Translation of "Istiyorsan" in Chinese

0.003 sec.

Examples of using "Istiyorsan" in a sentence and their chinese translations:

Eğer istiyorsan, gidebilirsin.

如果你要你可以去。

Ne istiyorsan alabilirsin.

你想拿什么就拿什么。

Sevilmek istiyorsan, sev.

想要被爱就得去爱。

İstiyorsan arabamı kullanabilirsin.

如果你愿意,你可以用我的车。

Bilmek istiyorsan sadece sor.

如果您想知道,直接问就是了。

Eğer istiyorsan geri gelebilirim.

假如你希望的话我可以回家。

Eğer istiyorsan arabamı kullanabilirsin.

如果你喜歡你可以用我的車。

Sınavı geçmek istiyorsan çok çalışmalısın.

如果你想考試合格的話,就要努力溫習了。

Başarılı olmak istiyorsan, çok çalışmalısın.

如果你想成功,就一定要努力工作。

Sigara içmek istiyorsan, dışarı çıkmalısın.

如果您想抽烟的话,您必须出去。

Yaşlandığında güvenlik istiyorsan, şimdi biriktirmeye başla.

如果你想安享晚年,現在就要開始儲蓄了。

- Sağlıklı kalmak istiyorsan, daha fazla egzersiz yapman gerekir.
- Sağlıklı kalmak istiyorsan, daha çok egzersiz yapmalısın.

- 要想身体健康, 就应该多锻练身体。
- 要想身体健康, 就应该多锻练身体.

Bu işi istiyorsan buna yarına kadar başvurmalısın.

如果你想要這份工作的話,就一定要在明天之前申請。

- İstediğiniz herhangi birisini alın.
- Hangisini istiyorsan al.

拿你想要的。

Eğer gerçekten bilmek istiyorsan neden Tom'a sormuyorsun?

如果你真的想知道的话,为什么不问一下汤姆呢?

Çinceyi iyi öğrenmek istiyorsan Çin'de eğitim görebilirsin.

如果你想要学好中文,你可以在中国学习。

Bu kalemi istiyorsan, onu sana ödünç veririm.

你想用這支筆,我就借給你吧。

Eğer trene yetişmek istiyorsan derhal hareket etmelisin.

要想赶上火车就动作快点。

İnandırıcı olmak istiyorsan insanlara sadece inandıkları şeyleri söyle.

如果你想使他人相信你的话,那就只说他已经相信的东西吧。

Bir kurşun kalem istiyorsan, sana bir tane ödünç veririm.

如果你需要铅笔,我借你一支。

Çinceyi iyi öğrenmek istiyorsan, Çin halkıyla daha sık haberleşmelisin.

- 要想学好中文, 就应该多跟中国人交流.
- 要想学好中文, 就应该多跟中国人交流.

Bir şeyin doğru yapılmasını istiyorsan, onu bazen kendin yapmalısın.

如果你想做对一件事,有时候你得亲力亲为。

Amerika Birleşik Devletlerinde eğitim görmek istiyorsan bir öğrenci vizesi almalısın.

你想去美國讀書的話,一定要先申請一張學生簽證。

Eski kanepeni satmak istiyorsan neden yerel bir gazeteye bir reklam koymuyorsun?

你若打算卖掉旧沙发, 何不在本地报纸上登个广告呢?

Eğer güzelliğin ne olduğunu öğrenmek istiyorsan vahşi doğaya çık; orada güzelliği bulacaksın.

如果你想知道什么是美,请出门,走进自然,在那里你会发现美。

- Bir şeyi doğru yaptırmak istiyorsan, onu kendin yap.
- Kel kör, kendi işini kendin gör.

求人不如求己。

Eğer su tabancası istiyorsan sadece para biriktirmek ve onu kendin almak zorunda kalacaksın. Senin için sürekli oyuncaklar alamam. Verecek param yok.

如果你想要那把水槍,你必須自己存錢買。我沒有辦法一直買玩具給你。錢不會從我背上長出來。