Translation of "Kısa" in Arabic

0.020 sec.

Examples of using "Kısa" in a sentence and their arabic translations:

Tom kısa ama Mary kadar kısa değil.

توم قصير، لكن ليس قصير كماري

"Bu çok kısa"

"إنها قصيرة جدا"

Kısa saç seviyorum.

أحب الشعر القصير.

Hayat çok kısa.

الحياة قصيرة جداً.

Kısa bir süre sonra

وبعد مدة قصيرة،

Kısa süreli şüphemin ardından,

وبعد تشككي القصير،

Numidyalılar kısa sürede dağıldı.

لكن النوميديين سرعان ما انهزموا

Çok da kısa sürmüştü

وكان ارتباطنا قصيراً،

Unutmayın, olabildiğince kısa sürede

‫تذكر، نحتاج للعثور على الترياق‬

Kısa sürede tekrar buluşalım.

لنلتقي مرة أخرى قريباً.

- Mümkün olduğu kadar kısa sürede gel.
- Lütfen en kısa sürede gel.
- Lütfen mümkün olduğunca en kısa sürede gelin.

من فضلك تعال بأسرع ما يمكن.

Ve bu kısa mutsuzluk dönemlerimiz

حتى تلك الفترة القصيرة من الحزن

Yani kısa bir uygulama olacak.

سيكون التأمل مختصر جداً.

Bir yıldan kısa bir sürede,

في أقل من عام،

Kısa süre sonra , şehir düştü.

بعد فترة وجيزة، سقطت المدينة

Kısa ömürlerinin son eylemi bu.

‫إنه آخر فعل لها في حيواتها القصيرة.‬

Daha kısa çalışma saatleri istiyorlar.

هم يطالبون بساعات عمل أقل.

Kısa bir hikaye yazmaya çalıştı.

- حاول أن يكتب قصةً قصيرةً.
- حاول أن يكتب أقصوصة.

Leyla'nın dağınık kısa saçları vardı.

كان شعر ليلى قصيرا و متناثرا.

İster misiniz? Sadece kısa bir meditasyon.

هل أنتم معي ؟ فقط تأمل بسيط.

Kısa bir sessizlikten sonra bağırdığını duydum:

عمّ صمت للحظة ومن ثم سمعت صراخها،

♪ Küçük, kayıp, kısa, ayıp, ♪

♪ صغير، ضائع، قصير، عار ♪

Kısa zamanımızda 1,5 milyon arama gerçekleştirdik.

في تاريخنا القصير تلقينا مليون ونصف مكالمة

Bu evrimin içinde kısa bir an.

في غضون لحظة من هذا التطور.

Kısa süre önce üniversiteden mezun olmuştum

كنت قد تخرجت للتو من الكلية

Bunun nedenini anladıktan kısa süre sonra

بإخباركم أنه لم يمض وقت طويل بعد أن اكتشفت سبب ذلك،

Böylelikle bu kısa ilham anını saklayabiliyorum.

للمحافظة على هذه اللحظة القصيرة جدًا من الإلهام.

Veya kısa mesafeleri keşfedecek mühendisliğe sahipler.

أو الهندسة لمسافات قريبة بدلاً عن البعيدة.

Ama yazın ortasında geceler kısa olur.

‫لكن في منتصف الصيف، الليالي قصيرة.‬

Umarım o enkazı kısa sürede buluruz.

‫أرجو أن نعثر على هذا الحطام سريعاً.‬

Kısa süre zarfında gelecek belirsiz kaldı.

ظل المستقبل غير مؤكد لفترة وجيزة...

Kısa sürede eve gelmem gerektiğini söyledi.

قالت أنه ينبغي علي أن أعود للبيت مبكرا.

Kısa sürede cevap vermediğim için üzgünüm.

عذرا لعدم الرد أبكر.

O sınıfın kısa süre içerisinde yaptıklarını yapabilecek,

إذا كان هناك في العالم فصل في المرحلة الإبتدائية يستطيع تقديم

Ve kısa süreli hafızada gördükleriniz öğrenmeyi etkilemez.

وما تراه في المدى القصير لا يعكس التعلم,

Ve kimyasal değişimler, kısa süreli hafızayı destekleyecektir.

والإشارات الكيميائية التي بدورها تدعم هذه الذكريات.

Şu anda verilebilecek en kısa cevap ise

وأقصر إجابة ممكنة الآن

Millenium Challenge Corporation kısa süre önce bize

منحتنا مؤخرًا شركة التصدي لتحديات الألفية بطاقة الإنجازات الخضراء

Kısa bir süre sonra suyun dibini boylamıştım.

وسرعان ما أصبحتُ تحت الماء،

-- Nijerya iç savaşından kısa bir süre sonraydı --

كان ذلك بعد الحرب الأهلية النيجيرية بوقتٍ قصير،

Kısa tarafta olmanın nasıl olduğunu gör bakalım."

عليك أن ترى كيف يكون الأمر عند الطرف القصير من طيف الأطوال."

Burada hemen kısa bir video paylaşmak istiyorum.

وأود أن أشارككم هذا الفيديو السريع.

Hepinizle iki kısa deney yaparak başlamak istiyorum.

أحب أن أبدأ بإجراء تجربتين قصيرتين معكم جميعاً.

Dinlenmeden yürüme kısa sürede etkisini göstermeye başlamıştı.

المسير بأستمرا بدا وبسرعة بأرهاق الرجال والجياد

Lütfen tatilinizi kısa kesin ve geri dönün.

- رجاءً، اقطع إجازاتك وعُد.
- رجاءً، اقطعي إجازتك وعودي.

O beni kısa sürede ona yazmamakla suçladı.

اتهمتني بأني لم أكتب لها أبكر.

Hangi yolun en kısa olduğunu merak ediyorum.

أتساءل أيّ طريق هو الأقصر.

Kısa bir moladan sonra çalışmasına devam etti.

تابَع العمل بعد استراحة قصيرة.

En kısa sürede senden bir cevap istiyorum.

أريد إجابة منك في أسرع وقت ممكن.

En kısa sürede bana yazsan iyi olur.

من الأفضل لك أن تبدأ في أقرب فرصة ممكنة.

O bir kısa dalga radyo istasyonu dinliyor.

يستمع إلى محطة مذياع موجة قصيرة.

En kısa zamanda bu kitabı iade et.

أعد الكتاب في أقرب فرصة ممكنة.

Affedersiniz, sizinle kısa bir süre konuşmak istiyorum.

أود التحدث معك للحظة لو سمحت.

Kara delikler ve solucan delikleri bunların kısa yolu gibi bir şey yani kısa yol sekmesi gibi yine

الثقوب السوداء والفتحات الدودية تشبه اختصاراتها ، كعلامة تبويب اختصار مرة أخرى

22 ay gibi kısa bir süre sonra buradayım

وها أنا أقف، بعد 22 شهرًا قصارًا،

"Öğretmenim" dedi, "raptorların boyu üç metreden kısa" dedi.

قال "معلمي، الرابتور يكون أقصر من ثلاثة أمتار".

Bu, göz kırpmanızdan bile daha kısa bir süre.

هذا أسرع من غمضة عينيك.

Yani ne zaman düşünsek, olabildiğince kısa düşünmeye çalışırız

لذا كلما نفكر، نحاول القيام بأقل وقت ممكن،

6 aydan 12 aya kadar olan kısa sürede,

ما بين عمر الستة أشهر إلى سنة، في تلك النافذة الصغيرة

Ve maluliyet maaşları kısa süre içinde gelmeyi bıraktı.

ومنذ وقت قريب لم تعد تصيبني أي إعاقة.

Bu, sandığınızdan daha kısa bir sürede gerçek olabilir.

ربما كان هذا اليوم أقرب مما تظنون.

Gözcüler kısa süre içinde iyi bir haberle dönüyor.

الكشافة جلبت أخبارا سارة

O yüzden gündelik aktivitelerin kısa videolarını da yaptık,

لذا، نعمل على قصاصات فيديو للأعمال اليومية،

Kısaca bir de virüse bakalım kısa bir şekilde

دعونا نلقي نظرة سريعة على الفيروس قريبا

Bir koca sığırı çok kısa bir sürede tamamen

زوج ماشية تماما في وقت قصير جدا

20 millik elektrik kablolarındaki kısa devrelerle mücadele ettiler .

ملأت المركبة الفضائية.

Ve Fransızlar kısa sürede ana düşmanın saflarına ulaştı.

وسرعان ما وصل الإفرنج إلى خط العدو الرئيسي!

Cenova Cumhuriyeti'nin yardımıyla kısa sürede filolarını birleştirdiler ve

جمهورية جنوة أساطيلها وانضمت إلى الحملة بعد فترة وجيزة،

Her an çok değerli çünkü hayatı çok kısa.

‫كل لحظة ثمينة للغاية لأنها قصيرة جدًا.‬

Size kısa sürede e-posta yazmadığım için üzgünüm.

عذرا لم أرسل بريداً إلكترونيا أبكر.

Leyla kısa süre içinde kırsal yaşam tarzını benimsedi.

لم تلبث ليلى و أن تبنّت الحياة الرّيفيّة.

Sami'nin akıl hastalığı onun mankenlik kariyerini kısa kesmiştir.

تسبّب مرض سامي النّفسي في إيقاف مشواره في عرض الأزياء.

Belli uzunlukta ipler asılı, uzun ve kısa olan şeklinde,

حبل، واحد طويل، وآخر قصير،

1 yıldan kısa bir süre içinde 5 dergi kapağı.

ظهرت على غلاف خمس مجلات في عام تقريبا.

Ve kısa hayatımda yapabildiğim kadar çok şeyi deneyimlemem için

ودائماً ما يشجعاني لتجربة كل شيء إلى أقصى حد

Diğer bir deyişle, kadın ve erkek girişimciler kısa sunumlarında

وبعبارة أخرى، كل من أصحاب المشاريع الرجال والنساء

"Robotum biraz kısa sanki" gibi şeyler fark etmeye başlıyorsun.

تبدؤون بملاحظة أشياء مثل، آه، يا إلهي روبوتي قصير نوعًا ما."

Unutmayın, olabildiğince kısa sürede o panzehri bulup hastaneye yetiştirmeliyiz.

‫تذكر، نحتاج للعثور على الترياق‬ ‫وتوصيله إلى المستشفى بأسرع ما يمكن.‬

Bunlarla ilgili de sizlere en kısa zamanda video hazırlayacağım

سأقوم بعمل فيديو عن هذه في أقرب وقت ممكن

Yorumlarla ilgili size kısa bir bilgilendirme de yapmak istiyorum

أود أيضًا أن أقدم لك معلومات مختصرة حول التعليقات

Kısa, yazılı emirlere dönüştürme yeteneğine sahipti . Napolyon ve Berthier

أسس نابليون وبرتييه علاقة عمل فعالة للغاية

Batı Cephesinde, ilk Noel bazı sektörlerde kısa bir ateşkesle,

على الجبهة الغربية، أن أول عيد ميلاد وضعت في بعض القطاعات التي هدنة قصيرة،

Böylece tartışma kısa sürede çığlık atan bir toplantıya dönüştü.

من هناك، انقلب النقاش بسرعة إلى مشاجرة.

Ancak, şövalyeler kısa süre sonra keskin, topraklanmış kazıklarla karşılaştı.

ومع ذلك، سرعان ما واجه الفرسان خطًا من الأوتاد الحادة، مثبتة في الأرض

Ama kısa süre sonra durumu değiştiren haberler geldi kafasına.

ولكن سرعان ما وصلت الأخبار التي حولت الوضع على رأسه.

Başka bir ülkeden kısa süre önce ortadan kaybolmaya aday

وكيباتي المشكلتان من جزرٍ في المحيط الهادي الدولتان

İşletmeler için de modaya ayak uydurup kısa zamanda kâr etmek

من السهل أن تنشغل الشركات بتحقيق أرباح فورية

Fakat geçici olarak kısa süreliğine mega şehir olan bir şehir.

لكنها مدينة مؤقتة وسريعة الزوال.

...bunların hepsi çok kısa sürede en ufak şüphe yaratmadan gerçekleştirildi.

وكان هذا في الليل، وكل ذلك في مدة زمنية قصيرة ودون إثارة أي شكوك

Fakat kısa bacaklarla uzun duvarlara tırmanılmaz. Yoğun sokaklardan da geçilmez.

‫لكن لا يمكن للسيقان القصيرة‬ ‫تسلّق الجدران العالية...‬ ‫أو عبور الطرق المزدحمة.‬

Reis düz olsa Japonya'dan Amerika'ya o kadar kısa sürede gidemezsin

إذا كان Reis مسطحًا ، فلا يمكنك الانتقال من اليابان إلى أمريكا في مثل هذا الوقت القصير

Ancak kısa süre sonra ordunun Napolyon'un sancağına akın ettiğini gördü.

لكنه سرعان ما رأى أن الجيش يتدفق على راية نابليون.

Evet… durduğumuz yönden yaklaşık 15 mil uzakta, kısa süre önce

نعم ... على بعد حوالي 15 ميلاً في هذا الاتجاه من المكان الذي نقف فيه ، مؤخرًا ،

Kısa nefes kesici başarıları Hellenistik Çağ'da Yunanlı olarak hayat sürdü

عرفت الإنجازات الساحرة لحياته القصيرة في العصر الهلنستي

Olarak, Doğu ve Batı'da iki kamp kurmazlardı . Kısa süre sonra,

ادى لتشكل معسكرين في الشرق والغرب. سرعان ما تواجه في عدة

Korkunç mali bolluk ve durmayan geliştirme projeleri. Birkaç kısa yıl

وفرةٌ ماليةٌ رهيبة ومشاريع تنموية لم تتوقف. سنواتٌ قصيرةٌ

Üç saatten kısa süren muharebede, koca Roma ordusu darma duman oldu.

في أقل من ثلاث ساعات من القتال، تم القضاء على الجيش الروماني بأكمله

Kısa bir tartışmadan sonra Rahovoda halk Macaristan Kralı'na teslim olmayı kabul etti

في راهوفو، بعد مناوشات قصيرة وافق السكان على الاستسلام لملك المجر

Eğer aynı hattan geri dönersek, bu hattın en kısa rota olmadığını görürsünüz.

اذا رجعنا الان الى الكـــــرة الأرضية ، سترى ان هذا الخط لا يعتبر اقصر مسافة