Translation of "Milyonlarca" in Dutch

0.010 sec.

Examples of using "Milyonlarca" in a sentence and their dutch translations:

Evrende milyonlarca yıldız var.

Er zijn miljoenen sterren in het universum.

Milyonlarca işçi işlerini kaybetti.

Miljoenen arbeiders verloren hun werk.

Milyonlarca yarasanın göçü saatlerce sürer.

De exodus van miljoenen vleermuizen gaat uren door.

O yüzden, milyonlarca yıl boyunca

Dus miljoenen jaren lang moest ze...

Alaska'da milyonlarca vahşi hayvan yaşıyor.

In Alaska wonen miljoenen wilde dieren.

Şimdilerde buna benzer olaylar milyonlarca hayat

Zulke zaken kunnen miljoenen levens redden

Diğer milyonlarca yıldızdan sadece bir tanesi.

Het is een ster zoals er miljoenen zijn.

Sahra altı Afrika'da yüz milyonlarca insan var ve

In subsaharaans Afrika leven honderden miljoenen mensen

Milyonlarca dolarlık bir temizlikten sonra... ...hayvanlar dönmeye başladı.

Maar na een schoonmaak van vele miljoenen... ...keren de dieren terug.

Milyonlarca yıldır çalışan dev bir su altı beyni gibi.

Het is net een gigantisch onderwaterbrein dat miljoenen jaren werkt.

Yeni Delhi'de, hava kirliliği yüzünden milyonlarca insanın sağlığı tehlikede.

Miljoenen mensen lopen gevaar soor luchtvervuiling in New Delhi.

Bir insanın ölümü trajedi, milyonlarca kişinin ölümü bir istatistik.

De dood van één persoon is een tragedie; de dood van miljoenen is statistiek.

Ve anlık veriyi toplamak için her biri milyonlarca dolar olan,

en om ter plekke gegevens te verzamelen, heb je een groot schip nodig

Ay ile gelgitler milyonlarca yıl boyunca deniz canlılarının hayatlarını şekillendirmiştir.

Miljoenen jaren lang... ...hebben de maan en het tij de levens van zeewezens gevormd.

Bu hayvan, bulunması imkânsız olmayı öğrenmek için milyonlarca yılını harcadı. Ahtapot izlerinin görünüşünü öğrenmem gerekiyordu.

Dit dier heeft miljoenen jaren geleerd om onmogelijk te vinden te zijn. Ik moest leren hoe octopussporen eruitzagen.

Pazar öğleden sonra yağmurlu bir günde kendileriyle ilgili ne yapacaklarını bilmeyen milyonlarca insan ölümsüzlük için can atıyorlar.

Miljoenen mensen die naar onsterfelijkheid verlangen, weten niet wat ze met zichzelf aanmoeten op een regenachtige zondagmiddag.