Translation of "Flört" in Dutch

Flört etmem.

Ik date niet.

Tom flört etmiyordu.

Tom flirtte niet.

Onlar flört ediyorlardı.

- Zij waren aan het daten.
- Ze dateten.

Sami flört ediyordu.

- Sami datete.
- Sami was aan het daten.

Kısacası tüm flört geçmişiniz

Dat betekent in feite dat al je datinggeschiedenis

Şimdi flört ediyor musunuz?

Zijn jullie nu een koppel?

Onlar flört ediyorlar mı?

Gaan ze uit?

Onunla flört mü ediyorsun?

- Ben je aan het flirten met haar?
- Ben je met haar aan het flirten?

Sen Tom'la flört ediyordun.

Je was met Tom aan het flirten.

Tom garsonla flört etti.

Tom heeft geflirt met de serveester.

Tom ve Mary'nin flört ettiklerini düşünüyorum.

Ik denk dat Tom en Mary verkering hebben.

- Kaybedenlerle flört etmeyi bırak.
- Loserlarla çıkmayı bırak!

Stop met losers te daten!

Kızlar benimle flört etmek isterse elimde değil.

Ik kan het ook niet helpen als meisjes met me willen flirten.

Benim erkek arkadaşım bazen diğer kızlarla flört eder.

Mijn vriendje flirt wel eens met andere meisjes.

Tom insanların onun Mary ile flört ediyor olduğunu düşünmelerini istemiyordu.

Tom wilde niet dat de mensen dachten dat hij met Maria sjanste.

Daha gelişmiş bir kadın sınıfından biriyle flört etmeye ihtiyacım var.

in plaats met van degenen die seks willen hebben in het toilet van een 747.

Tom'un Mary ve John'un birbirleriyle flört ettikleri konusunda hiçbir kuşkusu yok.

Tom had nooit enig besef dat Maria en John aan het daten waren.

- Fadıl, Mısırlı Müslüman bir kızla flört etti.
- Fazıl Mısırlı Müslüman bir kızla çıkmıştı.

Fadil datete een moslimmeisje uit Egypte.