Translation of "Yaşadığım" in Dutch

0.004 sec.

Examples of using "Yaşadığım" in a sentence and their dutch translations:

Yaşadığım ev eski.

Het huis waarin ik woon is oud.

Bu, küçükken yaşadığım evdir.

Dit is het huis waarin ik leefde toen ik klein was.

Yaşadığım kasaba oldukça küçük.

De stad waar ik woon is relatief klein.

Bu gençken yaşadığım ev.

Dit is het huis waarin ik leefde toen ik klein was.

Bu, gençken yaşadığım evdir.

Dit is het huis waarin ik leefde toen ik klein was.

Bu yolculukta yaşadığım inanılmaz şey,

Het bizarre van deze reis

Londra, yaşadığım yer, sisiyle ünlüydü.

Londen, waar ik woon, was vroeger beroemd om zijn mist.

Yaşadığım ev çok büyük değil.

- Het huis waar ik woon is niet zo groot.
- Het huis waarin ik woon is niet erg groot.

Yaşadığım şeyi anlayan insanlardan haber aldım.

begrepen wat ik doormaakte.

Bununla birlikte yaşadığım tüm travmaları düşündüm:

En daardoor dacht ik aan al mijn trauma's:

Pepe ile yaşadığım hayat çok önemliydi

Mijn leven met Pepe was best belangrijk...

Yaşadığım yerde Ocak ayında kar yağar.

Bij ons sneeuwt het in januari.

Kyoto'da yaşadığım zamanlarda,müzeyi sıklıkla ziyaret ederim.

Ik bezocht het museum vaak toen ik in Kyoto woonde.

1982 yılında bugün hala yaşadığım Atina'da doğdum.

Ik ben geboren in 1982 in Athene, waar ik vandaag nog steeds woon.

Yıllar içinde yaşadığım en güzel Noel budur.

Dit is de beste Kerstmis die ik in jaren heb gehad.

Usta San izcileriyle yaşadığım o inanılmaz deneyimden sonra

Ik had die geweldige San-spoorvolgers gezien.

Bu şimdiye kadar yaşadığım en güzel Noel'lerden biridir.

Dit is een van de beste kerstmissen die ik ooit heb gehad.

Yatağım ve 7 gün 24 saat yaşadığım yer oldu.

en speelde mijn leven zich 24/7 in bed af.

Ben yaşlı olduğum ve her yaşlı gibi prostat sorunu yaşadığım için

Als oude man... ...heb ik prostaatproblemen, net als alle oude mannen.

Bu inanılmaz zorluğu aşmıştı. Ve ben de hayatımda yaşadığım zorlukları aştığımı hissettim.

Dat ze dit ongelooflijke probleem kan overwinnen. En het voelde of ik mijn problemen aan het overwinnen was.

İşe bazen yürüyerek bazen de bisikletle gidiyorum zira yaşadığım yer işime çok yakın.

Soms ga ik lopend naar het werk en soms op de fiets, want ik woon heel dicht bij mijn werk.

- Deniz kıyısında yaşadığım için sık sık plaja giderim.
- Evim denize yakın olduğu için sık sık sahile inerim.

Ik woon bij de zee, dus ik ga vaak naar het strand.