Translation of "“rica" in Chinese

Ondan oturmasını rica etti.

她叫他坐下。

Yarın ondan rica edeceğim.

- 我明天會問他。
- 明天我会问他的。

“Teşekkür ederim.” — “Rica ederim.”

"谢谢。" "不用谢。"

Yarın ona rica edeceğim.

- 我明天會問他。
- 明天我会问他的。

Ona biraz beklemesini rica ettim.

- 我請她等一會兒。
- 我请求她等一下。

Size yardım etmem rica edildi.

有人请我帮你。

- Bir şey değil.
- Rica ederim.

- 不客气。
- 不用客气。
- 不用客氣。
- 您不必感谢我。

Onun pencereyi açmasını rica etti.

她要求他打開窗戶。

Onun burada beklemesini rica ettim.

我請他在這裡等。

Nancy'nin evde kalmasını rica ettim.

我要求南西留在家裡。

Tom'un gitar çalmasını rica ettim.

我叫汤姆弹吉他。

Onun dans etmesini rica ettim.

我邀请她跳舞.

Sen imkansızı yapmamı rica ediyorsun.

你让我做不可能做到的事情。

Tom'un pencereyi açmasını rica ettim.

我請湯姆把窗戶打開。

Yarın oraya gitmesini rica ettim.

我要求他明天去那裡。

Oyuna hakemlik yapmam rica edildi.

我被要求當這場比賽的裁判。

Ona bana yardım etmesini rica ettim.

我請他幫我。

O ona yardım etmemi rica etti.

他要求我幫助他。

Ona ayakkabılarımı tamir etmesini rica ettim.

我請他修理我的鞋子。

Ona bir dakika beklemesini rica ettim.

我让她等了一分钟。

Onun o mektubu postalamasını rica etti.

她請他寄那封信。

Onun beni eve götürmesini rica ettim.

我請他開車送我回家。

Ona tekrar rica etmenin faydası yok.

再问他也没用。

O, ona yardım etmemizi rica etti.

他向我們求助。

Ona beni aramasını rica eder misin?

你能请她打电话给我吗？

İngilizce bir konuşma yapmam rica edildi.

他們讓我用英語做個演講。

Adınızı ve adresinizi rica edebilir miyim?

我能问一下您的姓名和住址吗？

Babanın sana yardım etmesini rica et.

請你父親幫你。

Mike'ın bana yardım etmesini rica ettim.

我請邁克幫助我。

Ken'in bana yardımcı olmasını rica ettim.

我請肯幫助我。

Biz Hanako'nun piyano çalmasını rica ettik.

我們請花子彈鋼琴。

Tom Mary'den onunla evlenmesini rica etti.

汤姆向玛丽求婚了。

O, bana ona tuzu uzatmamı rica etti.

他让我把盐递给他。

O, bana daha yavaş konuşmamı rica etti.

他要求我講慢一點。

- Tom'un beklemesini rica edeceğim.
- Tom'un beklemesini isteyeceğim.

我會請Tom等。

O, adamın ona yardım etmesini rica etti.

他叫那个男人帮助他。

Onlar Kate'e çocuklarına bebek bakıcılığı yapmasını rica ettiler.

他們請凱特幫忙照看他們的孩子。

O, ona kendisini daha sonra aramasını rica etti.

他要求她稍後打電話給他。

- Ona pencereyi açmasını rica ettim.
- Camı açmasını istedim.

我請他把窗戶打開。

Bir arkadaşım ona bir kartpostal göndermemi rica etti.

我的一位朋友要求我寄給她一張明信片。

Ona gitmemesini rica ettim, fakat yine de gitti.

我要他不要去，但他還是去了。

Beni daha sonra tekrar aramanı rica edebilir miyim?

你等一会然后再给我打电话，可以吗？

Ondan gece geç saatlerde piyano çalmamasını rica ettim.

我叫他不要太晚弹钢琴。

- "Teşekkürler." "Bir şey değil."
- "Teşekkürler ". " Bir şey değil "
- Teşekkürler ","Bir şey değil".
- “Teşekkür ederim.” — “Rica ederim.”
- "Teşekkürler!" - "Rica ederim."

¨謝謝¨, ¨不客氣¨。

- Mike rahatsız edilmemesini istedi.
- Mike rahatsız edilmemesini rica etti.

邁克要求不要被打擾。

- Tom'dan kapıyı kapatmasını istedim.
- Tom'dan kapıyı kapamasını rica ettim.

我要求湯姆關門。

Ona benimle gelmesini rica ettim ve o kabul etti.

我让他随我来，他同意了。

Senden son kez benim için bir şey yapmanı rica edeceğim.

这是我最后一次让你为我做点事了。

Tom Mary'den Windows'u yeniden yüklemesi için ona yardımcı olmasını rica etti.

汤姆要玛丽帮他重装Windows系统。

- "Teşekkürler." "Bir şey değil."
- “Teşekkür ederim.” — “Rica ederim.”
- "Sağ ol." "Ne demek."

"谢谢。" "不用谢。"

Çok üzgünüm. Toplantı tarihini kişisel nedenlerle 6 Mart olarak değiştirmenizi rica etmek zorundayım..

真的很對不起，因為一些私人的理由，我想請你把見面日期改為三月六日。

Ondan, onu, evi oğluna ya da başka birine boyattırmaya ikna etmesi rica edildi.

她被要求去说服他以让他或者他的儿子或者是别的人来粉刷屋子。

Bize ve başka herkese bu günü hatırlatmak için, bizimle birlikte herkese bir ağaç dikmesini rica ediyorum.

为了让我们和大家都记住这个日子，我请大家跟我们一起来种树。

- Beth'den onun tembel erkek arkadaşı tarafından onun tarih ödevini yapması istenildi.
- Beth'e tembel erkek arkadaşı tarafından onun tarih ödevini yapması rica edildi.

Beth被她懒惰的男朋友要求帮他做历史作业。

- Bayan Baker, genç adamın yakında gitmek zorunda kalacağını biliyordu,böylece yatmadan önce gece arabasını uygun bir yere parkedebilmek için, genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
- Bayan Baker çok yakında genç adamın ayrılmak zorunda kalacağını biliyordu, yatmaya gitmeden önce arabasını gece için uygun bir yere parkedebilmek için genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.

貝克小姐知道那個年輕男子很快就要離開了，所以決定請求他將車稍微移開，如此一來她就能在夜間入睡前將她的車停到正確的位置。