Translation of "Kasaba" in Dutch

0.005 sec.

Examples of using "Kasaba" in a sentence and their dutch translations:

- Kasaba harabe haline düştü.
- Kasaba harabe haline dönüştü.

De stad raakte in verval.

Yaşadığım kasaba oldukça küçük.

De stad waar ik woon is relatief klein.

Ben kasaba merkezinde yaşıyorum.

Ik woon in het stadscentrum.

Tüm kasaba su altındaydı.

De hele stad stond onder water.

Trafiksiz bir kasaba istiyorum.

Ik wil een verkeersloze stad.

Kasaba kaplıcası ile ünlüdür.

De stad is beroemd voor haar hete bronnen.

Kasaba savaş sırasında tahrip edildi.

De stad werd tijdens de oorlog verwoest.

Kasaba, sakinleri tarafından terk edilmiş.

- De stad was verlaten door haar inwoners.
- De stad was door haar inwoners verlaten.

Kasaba sakinleri tarafından terk edildi.

- De stad was verlaten door haar inwoners.
- De stad was verlaten door z'n inwoners.
- De stad was door haar inwoners verlaten.

Böyle bir kasaba börtü böcek aramak için

Zo'n stadje is een goede plek...

Daha iki nesil önce olmayan bu kasaba

In slechts twee generaties...

- Ne güzel bir şehir!
- Ne güzel bir kasaba!

Wat een prachtige stad!

Kasaba deniz seviyesinden 1500 metre yüksekte yer alıyor.

De stad ligt duizend vijfhonderd meter boven de zeespiegel.

Bir köy ve bir kasaba arasındaki fark nedir?

- Welk verschil is er tussen een dorp en een stad?
- Wat is het verschil tussen een dorp en een stad?

Savigny-sur-Orge'de yaşıyorum, Paris varoşlarında küçük bir kasaba.

Ik woon in Savigny-sur-Orge, een stadje vlak bij Parijs.

- Fırın kasabın orada.
- Fırın kasaba yakın.
- Ekmek fırını kasap dükkânına yakın.

De bakkerij is in de buurt van de slagerij.

Ve İngiltere'deki pek çok küçük kasaba gibi, onun oldukça uzun bir geçmişi vardır.

En net als vele kleine steden in Engeland, heeft het nogal een lange geschiedenis.