Translation of "Yaratık" in Arabic

0.009 sec.

Examples of using "Yaratık" in a sentence and their arabic translations:

Hiçbir yaratık uzayda yaşayamaz.

لا يمكن لمخلوق أياً كان أن يعيش في الفضاء.

Bu yaratık yüzyıllardır korku salmıştır.

‫هذا المخلوق يُخاف منه منذ قرون.‬

çok garip yaratık bu karıncalar

مخلوق غريب جدا هذه النمل

Tersi pis olan dev bir yaratık.

‫مخلوق ضخم له حضور.‬

Buradaki çoğu yaratık ufak ve çeviktir.

‫معظم المخلوقات هنا صغيرة ورشيقة الحركة.‬

Tüm gezegen çapında trilyonlarca yaratık yapar bunu.

‫تريليونات المخلوقات‬ ‫في كل أنحاء الكوكب.‬

Olabildiğince fazla sayıda zehirli yaratık yakalamaya çalışacağız.

‫لذا يجب أن نتعقب أكبر قدر ممكن ‬ ‫من الكائنات السامة ونقتنصها.‬

Sonra ahtapotun yalnız bir yaratık olduğu gerçeğini düşünün

ثم ضع في اعتبارك حقيقة أن الأخطبوط هو مخلوق انفرادي،

Bu devasa yaratık, zırhlı gövdesiyle doğrudan mücadeleye girer.

‫عندها سيوجه هذا المخلوق الضخم مباشرة‬ ‫جسمه المدرع لخوص القتال.‬

Madem imkansız karınca yiyen diye bir yaratık var

لأن هناك مخلوق يسمى أكل النمل المستحيل

Birkaç yaratık daha yakalayabileceğinizi düşünüyorsanız "Tekrar Dene"yi seçin.

‫إن تصورت أنه يمكنك ‬ ‫صيد بعض الكائنات من هنا،‬ ‫اختر "أعد المحاولة".‬

İskandinavya'nın çam ormanlarında neredeyse doğaüstü güçlere sahip bir yaratık yaşar.

‫في غابات الصنوبر في المنطقة الإسكندنافية،‬ ‫ثمة مخلوق بقوى تكاد تكون غير طبيعية.‬

Pek çok ufak yaratık en güvenli buldukları bu zamanda ortaya çıkar.

‫تستأمن المخلوقات الصغيرة هذا الوقت للخروج.‬

Işıyan tek şey mercanlar da değil. Resifte yaşayan her çeşit yaratık yapıyor bunu.

‫ليست الشعاب المرجانية ما يشع فحسب.‬ ‫كثير من المخلوقات المرجانية تشع.‬

O panzehrin yerine yenisini koymalıyız. Bu yüzden olabildiğince fazla sayıda zehirli yaratık yakalamaya çalışacağız.

‫نحتاج لاستعاضة هذا الترياق.‬ ‫لذا يجب أن نتعقب أكبر قدر ممكن ‬ ‫من الكائنات السامة ونقتنصها.‬