Translation of "Başkalarına" in Dutch

Hem de başkalarına yapıyoruz.

en anderen.

Başkalarına karşı nazik olun.

Wees aardig voor anderen.

Sırça köşkte oturanlar başkalarına taş atmamalılar.

Wie in een glazen huis woont, moet niet met stenen werpen.

Başkalarına karşı samimi davranmayı zor bulurdum.

Ik vond het moeilijk om vriendelijk te zijn tegen de anderen.

Başkalarına karşı nazik olmayı zor buldum.

- Ik vond het moeilijk om vriendelijk te zijn tegen de anderen.
- Ik vond het moeilijk om vriendelijk te zijn tegen anderen.

- Başkalarına sana davranılmasını istediğin gibi davran.
- Sana yapılmasını istemediğin şeyi başkalarına yapma.
- Başkalarının sana nasıl davranmasını istiyorsan, sen de başkalarına öyle davran.

- Behandel anderen zoals je graag door hen behandeld wil worden.
- Bejegen anderen zoals je graag door hen bejegend wil worden.

Başkalarına yardım etmek asla boşa geçmiş zaman değildir.

Anderen helpen is nooit tijdverlies.

- Sana nasıl davranılmasını istiyorsan başkalarına aynı şekilde davran.
- Başkalarının sana nasıl davranmasını istiyorsan, sen de başkalarına öyle davran.

- Behandel anderen zoals je graag door hen behandeld wil worden.
- Bejegen anderen zoals je graag door hen bejegend wil worden.

Ancak avantajını takip edemedi ve savaşın taktiksel idaresini başkalarına

Maar hij slaagde er niet in zijn voordeel op te volgen en liet de tactische afhandeling van de strijd

Değiştiğimi fark ettim. Bana, başkalarına karşı hassas olmayı öğretiyordu.

Ik was aan het veranderen. Ze leerde me ontvankelijk te worden voor de ander.

Başkalarına güzel bir şekilde davranmak benim için çok zordu.

- Ik vond het moeilijk om vriendelijk te zijn tegen de anderen.
- Het was moeilijk voor mij om aangenaam over te komen naar anderen toe.

Güzel anıları var ve anıları ciddiye alıyorlar ve onları başkalarına aktarıyorlar.

goede herinneringen en nemen herinneringen serieus en geven ze door.