Translation of "Toplantı" in Dutch

0.009 sec.

Examples of using "Toplantı" in a sentence and their dutch translations:

- Toplantı iptal edildi.
- Toplantı olmayacak.

De vergadering gaat niet door.

Toplantı bitti.

- De vergadering is geëindigd.
- De vergadering is afgelopen.
- De vergadering is voorbij.

Toplantı dündü.

De vergadering was gisteren.

Toplantı yarın yapılacak.

De vergadering zal morgen plaatshebben.

Toplantı iptal edildi.

De vergadering gaat niet door.

Toplantı burada yapıldı.

De bijeenkomst werd hier gehouden.

Toplantı dün yapıldı.

- De ontmoeting had gisteren plaats.
- De vergadering was gisteren.
- De vergadering had gisteren plaats.

Toplantı yarın olacak.

De vergadering zal morgen plaatsvinden.

Toplantı nasıl geçti?

Hoe liep de vergadering af?

Toplantı nerede olacak?

- Waar zal de vergadering plaatsvinden?
- Waar zal de vergadering zijn?

- Toplantı gün ortasında bitti.
- Toplantı öğleyin sona erdi.

De vergadering was om 12 uur afgelopen.

Toplantı beşe kadar sürdü.

De vergadering duurde tot vijf uur.

Toplantı odası temiz olmalı.

De vergaderzaal moet schoon zijn.

"Herkes nerede?" "Toplantı salonunda".

"Waar is iedereen?" "In de vergaderruimte."

Toplantı bitene kadar gelmedi.

Ze kwam niet opdagen totdat de vergadering was afgelopen.

Toplantı neredeyse bitmek üzere.

De bijeenkomst is bijna voorbij.

Tom toplantı için gelmedi.

Tom is niet komen opdagen voor de vergadering.

Tom toplantı tarihini doğruladı.

Tom heeft de vergaderingsdatum nagekeken.

O, toplantı sırasında sessiz kaldı.

Hij zweeg tijdens de vergadering.

Bu toplantı odası yeniden boyanmalı.

Deze vergaderruimte moet opnieuw worden geverfd.

Toplantı bir gece sonraya ertelendi.

De vergadering is uitgesteld tot de avond erna.

Toplantı bitinceye kadar Tom gelmedi.

Tom kwam niet opdagen tot na de vergadering.

Toplantı en erken gelecek hafta yapılacak.

De meeting vindt op zijn vroegst volgende week plaats.

Sonraki toplantı birkaç gün içinde gerçekleşecek.

De volgende vergadering vindt plaats over enkele dagen.

Toplantı için bir tarih tespit et.

Leg een datum vast voor de bijeenkomst.

Tom'un bugünkü toplantı hakkındaki mesajını almadın mı?

Heb je Toms bericht over de vergadering van vandaag niet gekregen?

Güne George Soros'la toplantı yaparak başladı. Toplantıda kenevir ve ilgili piyasa düzenlemeleri

Hij had een gesprek met George Soros... ...waarin marihuana en de marktregulering ervan...

Sık sık olduğu gibi, Mike, bu öğleden sonra toplantı için geç kaldı.

Zoals wel vaker het geval is, was Mike deze namiddag te laat op de afspraak.

Her yıl, örgüt Frizyen dilinde yazılmış kitapları satmak için kapıdan kapıya giden gönüllülerle ilgili çok sayıda toplantı organize eder.

De organisatie organiseert ieder jaar een stuk of wat ontmoetingen van vrijwilligers die de deuren langsgaan om Friese boeken te verkopen.