Translation of "Sürede" in Arabic

0.004 sec.

Examples of using "Sürede" in a sentence and their arabic translations:

Bir hafta sürede tamamlanan

لقد اخترنا إكمال ثلاثة تمارين

Numidyalılar kısa sürede dağıldı.

لكن النوميديين سرعان ما انهزموا

Unutmayın, olabildiğince kısa sürede

‫تذكر، نحتاج للعثور على الترياق‬

Kısa sürede tekrar buluşalım.

لنلتقي مرة أخرى قريباً.

- Mümkün olduğu kadar kısa sürede gel.
- Lütfen en kısa sürede gel.
- Lütfen mümkün olduğunca en kısa sürede gelin.

من فضلك تعال بأسرع ما يمكن.

Bir yıldan kısa bir sürede,

في أقل من عام،

Bir yıldan az bir sürede

في أقل من عام ،

Umarım o enkazı kısa sürede buluruz.

‫أرجو أن نعثر على هذا الحطام سريعاً.‬

Bir saniyeden az sürede geri sarıyor.

‫تلفّها في هذا الجزء من الثانية.‬

Kısa sürede eve gelmem gerektiğini söyledi.

قالت أنه ينبغي علي أن أعود للبيت مبكرا.

Kısa sürede cevap vermediğim için üzgünüm.

عذرا لعدم الرد أبكر.

Dinlenmeden yürüme kısa sürede etkisini göstermeye başlamıştı.

المسير بأستمرا بدا وبسرعة بأرهاق الرجال والجياد

Bir saatten daha az sürede işi bitirdim.

لقد أنهيت العمل في أقل من ساعة

O beni kısa sürede ona yazmamakla suçladı.

اتهمتني بأني لم أكتب لها أبكر.

En kısa sürede senden bir cevap istiyorum.

أريد إجابة منك في أسرع وقت ممكن.

En kısa sürede bana yazsan iyi olur.

من الأفضل لك أن تبدأ في أقرب فرصة ممكنة.

6 aydan 12 aya kadar olan kısa sürede,

ما بين عمر الستة أشهر إلى سنة، في تلك النافذة الصغيرة

Bu, sandığınızdan daha kısa bir sürede gerçek olabilir.

ربما كان هذا اليوم أقرب مما تظنون.

Bir koca sığırı çok kısa bir sürede tamamen

زوج ماشية تماما في وقت قصير جدا

Ve Fransızlar kısa sürede ana düşmanın saflarına ulaştı.

وسرعان ما وصل الإفرنج إلى خط العدو الرئيسي!

Cenova Cumhuriyeti'nin yardımıyla kısa sürede filolarını birleştirdiler ve

جمهورية جنوة أساطيلها وانضمت إلى الحملة بعد فترة وجيزة،

Size kısa sürede e-posta yazmadığım için üzgünüm.

عذرا لم أرسل بريداً إلكترونيا أبكر.

Unutmayın, olabildiğince kısa sürede o panzehri bulup hastaneye yetiştirmeliyiz.

‫تذكر، نحتاج للعثور على الترياق‬ ‫وتوصيله إلى المستشفى بأسرع ما يمكن.‬

Böylece tartışma kısa sürede çığlık atan bir toplantıya dönüştü.

من هناك، انقلب النقاش بسرعة إلى مشاجرة.

...bunların hepsi çok kısa sürede en ufak şüphe yaratmadan gerçekleştirildi.

وكان هذا في الليل، وكل ذلك في مدة زمنية قصيرة ودون إثارة أي شكوك

Reis düz olsa Japonya'dan Amerika'ya o kadar kısa sürede gidemezsin

إذا كان Reis مسطحًا ، فلا يمكنك الانتقال من اليابان إلى أمريكا في مثل هذا الوقت القصير

Bir yıl ya da benzer sürede İngilizceye hakim olmak imkansızdır.

من المستحيل إتقان اللغة الإنجليزية خلال عامٍ واحد أو ما يقارب ذلك.

Ve boş boş etrafına bakındığını o birkaç saniyelik sürede bunların olduğunu söylüyor

ويقول أنه ينظر حولها بشكل فارغ في بضع ثوان

Bruce kız arkadaşı onu terk ettiğinde son derece üzülmüştü, ama kısa sürede atlattı.

كان بروس غضبانًا حين تركته خليلته، لكنه سرعان ما نسي الأمر.

Sayısını ve konumunu en kısa sürede yeniden gözden geçirmelerini ve saldırıyı iki saat geciktirmelerini tavsiye etti.

أعداد وتمركز قوات العدو وطالبوا بتأجيل الهجوم لمدة ساعتين.

Ama aynı zamanda kinini de asla unutmadı, herkesin bildiği gibi kısa sürede kaynaştı ve bir hakareti algılamada hızlıydı.

لكنه أيضًا لم ينس أبدًا ضغينة ، وكان معروفًا أنه قصير الانصهار وسريع لإدراك الإهانة.

Koru yakıldı, alevler yükseldi, ve kısa sürede bayan Askew ve arkadaş şehitleriyle ilgili geriye kalan bütün şey dökülen bir küller yığınıydı.

اضرمت النار في الغابة، واشتعلت النيران، وكومة من فتات الرماد هو كل ما تبقى من السيدة أسكيو وزملائها الشهداء.