Translation of "Muhteşem" in Arabic

0.007 sec.

Examples of using "Muhteşem" in a sentence and their arabic translations:

Muhteşem!

رائع!

Oldukça muhteşem, oldukça muhteşem.

إنها مذهلة للغاية، ومدهشة جدًا!

Renk muhteşem.

اللّون رائع.

Muhteşem kampanyalar var

وحملة كام "CALM" دموع كريس،

Muhteşem bir manzara!

‫يا له من مشهد رائع!‬

Planın muhteşem görünüyor.

تبدو خطتك جيدة.

Bu gerçekten muhteşem!

ذلك رائع حقاً!

Bu çok muhteşem.

هذا رائع.

Bu öğretmen muhteşem.

هذا المدرّس مذهل.

Arkadaki o muhteşem görüntü

تلك الخلفية المذهلة

Muhteşem bazı ortaklar bulduk

من ضمنهم حكومة الهند،

Bu muhteşem bir sonuç.

هذه نتيجة مذهلة

Ne muhteşem bir hava.

يا لروعة الجوّ!

Bu havai fişekler muhteşem.

هذه الألعاب النارية رائعة!

Görme yeteneğim muhteşem olmasına rağmen.

رغما أن نظري ممتاز.

Son derece muhteşem bir hayvan.

‫إنها حيوانات رائعة جداً.‬

Bence bu muhteşem bir şey.

هذا رائع بالنسبة لي.

-Senin gibiler de... -Muhteşem Uruguay!

- والمتنمرون أمثالك... - مذهل.

Bu sakin, muhteşem hayvanlardan şunu öğrendim;

فتعلمت من تلك الحيوانات الهادئة الجميلة

Muhteşem teknisyenlerimiz ona meyveli dondurma hazırladı:

وصنع له الفنيين المذهلين لدي وجبة صنداي:

Dolayısıyla da artık bu muhteşem özdeşlikleri

وبسبب ذلك يمكننا الآن اشتقاق هذه الكيانات الرائعة

Hayatı sevmenin en muhteşem yolu bu.

خلال سنوات حياتي التي تقارب 80 سنة.

Kayalığın üzerine çıktık. Muhteşem bir manzara.

‫وصلنا إلى قمة الجرف.‬ ‫يا له من مشهد خلاب.‬

Gerçekten muhteşem bir hayran temeli oluşturdum,

بنيتُ قاعدة جماهيرية رائعة حقًا،

Şu anda muhteşem İsviçre Alpleri'nin üzerinde uçuyorum!

‫أطير حالياً فوق جبال "الألب"‬ ‫السويسرية الخلابة!‬

Tamam, kalanını cebimde tutacağım. Muhteşem bir keşif!

‫حسناً، سأحتفظ ببقيته في جيبي.‬ ‫غنيمة هائلة!‬

Hepimizin hayran olduğu muhteşem kadın Helen Keller'dan

أريد البدء باقتباسٍ لهيلين كيلر

Gördüm ki bizim muhteşem bir beynimiz var

ووجدت أن لدينا دماغًا رائعًا

Ancak zirveye ulaşınca muhteşem bir manzaranın tadına varıyorsunuz.

لكن عندما تصل إلى القمة، تستمتع بمنظر رائع.

Son olarak da kendime muhteşem bir gelecek şehrinin

وفي النهاية، أسأل نفسي كيف أن مدينة فائقة الذكاء

Oldukça muhteşem ama burada önemli bir görevimiz var.

‫منظر بديع،‬ ‫ولكن لدينا مهمة هامة علينا الاضطلاع بها.‬

Muhteşem bir pizza Napoliten yapmak da mümkün olmuyor.

كيف ستُصنع لولا طماطم العالم الجديد؟

Vlad muhteşem bir düello ile Dan'ı rezil eder

ومرة اخرى فلاد يهين دان الثالث في مبارزة

Ince sıvalar kazındığında altından muhteşem eserler ortaya çıktı

عندما تم كشط اللصقات الدقيقة ، ظهرت القطع الأثرية الرائعة من الذهب.

Ya da muhteşem manzaralı bir teknedeki restoran gibi fikirlerdir.

أو مطعم على قارب يطل على منظر خلاب.

Yüksekliğe ulaşan muhteşem Empire Style gökdeleninin inşasına tanık oldu.

اربعمائةٍ وواحدٍ واربعين متراً مع هوائي التلفاز المثبت عليها.

Fakat belki de daha muhteşem olan başka bir sebep vardır.

ولكن هناك شيء آخر ربما يكون أكثر إدهاشًا.

, General Victor'un çok önemli desteği sayesinde muhteşem bir zafer kazandı.

من تحقيق نصر رائع بفضل الدعم الحاسم من الجنرال فيكتور.

Bunun sonunda muhteşem bir etkileşim ve derin bir güven oluşabilirdi

‫كان يمكن أن ينتهي الأمر‬ ‫بتواصل مذهل وثقة كبيرة بيننا‬

Ertesi akşam, tahtın ilahi hakkı, gece gökyüzünde muhteşem bir kuyruklu yıldız tarafından teyit edildiğini iddia eder.

تم تأكيد حقه الإلهي في العرش في الليلة التالية بمذنب مذهل في سماء الليل