Translation of "Gürültü" in Arabic

0.008 sec.

Examples of using "Gürültü" in a sentence and their arabic translations:

Gürültü strestir,

الضوضاء تسبب التوتر،

O gürültü neydi?

- ما ذلك الصوت؟
- ما تلك الضجة؟

- O, bize gürültü yapmamamızı söyledi.
- Bize gürültü yapmamamızı söyledi.

طلبت منا ألا نصدر صوتاً.

Müziğin gürültü olduğunu düşünmez.

لا يعتقد أن الموسيقى نوع من الضجيج.

Gürültü yapamam. Bebek uyuyor.

أنا لا أستطيع أن أضج. ينام الطفل.

Tuhaf bir gürültü duydum.

- سمعت ضجة غريبة.
- سمعت صوت ضجة غريبة.

Kurs sırasında gürültü yapma.

كن هادئاً وقت الدرس.

Sami hiç gürültü yapmadı.

- لم يحدث سامي أيّة ضجّة.
- لم يصدر سامي أيّة ضجّة.
- لم يحدث سامي أيّ صوت.
- لم يصدر سامي أيّ صوت.

Gürültü, istenmeyen ses olarak tanımlanır

حسنًا، يتم تعريف الضوضاء بالأصوات غير المرغوب فيها،

Uzatılmış sürelerde belirli gürültü seviyelerine

وهو زيادة مخاطر الإصابة بأمراض القلب والأوعية الدموية

çünkü gürültü yaygın bir şey

لأن الضجيج منتشر للغاية،

Toplantı gürültü ve bağırışlarla geçti.

كان الاجتماع مليئا بالخصام والصراخ.

Yatak odasında bir gürültü duydum.

سمعتُ صوتا في غرفة النوم.

Herhangi bir gürültü yapmak istemedim.

لم أكن أريد أن أحدث أية ضجة.

- Gürültüden dolayı uyuyamıyoruz.
- Gürültü yüzünden uyuyamayız.

- لا نستطيع النوم بسبب الضجيج.
- لا يمكننا النوم بسبب الإزعاج.
- نحن لا نستطيع النوم بسبب الضجة

Tom üst kattan bir gürültü duydu.

سمع سامر ضجة من الطابق العلوي.

Işık ve gürültü kirliliği hayatın ritmini değiştiriyor.

‫يغيّر التلوث الصوتي والضوئي نغم الحياة.‬

Gece yüksek sesli bir gürültü onu korkuttu.

الضوضاء الصاخبه في الليل اخافته.

Ve birçok insan belirli gürültü seviyelerine maruz kalıyor.

والعديد من الناس معرضون لمستويات من الضوضاء ذات الصلة.

- Leyla dışarıda bir ses duydu.
- Leyla dışarıda bir gürültü duydu.

سمعت ليلى ضجّة في الخارج.