Translation of "Oradaki" in Italian

0.007 sec.

Examples of using "Oradaki" in a sentence and their italian translations:

Ya oradaki...

O ci dirigiamo

Oradaki nedir?

- Che c'è laggiù?
- Cosa c'è laggiù?
- Che cosa c'è laggiù?

Merhaba oradaki!

- Hey, ciao!
- Ehi, ciao!

oradaki ıstakozları koruyorlar.

per circa un secolo,

Oradaki kadına bak.

- Guarda la donna laggiù!
- Guardate la donna laggiù!
- Guardi la donna laggiù!

Şimdi oradaki kim?

- Chi c'è lì dentro ora?
- Chi c'è lì dentro adesso?

Oradaki koalaya bak.

- Guarda quel koala laggiù.
- Guardate quel koala laggiù.
- Guardi quel koala laggiù.

Oradaki herkesi tanıyordum.

Conoscevo tutti lì.

Oradaki Tom muydu?

Era Tom là fuori?

Oradaki durum kritikti.

- La situazione lì era critica.
- La situazione là era critica.

Şu oradaki Tom.

Quello là è Tom.

Oradaki Fuji Dağı'nı görebiliriz.

- Possiamo vedere il Monte Fuji laggiù.
- Noi possiamo vedere il Monte Fuji laggiù.

Oradaki o köşeden dönün.

- Gira a quell'angolo lì.
- Giri a quell'angolo lì.
- Girate a quell'angolo lì.

Oradaki tek adam bendim.

- Ero l'unico uomo lì.
- Io ero l'unico uomo lì.

Oradaki şu adam kim?

Chi è quell'uomo laggiù?

Oradaki iki kadın kim?

Chi sono le due donne laggiù?

Oradaki şu kadın Ana'dır.

Quella donna laggiù è Ana.

Tom oradaki tek erkekti.

Tom era l'unico uomo lì.

Oradaki o kadın kim?

Chi è quella donna laggiù?

Oradaki herkes benim gibi kırılmıştı.

Lì, come me, tutti erano deboli.

Bakın, oradaki hayvan izlerini görebilirsiniz.

E guarda tutte quelle piste di animali.

Genç adam, oradaki, bizim öğretmenimizdir.

Il giovane là è il nostro professore.

Tom şimdi oradaki tek kişidir.

Tom è l'unica persona lì in questo momento.

Oradaki şu insanlar Fransızca konuşuyorlar.

Quelle persone laggiù stanno parlando in francese.

Onlar sadece oradaki dükkâna gidiyorlar.

Stanno solo andando al negozio qui vicino.

Oradaki o kadın, benim annem.

Quella donna laggiù è mia madre.

Oradaki deliği gördünüz mü? Yılan deliği.

Vedi questo buco? È di un serpente.

Oradaki şu kız benim kız kardeşim.

Quella ragazza laggiù è mia sorella.

Oradaki erkek çocuk Tom'un erkek kardeşi olmalı.

- Quel bambino lì sarà il fratello di Tom.
- Quel ragazzo lì sarà il fratello di Tom.

Ben de oradaki bir mor çantayı sevdim.

Mi è piaciuta anche una borsa viola lì.

Oradaki kafeteryada bir fincan kahve içmeye gidelim.

Andiamo a bere una tazza di caffè in quel bar laggiù.

Oradaki o kısa boylu kadın, benim annemdir.

Quella donna bassa laggiù è mia madre.

- Onunla istasyonun oradaki kahvecide karşılaştım.
- Onunla istasyonun oradaki kahvecide buluştum.
- Onunla istasyonun yakınındaki bir kafede tanıştım.

L'ho incontrata in un coffee shop vicino la stazione.

oradaki doktoru işlemin her aşamasında adım adım yönlendirebilir.

guidando un medico locale passo passo durante la procedura.

Evet, oradaki küçük yarığa sıkıştı. Pekâlâ, bunu bağlayalım. İşte.

Si è incastrata in quella piccola crepa. Adesso leghiamo questa.