Translation of "Oturuyor" in Dutch

0.005 sec.

Examples of using "Oturuyor" in a sentence and their dutch translations:

O oturuyor.

Ze zit.

Aşçı mutfakta oturuyor.

De kok zit in de keuken.

O masada oturuyor.

Hij zit aan tafel.

Çocukların hepsi oturuyor.

Alle kinderen zitten.

O, masada oturuyor.

Hij zit aan tafel.

Yaşlı adam oturuyor.

De oude man zit.

O nerede oturuyor?

- Waar woont hij?
- Waar woont ie?

John, New York'ta oturuyor.

John woont in New York.

Tom ağacın altında oturuyor.

Tom zit onder een boom.

Tom koltuklardan birisinde oturuyor.

Tom zit in een van de stoelen.

Tom oradaki masada oturuyor.

Tom zit daar aan die tafel.

Kraliçe Buckingham Sarayı'nda oturuyor.

De koningin woont in Buckingham Palace.

Burada 14 kişi oturuyor.

Er wonen 14 mensen hier.

Tom duvarın üzerinde oturuyor.

Tom zit op de muur.

Tom yakınlarda mı oturuyor?

Woont Tom in de buurt?

O İngiliz ama Hindistan'da oturuyor.

Hij is Engelsman, maar woont in India.

Benim ailem de burada oturuyor.

Hier woont mijn familie.

İki çocuk çitin üzerinde oturuyor.

Twee kinderen zitten op een hek.

- O nerede yaşıyor?
- O nerede oturuyor?

- Waar woont hij?
- Waar woont ie?

Tom kanepede oturuyor, bir dergi okuyor.

Tom zit op de sofa een tijdschrift te lezen.

Tom da bu sokakta mı oturuyor?

Woont Tom ook in deze straat?

O bir altın madeninin üzerinde oturuyor.

Ze zit op een goudmijn.

Ama o, uçakta senin yanında oturuyor muydu?

Maar zat hij naast je in het vliegtuig?

O sadece orada oturuyor, hiçbir şey söylemiyor.

Hij zit daar alleen maar, zegt niks.

Tüm aile oradaki küçük kirli bir apartmanda oturuyor.

Het hele gezin woont daar in een klein vuil appartement.

- Bu sırada o oturuyor.
- Bu masayı o kullanıyor.

Dit bureau wordt door hem gebruikt.

Ama aynı zamanda bu yitim bölgelerinden birinin üstüne oturuyor.

maar het ligt ook pal bovenop een subductiezone.

Kedi sandalyede oturuyor ve mutfak masasında duran ete bakıyor.

De kat zit op de stoel en kijkt naar het vlees dat op de keukentafel ligt.

- Buradan birkaç sokak ileride oturuyor.
- Buradan birkaç blok ötede yaşıyor.

Zij woont enkele blokken hier vandaan.

- John nerede yaşıyor?
- John nerede oturuyor?
- John nerede ikamet ediyor?

Waar woont John?

- İki çocuk çitin üzerinde oturuyor.
- İki çocuk çitin üzerinde oturuyorlar.

Twee kinderen zitten op een hek.

- Erkek kardeşim Tokyo'da yaşıyor.
- Kardeşim Tokyo'da yaşıyor.
- Erkek kardeşim Tokyo'da oturuyor.

Mijn broer woont in Tokio.

- John, New York'ta yaşıyor.
- John, New York'ta oturuyor.
- John, New York'ta yaşar.

John woont in New York.