğinden sonra dışarı çıkarım.

I go out after dinner.

Nadiren kendi başıma yürüyüşe çıkarım.

I seldom go hiking by myself.

Ben her gün yürüyüşe çıkarım.

I take a walk every day.

Umarım ekimden önce hastaneden çıkarım.

I hope I'm out of the hospital before October.

Sık sık yurt dışına çıkarım.

I often go abroad.

Hafta sonları nadiren dışarı çıkarım.

I seldom go out on weekends.

Bazen bir bira için dışarı çıkarım.

I go out sometimes for a beer.

Neredeyse her cumartesi Mary ile çıkarım.

I go out with Mary almost every Saturday.

Her akşam kocamla birlikte yürüyüşe çıkarım.

I go for a walk with my husband every evening.

Ama ondan başka bir çıkarım vardı.

But I had another advantage in it.

Ben nadiren karanlıktan sonra dışarı çıkarım.

I rarely go out after dark.

Ben pazartesi günü nadiren dışarı çıkarım.

I seldom go out on Monday.

Hava karardıktan sonra nadiren dışarı çıkarım.

I seldom go out after dark.

Sık sık kahvaltıdan önce yürüyüşe çıkarım.

I often take a walk before breakfast.

Ben genellikle cuma geceleri arkadaşlarımla çıkarım.

I usually go out with my friends on Friday nights.

Ben genellikle cuma gecelerinde dışarı çıkarım.

I usually go out on Friday nights.

Ben akşamleyin arkadaşlarla sık sık dışarı çıkarım.

I often go out with friends in the evening.

Mavi gökyüzünü görmek istediğimde çatı katına çıkarım.

I go up to the rooftop when I want to see the blue sky.

Akşam yemeğinden sonra yürüyüş için dışarı çıkarım.

I go out for walks after dinner.

Her sabah saat sekizden önce evden çıkarım.

I leave home before eight o'clock every morning.

Ben sık sık gece kulüplerinde sahneye çıkarım.

I often perform in nightclubs.

- Her sabah alışverişe çıkarım.
- Her sabah alışverişe giderim.

- I go grocery shopping every morning.
- I go shopping every morning.

Haftada en az üç kez egzersiz için yürüyüşe çıkarım.

I take a walk for exercise at least three times a week.

Her zaman dışarı çıkarım, bir şey unuturum. Her zaman!

Every time I go out, I forget something. Always!

Sherlock Holmes en küçük detaylardan çok fazla çıkarım yapabilirdi.

Sherlock Holmes could deduce much out of the smallest details.

Ben normal olarak yaklaşık akşam saat sekizde işten yerinden çıkarım.

I normally get off work at about 8 o'clock in the evening.

Ben genellikle sadece öğle yemeğinden sonra kısa bir yürüyüş için dışarı çıkarım.

I often go out for a short walk just after lunch.