Translation of "çıkamayacağı" in English

0.004 sec.

Examples of using "çıkamayacağı" in a sentence and their english translations:

Hannibal'ın başa çıkamayacağı bir durumdur bu.

that Hannibal can ill afford.

Hiçbir şeyin gerçeğin dışına çıkamayacağı ortaya çıkıyor.

And it turns out that nothing could be farther from the truth.

Tom'un kendinin başa çıkamayacağı herhangi bir problemi yok.

Tom doesn't have any problem he can't handle himself.