Translation of "Oradaki" in Japanese

0.011 sec.

Examples of using "Oradaki" in a sentence and their japanese translations:

Ya oradaki...

選択肢の1つは…

Oradaki nedir?

何がそこにありますか。

oradaki ıstakozları koruyorlar.

1世紀近くも維持してきました

Oradaki koalaya bak.

- 向こうにいるあのコアラを見てごらん。
- あのコアラ見て!

Oradaki sıcak mı?

そちらは暑いですか。

Oradaki buluta bak.

ずっと向こうの雲を見てごらん。

Oradaki kıza bak.

あそこにいる女性を見てごらんよ。

- Gerçekten oradaki mağazalardan hoşlanmıyorum.
- Oradaki mağazaları gerçekten sevmiyorum.

あそこの店はあまり好きじゃない。

Oradaki Fuji Dağı'nı görebiliriz.

あちらに富士山が見えます。

Oradaki o köşeden dönün.

あそこの角を曲がりなさい。

Oradaki spor otomobile bak.

あそこのスポーツカーを見なさい。

Oradaki kameramanın milliyeti nedir?

あそこのカメラマンはどこの人ですか。

Oradaki polis kulübesinde sorun.

向こうの交番で聞いてください。

Oradaki büyük binaya bak.

向こうの大きなビルをごらんなさい。

Gerçekten oradaki mağazalardan hoşlanmıyorum.

あそこの店はあまり好きじゃない。

Beni oradaki arkadaşınla tanıştır.

あそこにいるあなたの友だち紹介してよ。

Tom oradaki masada oturuyor.

トムはあっちのテーブルに座ってるよ。

Oradaki kızı tanıyor musun?

あそこにいる女の子って、知ってる?

Oradaki polis karakoluna sor.

向こうの交番で聞いてください。

- Dikkat et! Oradaki adam silahlı.
- Dikkatli ol! Oradaki adamın silahı var.

気を付けて!向こうにいる男は銃を持っているよ。

Oradaki herkes benim gibi kırılmıştı.

病院にいる人は 私と同じで みんな健康を害していました

Bakın, oradaki hayvan izlerini görebilirsiniz.

見て 動物の足あとがあるだろ

Oradaki şu boş kutulara bak.

あそこの空缶をごらんなさい。

Oradaki çocuk sana selam veriyor.

あそこにいる男の子が君におじぎをしているよ。

Oradaki çocuk onun erkek kardeşidir.

向こうにいる少年は彼の弟です。

Oradaki insanlar tarafından sıcak karşılandı.

彼は現地人に歓迎された。

Bana oradaki sözlüğü uzat lütfen.

そこの辞書をとってください。

Biz oradaki masada oturabilir miyiz?

あそこのテーブルに座れますか。

Postane oradaki mağazanın sadece karşısında.

郵便局はあの店のちょうど真向かいにあります。

O kendini oradaki insanlara tanıttı.

彼女はそこにいる人たちに自己紹介した。

Onlar sadece oradaki dükkâna gidiyorlar.

あの人たちはちょうど向こうのお店まで行くところです。

Oradaki deliği gördünüz mü? Yılan deliği.

下の穴を? ヘビ穴だ

Oradaki hiç kimse onu iyi tanımıyordu.

そこの人は誰も彼の事をよく知らなかった。

Oradaki insanlar itfaiye arabasına yol açtı.

そこにいた人たちは消防車のために道を空けた。

Oradaki masada oturup oturamayacağımızı merak ediyorum.

あそこのテーブルに座れますか。

Oradaki büyük beyaz binayı görebiliyor musun?

あそこに大きな白いビルが見えるでしょう。

O, oradaki erkek çocuktan daha yaşlıdır.

彼はあそこにいる男の子より年上です。

Oradaki kızın kim olduğunu biliyor musun?

向こうにいる少女をあなたは見たことがありますか。

Oradaki şu kızları oldukça iyi tanıyorum.

そこにいる少女のことはよく知っているよ。

Lütfen oradaki ürünlerin üzerindeki vergiyi ödeyin.

この品の税金分はむこうでお支払い下さい。

Kuraklık oradaki tüm ürünlere zarar verdi.

かんばつはそこの農作物をだめにしてしまった。

Oradaki kafeteryada bir fincan kahve içmeye gidelim.

あそこの喫茶店でコーヒーでも飲もう。

- Onunla istasyonun oradaki kahvecide karşılaştım.
- Onunla istasyonun oradaki kahvecide buluştum.
- Onunla istasyonun yakınındaki bir kafede tanıştım.

私は駅の近くにある喫茶店で彼女と待ち合わせた。

oradaki doktoru işlemin her aşamasında adım adım yönlendirebilir.

現地の医者を指導し 手術を段階を追って進めることができます

Girdiğim her uyuşmazlık ortamında oradaki elektriğin olağanüstü güzelliğini yaşarken

そこではよく 並外れて感動的なやり方で 人々が刺激しあうのを目のあたりにしました

Evet, oradaki küçük yarığa sıkıştı. Pekâlâ, bunu bağlayalım. İşte.

小さな裂け目にかかってるぞ よし 結んでおこう

Ben bu dolma kalemden bahsediyorum oradaki masada olandan değil.

話しているのはこのペンについてであって、机の上にある方ではない。

Bu ev on yaşında ama oradaki ev çok yeni.

この家は建ってから10年になるが向こうにあるあの家は全く新しい。

Onunla her ne zaman her nereye gitsem, oradaki insanlar onun kız kardeşim olduğunu düşündü. Hatta bazıları onun kızım olduğunu düşündü.

彼女と一緒に旅行する度に、ゆくさきざきで人は彼女を私の妹と思ったり、娘とさえ思ったりした。