Translation of "Yapma" in Arabic

0.004 sec.

Examples of using "Yapma" in a sentence and their arabic translations:

- Onu yapma.
- Yapmayın!
- Yapma!

لا تفعل ذلك!

Yemek yapma.

والطهي.

Şaka yapma lütfen!

لا تمزح رجاءً!

Aptal numarası yapma.

لا تتظاهر بالغباء!

Plan yapma yeteneği kazanırsın.

والتخطيط لكيفية إنشاء نتيجة مختلفة.

Staj yapma imkanı yakalıyorlar.

ولديهن فرصة لوظيفة متدرب.

Bunu yapma nedenimiz grev.

سبب قيامنا بهذا هو الإغلاق الحكومي.

Kurs sırasında gürültü yapma.

كن هادئاً وقت الدرس.

Bir şey yapma zamanı.

- إنهُ الوقت لِفعل شيئاً ما.
- حان الوقت لفعل شيئاً ما.

- Yapma ya.
- Hadi canım.

حقاَ !

Bunu yapma hakkımız yok.

ليس لدينا حق بالقيام بهذا.

Toplum çapında değişiklikler yapma zamanı;

لقد حان الوقت لإجراء تغييرات

Şimdi bunu yapma zamanı! Tamam.

‫حان وقت التنفيذ!‬ ‫حسناً،‬

Ve çocuk yapma fırsatını kaçırdık.

وفوّتنا فرصة إنجاب الأطفال.

Kişiye iç gözlemini yapma imkanı veriyor,

أعط الشخص الفرصة للبحث بداخله،

Zavallı serflerin ağır işi yapma zamanı.

حان الوقت لكي يقوم الأقنان البائسون بالعمل الشاق.

Onun onu yapma yeteneğinden şüphem yok.

لا أشك في قدرته على فعلها.

Bu Sami'nin bir şeyler yapma tarzı.

هذه طريقة سامي في التعامل مع الأمور.

Şu anda ben de öyle yapma sürecindeyim.

هذا ما أنا حاليا في عملية القيام.

Bunu yapma nedenim ise sahip olduğum süper güç.

والسبب الذي دفعني إلى ذلك هو قوتي الخارقة،

Hiçbir ön yargısı yoktu, hata yapma oranlarını bilmiyordu,

كان عليه ألّا يٌكوّن أي فكرة مسبقة، فلم يكن يعرف معدل الأخطاء

Bütün bu küçük oklar, onların simülasyon yapma şekli,

وهكذا كل هذه الأسهم الصغيرة هناك كانت طريقتهم في المحاكاة -

Umutsuz bir eşin tehlikeli şeyler yapma kapasitesi vardır.

بإمكان زوجة يائسة أن تقوم بأشياء خطيرة.

Tom, Mary'nin bunu yapma konusunda isteksiz olduğunu söyledi.

قال توم: ماري لم تكن متردده في فعل ذلك.

Soult'un daha sonra cepheden liderlik yapma konusundaki isteksizliğini açıklayabilir.

تفسر إحجام سولت لاحقًا عن القيادة من الأمام.

Diğer komutanlarla işbirliği yapma isteksizliğinin de olduğu beş yıl .

في التعاون مع القادة الآخرين.

- Kendine yapılmasını istemediğini başkasına yapma.
- Sana davranılmasını istediğin gibi davran.

عامل الناس كما تحب أن يعاملوك