Translation of "Görme" in Arabic

0.004 sec.

Examples of using "Görme" in a sentence and their arabic translations:

Görme nedenleri bendim.

ولهذا أنا سبب رؤيتهم له

- O, görme duyusunu kaybetti.
- O görme yeteneğini kaybetti.

فقد بصره.

Onu görme fırsatı kaçırmamalısınız.

يجب عليك أن لا تفوت فرصة مشاهدتها.

Görme yeteneğim muhteşem olmasına rağmen.

رغما أن نظري ممتاز.

Görme, koklama ve ekolokasyon kullanan...

‫عن طريق البصر والرائحة‬ ‫وتحديد الموقع بالصدى،‬

Henüz filmi görme fırsatım olmadı.

لم تسنح لي الفرصة لمشاهدة الفيلم.

Paris'i bir sefer görme şansım oldu.

أتيحت لي الفرصة لزيارة باريس.

Simone George: Mark'ı ilk gördüğümde görme engelliydi.

سيمون جورج: قابلت مارك عندما كان ضريراً.

Görme yetimi kaybetmenin 10'uncu yıldönümünde tamamladım.

في الذكرى العاشرة لفقداني بصري.

Bir olayı gerçek hâliyle görme yeteneğimi kapatıyorum.

تخليت عن قدرتي في تقييم أي وضع بجدية

Görme yetileri ise çok düşüktür bu yarasaların

قدرتهم على الرؤية منخفضة للغاية

Temsil edilirken görme beklentilerimin, başka insanların da beklentileri

لرؤية نفسي مُمَثلة في الثقافة بصورة حقيقية

Görme olarak değil, algı ve farkındalık anlamında bir kör nokta.

إنها نقطة عمياء، ليس من الرؤية، ولكن من الإدراك والانتباه.

Bu süre zarfında... ...hayvanlar âlemindeki en karmaşık görme yetisini geliştirdi.

‫وخلال تلك الفترة،‬ ‫طوّر أعقد حاسة بصر في مملكة الحيوان.‬

2014 yılıydı sanırım, bazı şeyleri çok daha yakından görme şansım oldu

أعتقد أنه كان عام 2014، كان لدي فرصة لرؤية الأشياء أقرب قليلا.

Bay Suziki oğlunu yurt dışında eğitim görme planından vazgeçmesi için ikna etti.

السيد. سوزوكي أقنع إبنهُ بالتخلي عن خطتهُ للدراسة بالخارج.

Bay Suzuki oğlunu yurt dışında eğitim görme planından vazgeçmesi için ikna etti.

السيد. سوزوكي أقنع إبنهُ أن يُسقِط خطتهُ للدراسة بالخارج.