Translation of "Bilmek" in Dutch

0.010 sec.

Examples of using "Bilmek" in a sentence and their dutch translations:

Bilmek istemezsin!

Je wilt het niet weten.

- Sebebi bilmek istiyorum.
- Sebebini bilmek istiyorum.

Ik wil de reden weten.

- Bilmek istediğim odur.
- Benim bilmek istediğim odur.

Dat is nu net wat ik wil weten.

Onu bilmek istemiyorsun!

Je wil het niet weten!

Kesinlikle bilmek istiyorum.

Ik zou het voor de zekerheid willen weten.

Bilmek ister misin?

- Wil je het weten?
- Wil je weten?

Hakikatı bilmek istiyorum.

Ik wil de waarheid weten.

Gerçeği bilmek istiyor.

Hij wil de waarheid weten.

Bilmek istediğimiz budur.

Dit is wat we willen weten.

Gerçekleri bilmek istiyoruz.

We willen de feiten kennen.

Nedenini bilmek istiyorum.

Ik wil weten waarom.

Bunu bilmek güzel.

Dat is goed om te weten.

- Kız ne bilmek istiyor?
- Kız neyi bilmek istiyor?

Wat wil het meisje weten?

Düşüncelerini bilmek nasıl olurdu?

Wat als ik het gekund had?

Gerçekten bilmek istiyor musun?

Wil je dat echt weten?

Biz sebebini bilmek istiyoruz.

We willen weten waarom.

Her şeyi bilmek istiyorum.

Ik will alles weten.

Bilmek istediğim şey, neden?

Wat ik weten wil, is waarom.

Geleceği bilmek ister misin?

Wil je de toekomst weten?

- Öğrenmek istiyorum.
- Bilmek istiyorum.

Ik wil het weten.

Tom adını bilmek istiyor.

Tom wil weten hoe je heet.

Depremleri önceden bilmek imkansızdır.

Het is onmogelijk om aardbevingen te voorspellen.

Kimin aradığını bilmek istiyorum.

Ik wil weten wie gebeld heeft.

Öğretmenin adını bilmek zorundayım.

Ik moet de naam van de leraar weten.

Ne yaptığını bilmek istiyorum.

Ik wil graag weten wat je aan het doen bent.

Ne olacağını bilmek istiyorum.

Ik wil weten wat er gaat gebeuren.

- Onların nerede olduğunu bilmek istiyorum.
- Onların nerede olduklarını bilmek istiyorum.

Ik wil weten waar ze zijn.

- Ne düşündüğümüzü neden bilmek istiyorsun?
- Neden ne düşündüğümüzü bilmek istiyorsun?

Waarom wilt ge weten waaraan wij denken?

Ama bilmem gerekiyordu. Bilmek istiyordum.

Maar ik moest en zou het weten.

Ne düşündüğümüzü niçin bilmek istiyorsun?

- Waarom wilt ge weten waaraan wij denken?
- Waarom wilt ge weten wat wij denken?

Neden ne düşündüğümüzü bilmek istiyorsun?

Waarom wilt ge weten wat wij denken?

Sen gerçekten bilmek istiyor musun?

Wil je dat echt weten?

Ne olduğunu gerçekten bilmek istiyorlardı.

Ze wilden echt weten wat er gebeurd is.

Bana ne bilmek istediğimi söyle.

Vertel me wat ik weten wil.

Kimin sorumlu olduğunu bilmek istiyorum.

Ik wil weten wie de leiding heeft.

Bunu kimin ödediğini bilmek istiyorum.

Ik wil weten wie hiervoor betaald heeft.

Ne yaptığımı bilmek ister misin?

Wil je weten wat ik aan het doen ben?

Tom'a ne olduğunu bilmek istiyorum.

Ik wil weten wat er met Tom gebeurd is.

Buna ne denildiğini bilmek istiyorum.

Ik wil weten hoe dit heet.

Burada ne yaptığını bilmek istiyorum.

Ik wil weten wat je hier doet.

Bilmiyorum ve bilmek de istemiyorum.

Ik weet het niet en wil ik ook niet weten.

"Ne bilmek istiyorsun?" "Her şeyi."

"Wat willen jullie weten?" "Alles."

Hepimiz gerçeği bilmek için istekliyiz.

We willen allemaal graag de waarheid weten.

Neden burada olduğunu bilmek istiyorum.

Ik zou graag willen weten waarom je hier bent.

Tom nereye gittiğimizi bilmek istiyordu.

- Tom wou weten waar we heen gingen.
- Tom wou weten waar we naartoe gingen.

Bizimle kimin geldiğini bilmek istiyorum.

Ik wil weten wie met ons mee komt.

Biz ne olduğunu bilmek istiyoruz.

We willen weten wat er gebeurd is.

Ona ne olduğunu bilmek istiyorum.

Ik wil weten wat er met hem gebeurd is.

Neden Tom'u beklemediğini bilmek istiyorum.

Ik zou graag willen weten waarom je niet op Tom wachtte.

- Hakkınızda daha çok şey bilmek istiyorum.
- Senin hakkında daha çok şey bilmek istiyorum.

Ik wil meer over je weten.

O, çiçekleri kimin gönderdiğini bilmek istiyor.

Ze wil weten wie de bloemen stuurde.

Bunu kimin yaptığını bilmek istiyor musun?

Wil je weten wie dat gedaan heeft?

Bilmek başka şey, yapmak başka şey.

Weten is één ding, het ook doen is heel wat anders.

Tom hakkında bir şey bilmek istemiyorum.

Ik wil niks weten over Tom.

Onların bunu nasıl yaptığını bilmek istiyorum.

Ik wil weten hoe ze dat doen.

Sadece Tom'un neden gittiğini bilmek istiyorum.

Ik wil alleen maar weten waarom Tom is weggegaan.

Biri bir şey gördüyse bilmek istiyorum.

Laat het me weten als iemand iets heeft gezien.

Toplantının ne zaman başlayacağını bilmek istiyorum.

Ik wil weten op welk tijdstip de vergadering begint.

Onun hakkında daha fazla bilmek istiyorum.

Ik wil meer over haar weten.

Görüşme ne zaman başlıyor bilmek istiyorum.

Ik wil weten wanneer de vergadering begint.

Tom'a ne olduğunu bilmek istiyor musun?

Wil je weten wat er met Tom gebeurd is?

Daha iyisini bilmek için yeterince yaşlısınız.

Jullie zijn oud genoeg om beter te weten.

Dün gece nerede olduğunu bilmek istiyorum.

Ik wil weten waar je gisteravond was.

Telefon numaramı nasıl bulduğunu bilmek istiyorum.

Ik zou graag weten hoe je aan mijn telefoonnummer geraakt bent.

Onun doğru olup olmadığını bilmek zorundayım.

Ik moet weten of het waar is.

Onun kim olduğunu bilmek ister misin?

Zou je graag willen weten wie zij is?

Tom, Mary'nin kiminle konuştuğunu bilmek istiyordu.

Tom wilde weten met wie Mary aan het praten was.

Tom nerede zerdeçal alabileceğini bilmek istedi.

Tom wilde weten waar hij kurkuma kon kopen.

- Senin ülken hakkında daha fazla şey bilmek istiyorum.
- Ülkeniz hakkında daha çok şey bilmek istiyorum.

- Ik wil meer weten over uw land.
- Ik wil meer over jouw land weten.
- Ik wil meer over jullie land weten.

- Gerçekten bilmek istiyorsanız, yapmanız gereken bütün şey sormaktır.
- Eğer gerçekten bilmek istiyorsanız, tüm yapmanız gereken sormaktır.
- Eğer gerçekten bilmek istiyorsan, tüm yapman gereken sormaktır.

Als je het echt wilt weten, hoef je het alleen maar te vragen.

Yen için tam döviz kurunu bilmek istiyorum.

Ik zou willen weten wat de exacte wisselkoers is voor de yen.

- Onun bilmesi gerekmiyor.
- O bilmek zorunda değil.

Hij hoeft het niet te weten.

Tom'un tam olarak nasıl öldüğünü bilmek istiyorum.

Ik wil precies weten hoe Tom doodging.

Onu kimin öldürdüğünü bilip bilmediğini bilmek istiyorum.

Ik wil weten of jij weet wie hem vermoord heeft.

Cevabı bilmek istiyorsan Tom'a sormak zorunda kalacaksın.

Als je het antwoord wilt weten, zal je op Tom moeten wachten.

Ben gerçekten onun ne olduğunu bilmek istiyorum.

Ik zou heel graag willen weten wat dat is.

Bilmek istediğin başka bir şey var mı?

- Is er nog iets anders dat je wilt weten?
- Is er nog iets anders dat u wilt weten?

Onlar hakkında daha çok şey bilmek istiyorum.

Ik wil meer over hen weten.

Tom hikayenin nasıl sona erdiğini bilmek istedi.

Tom wou weten hoe het verhaal afliep.

Tom'un onu nasıl yaptığını bilmek istemiyor musun?

Wil je niet weten hoe Tom dat deed?

- Bunu bilmek güzel.
- Bunu öğrendiğim iyi oldu.

Dat is goed om te weten.

Propagandanın neye benzediğini bilmek daha da zor olabilir.

kan het nog moeilijker zijn om te herkennen hoe propaganda eruit ziet.

Bunun ne tür bir parçacık olduğunu bilmek istiyoruz.

We willen weten welk deeltje het is.

Tom'un biyolojik ebeveynleri hakkında daha fazla bilmek istiyor.

Ik wil meer over Toms biologische ouders weten.

Tom'un birkaç dakika önce geldiğini bilmek isteyeceğini düşündüm.

Ik dacht dat je wilde weten dat Tom een paar minuten geleden is gearriveerd.

- Onun bilmesine gerek yok.
- O bilmek zorunda değil.

Zij hoeft het niet te weten.

Bunun sonsuza kadar sürmeyeceğini bilmek insanlara güven verici olacaktır.

...want het zou geruststellend zijn voor mensen om te weten dat dit niet oneindig duurt.

Sadece neden bu kadar erken gitmek istediğini bilmek istiyorum.

Ik wil alleen maar weten waarom je zo vroeg bent weggegaan.

- Burada ne olduğunu bilmek istiyorum.
- Burada ne olduğunu öğrenmek istiyorum.

Ik wil weten wat er hier aan de hand is.