Translation of "Yapmaktan" in Arabic

Fakat rol yapmaktan yoruldum.

ولكنني تعبتُ من الأداء.

Mayuko zor iş yapmaktan kaçındı.

كانت مايوكو تتجنب القيام بالأعمال الصعبة.

Bu tür hataları yapmaktan kaçınmalısın.

يجب عليك تجنب مثل هذه الاخطاء

O düşünülemez şeyi yapmaktan beni alıkoydu

مما جنَّبني فعل ما لا يمكن تصوره،

Sevdiğimiz şeyleri yapmaktan çok çalışmaya zaman harcarız.

نمضي وقتًا أطول بالعمل عن ذلك الذي نخصصه لأحبائنا.

Eğer yapmaktan çok hoşlandığınız bir aktivite varsa,

إن كان هناك نشاط تستمتع به بالفعل.

Ve yapmaktan kesinlikle nefret ettiğimiz işlerle başlayalım.

ودعنا نبدأ بالعمل الذي نكره تمامًا.

Annemin Sears kataloğundaki modellerin çizimlerini yapmaktan tutun da

من صنع رسومات لعارضات أزياء من كاتلوج والدتي سيرز...

Tom'u benim yaptığım aynı hataları yapmaktan durdurmaya çalışıyorum.

أحاول منع توم من الوقوع في نفس الأخطاء التي وقعت فيها.

Prensip ile bu hataları yapmaktan nasıl kaçınabileceğimiz hakkında konuşacağım.

وكيف يمكننا تجنب ارتكاب هذه الأخطاء بمبدأ بسيط.

CQ: Kamp yapmaktan nefret ediyor olabilirim ama siyasete bayılırım.

كيتلين: قد أكره التخييم، ولكني أحب السياسة.

Bana yapmamı söyledikleri he şeyi yapmaktan başka seçeneğim yoktu.

لا خيار أمامي سوى فعل كلّ ما طلبوا منّي فعله.

Ve beyin lazeri yapmaktan daha faydalı olan bir şey göstereceğim.

وأريكم شيئًا أكثر فائدة من إحداث أشعة ليزر في الدماغ.

İlk fayda, daha az araziye ve daha fazla istihdama yatırım yapmaktan gelir

ناطحات السحاب تملكها. الفائدة الاولى تأتي بالاستثمار بارضٍ