Translation of "Vahşi" in Dutch

Vahşi hayvanlardan korkarım.

- Ik ben bang voor wilde dieren.
- Ik heb schrik van wilde beesten.
- Ik ben bang van wilde dieren.

Vahşi hayvanları beslemeyin.

Voer geen wilde dieren.

- Her hayvan vahşi değildir.
- Tüm hayvanlar vahşi değildir.

Niet alle dieren zijn wild.

Özellikle vahşi hayvanlara karşı.

Vooral wilde dieren.

Tilki vahşi bir hayvandır.

Een vos is een wild dier.

Çok vahşi olma Jack.

Jack, doe niet zo wild.

Vahşi yaşama düşman, betondan ormanlar.

Jungles van beton, vijandig voor dieren.

Vahşi doğada ağaç kovuklarına tünerler.

In het wild nesten ze in holle bomen.

Alaska'da milyonlarca vahşi hayvan yaşıyor.

In Alaska wonen miljoenen wilde dieren.

- O vahşi hayvanlar hakkında çok şey bilir.
- Vahşi hayvanlar konusunda bilgisi çoktur.

Hij weet veel over wilde dieren.

Hindistan Vahşi Yaşamı Koruma Derneğine göre

Volgens de Wildlife Protection Society of India...

Vahşi doğada sadece 14.000 pars kaldı.

Er zijn nog slechts 14.000 exemplaren in het wild.

Vahşi doğada, her zaman teknolojiye güvenemezsiniz.

In het wild kun je niet altijd op de techniek vertrouwen.

Vahşi doğada gireceğiniz mücadeleleri dikkatli seçin.

Kies waar je je energie in steekt in het wild.

Vahşi hayatta kaynaklar bulmalı ve değerlendirmelisiniz.

Onderdeel van overleven in 't wild is vindingrijk zijn...

Vahşi doğada yiyecek ararken seçiçi olamazsınız!

Als je in het wild naar voedsel zoekt kun je niet kieskeurig zijn.

Vahşi doğada yiyecek ararken seçici olamazsınız!

Als je in het wild naar voedsel zoekt kun je niet kieskeurig zijn.

Vahşi istilacı sonunda veterinerler tarafından yatıştırılıyor

De wilde indringer wordt uiteindelijk verdoofd door dierenartsen...

- Vahşi hayvanlardan korkarım.
- Yabani hayvanlardan korkarım.

- Ik heb schrik van wilde beesten.
- Ik ben bang van wilde dieren.

Bazen vahşi doğada işler beklenmedik şekilde sonuçlanabilir.

Soms gebeuren er in het wild onverwachtse dingen.

Dördüncü nesil bir vahşi yaşam izcisi olarak

Zijn familie volgt al vier generaties sporen...

Kış yaklaştıkça vahşi doğada yiyecek iyice azalıyor.

In het wild wordt voedsel schaarser naarmate de winter nadert.

Vahşi doğadayken unutmamanız gereken iki şey vardır.

Twee dingen zal ik altijd onthouden als ik de wildernis in ga.

Vahşi, özgür bir hayvan tarafından bütünüyle kabullenilmek

om zo te worden geaccepteerd door een wild, vrij dier.

Bazı vahşi kediler komşumun evinin altında yaşarlar.

Onder het huis van mijn buur wonen enkele wilde katten.

Şehirler genişleyip vahşi yaşam alanları daralırsa ne olur?

Wat gebeurt er wanneer steden uitbreiden en natuurlijke habitats krimpen?

Insanlar artık adım adım vahşi alanlara girmeye başladı.

...wonen mensen steeds dichter in de buurt van de wilde natuur...

Ama geceleri şaşırtıcı derecede vahşi bir ortam oluşur.

Maar 's nachts zijn ze verrassend gevaarlijk.

Vahşi doğanın ne kadar değerli olduğunu anlamamı sağladı.

Ze liet me inzien... ...hoe kostbaar wilde plekken zijn.

Bu vahşi ortamla temas hâlindesin ve seninle konuşuyor.

Je hebt contact met deze wilde plek en hij spreekt tot je.

- Vahşi hayvanlar ormanda yaşarlar.
- Yabani hayvanlar ormanda yaşar.

In het bos leven wilde dieren.

Ama bu vahşi kediden sonra diğer finalistimiz kim olacak?

...maar wie sluit zich bij de wilde katachtige aan... ...in de ultieme finale?

Vahşi doğmuş, acımasız hayvanlar fakat güzel ve müstesna yırtıcılar.

Dit zijn wilde beesten, woeste en prachtige eersteklas roofdieren.

Vahşi hayatta iyi bir sığınak hayatta kalmanın tek yoludur.

Onderdak is in het wild de enige manier om de elementen te overleven.

Vahşi yaşam size bir besin fırsatı sunarsa onu değerlendirirsiniz!

Als je kunt eten in het wild, doe het dan.

Kimin en vahşi, erkeğin mi dişinin mi olduğunu görüyoruz.

en we kijken wie er het meest meedogenloos zijn, mannetjes of vrouwtjes?

Vahşi manzaraları ve kalabalık şehirlerinde epik bir savaş veriliyor.

In haar wilde landschappen en weelderige steden... ...woedt een legendarische strijd.

Vahşi düz kürklü su samurları gündüz aktif olsa da...

Hoewel wilde slanke otters overdag actief zijn...

Hayvanların vahşi yaşamlarına dönmeleri için mükemmel bir ortam sağlıyor.

...is perfect voor dieren om terug te vallen op wilde manieren.

Çevreciler geride kalan vahşi gergedanları kurtarmak için daha çok çalışıyor.

Natuurbeschermers vechten om te voorkomen dat ze uitsterven.

Singapur şu anda dünyanın vahşi yaşama en dost şehirlerinden biri.

Singapore is nu een van de meest diervriendelijke steden in de wereld.

Bu vahşi hayvanların hayatlarının ne kadar hassas olduğunu fark ediyorsun.

Je voelt hoe kwetsbaar deze wilde dieren zijn.

Vahşi yaşam size bir yiyecek fırsatı sunarsa, onu değerlendirirsiniz! Ne yemeliyiz?

Als je kunt eten in het wild, doe het dan. Dus, wat eten we?

Birim, 1793'te Prusyalılara karşı harekete geçti: vahşi bir ateş vaftizinde,

De eenheid kwam in 1793 in actie tegen de Pruisen: bij een brutale vuurdoop viel de helft van

Vahşi doğada bir şey yemek her zaman risklidir ve şimdi başımız belada.

Eten is altijd gevaarlijk in het wild en we zijn in de problemen gekomen.

Ama ince farkları ancak öyle görebiliyorsun. Vahşi doğayı işte o zaman tanıyorsun.

Dan zie je de subtiele verschillen. Dan leer je de natuur kennen.

Ama bunun sizi yıldırmasın. Vahşi doğa şaşırtıcıdır. Artık hangi yönün batı olduğunu biliyoruz,

Maar laat je niet ontmoedigen. De wildernis is verraderlijk. Nu dat we weten waar het westen ligt...

Içeride Gubbi ve diğer vahşi yaşam görevlileri büyük ağlar gererek kaçağı tuzağa düşürmeyi umuyor.

...en binnen de muren spreiden Gubbi en andere opzichters grote netten uit... ...in de hoop de voortvluchtige te verstrikken.

Dünya'nın dört bir yanında, vahşi hayvanlar yemek çalmak konusunda daha çok hüner göstermeye başlıyor.

Wereldwijd... ...worden wilde dieren steeds bekwamer in het stelen van eten.

Kendi hâlindeki vahşi bir hayvan, ziyarete gelen bu garip insan yaratığından ne kazanabilir ki?

Waarom zou een wild dier... ...profiteren van een vreemd menselijk wezen?

İlk başlarda suya girmek zor. Burası yüzmek için gezegendeki en vahşi, en korkunç yerlerden biri.

In het begin is het moeilijk om het water in te gaan. Het is een van de wildste, engste plekken om te zwemmen.

Vahşi yaşam biyoloğu Dr. Wong Siew Te'ye göre en tehlikeli gergedan, kendini tehdit altında hisseden gergedandır.

Volgens natuurbioloog dr. Wong Siew Te... ...is een neushoorn in het nauw het meest gevaarlijk.

Şehirlerimizin her türden vahşi yaşama yuva olduğu bir gelecek. Sadece geceleri değil, aynı zamanda... ...gündüzleri de.

Zullen onze steden een thuis bieden voor allerlei soorten dieren... ...niet alleen 's nachts, maar ook overdag?