Translation of "Sefer" in Arabic

0.010 sec.

Examples of using "Sefer" in a sentence and their arabic translations:

Bu sefer

هذه المرة العمل

Bu sefer gönüllü olmak istiyordum.

هذه المرة لأني أردت أن أصبح متطوعة

Bu sefer de Nepal Başbakanı

في هذه المرة، قام رئيس وزراء (النيبال)

Bu sefer insanlığın sonunu getiriyor

هذه المرة هي نهاية البشرية

Bu sefer karınca av değil

هذه المرة النملة ليست فريسة

Bu sefer garipliğimiz Times Meydanında

هذه المرة الغرابة لدينا في تايمز سكوير

Birçok sefer fazla yüklü araçlara sığıştık.

في أحيانٍ كثيرة، كنا نُحشر فى عربات مكتظة بالركاب.

Peki bu sefer değişen şey neydi?

إذن، ما الذي جعلني أفعل ذلك في تلك المرة؟

Artık bu sefer minibüs şöförünü oynuyor

الآن هذه المرة لعب سائق الحافلة الصغيرة

Bu sefer aynı mücadeleyi çalınmasında gösteriyor

هذه المرة يظهر نفس النضال في سرقته

Bu sefer nerede olduğu bilinmiyor üstelik

هذه المرة من غير المعروف أين هو

Bu sefer iş muhalefeti eleştirmeye geldiğinde

هذه المرة عندما يتعلق الأمر بانتقاد المعارضة

Bu sefer ise oyma olarak çizilmiş

هذه المرة تم رسمه كنقش

Biz zamanda yolculuk yapabiliriz bu sefer

يمكننا السفر في الوقت المناسب هذه المرة

Bunu kazanamayacağız, bu sefer bizi yakaladılar!

لن نفوز بهذا ، لقد أمسكوا بنا هذه المرة!

O bu sefer zamanı Bizansa, özellikle

معتمدا بشكل كبير على البيزنطيين ولكن على وجه الخصوص على سلاح الفرسان الثقيل للصرب

üstelik bu sefer başkan seçilmişti bile

علاوة على ذلك ، تم انتخاب الرئيس هذه المرة.

Gelecek sefer Nara'yı ziyaret etmeyi umuyorum.

آمل أن أزور نارا المرة المقبلة.

Paris'i bir sefer görme şansım oldu.

أتيحت لي الفرصة لزيارة باريس.

Bu sefer bana farklı bir şey söyledi.

وثم، قالت لي شيئًا مختلفًا:

Ve sahiden bu sefer şansımız yaver gitti.

‫وقد حالفنا الحظ هذه المرة.‬

Ama bu sefer şansımız yaver gitmedi dostum!

‫ولكن في هذا لم يحالفنا الحظ يا صديقي!‬

Ama bu sefer, yeni bir ses duydum.

ولكنني سمعت صوتاً جديداً هذه المرة،

Ama bu sefer sadece Çin'in hikayesi değil.

ما عدا أن هذه المرة لا يتعلق الأمر بالصين.

Bu sefer daha çok besine ihtiyacı vardır

هذه المرة يحتاج إلى المزيد من الطعام

Belki bu sefer sadece yiyecekten ibaret olmaz.

وربما لا يقتصر الأمر على الطعام فقط.

Doğu Anadolu`ya yeni bir sefer planlıyordu.

لحملة أخرى في شرق الأناضول.

Sadece bu sefer sana ödünç para vereceğim.

سأقرضك مالً هذه المرة فقط.

Ya bir dahaki sefer mükemmel bir yere gittiğinizde

ماذا لو في المرة القادمة التي تزور فيها مكاناً رائعاً،

Bu sefer farklı çeşitlerdeki birkaç gizli obje ile.

في هذه المرة، اعتمدنا أجساماً مختبئة متنوعة.

Hayır, oraya ulaşamıyorum. Belki bir dahaki sefer ulaşabilirim.

‫كلا، لا يمكنني الوصول إليها.‬ ‫سأصل في المحاولة التالية.‬

Bu sefer ona tekme atılırdı. Yahu çok zevkliydi

هذه المرة رُكل. كان ياهو ممتعا للغاية

Fakat Amerika'nın bu sefer savaşı Rusya'yla devam etti

لكن حرب أمريكا استمرت هذه المرة مع روسيا

Bu sefer yiyecek lokma bulamayınca sizce ne yapacaklar?

ماذا تعتقد أنهم سيفعلون عندما لا يستطيعون العثور على لدغة الطعام هذه المرة؟

Bizim örneğimiz 605 kişilik standart güçte sefer taburu.

مثالنا هنا لديه 605 رجال ، قوة نموذجية لكتيبة في الحملة.

Bu sefer kızı mümkün olduğunca dikkatli bir şekilde

وقالت الابنة بكل دبلوماسية ممكنة،

Bu sefer ki durağı bir aktrist le evleniyor

هذه المرة تزوجته ممثلة

Ve bu sefer Kuzey Kore'yi de ekleyerek yasağı değiştirdi.

وغيره بإضافة كوريا الشمالية،

O enerji bu sefer bizim olduğumuz tarafa doğru gelecek

هذه الطاقة ستصل إلى الجانب الذي نحن فيه هذه المرة

Yine o bakımlardan bir tanesi cumhuriyet dönemi bu sefer

مرة أخرى ، أحد هذه الجوانب هو الحقبة الجمهورية هذه المرة.

Polizei almanyada yaşayan bir çöpçüydü bu sefer Kemal Sunal

كان polizei زبال يعيش في ألمانيا هذه المرة كمال سونال

John Titor adında bir adam karşımıza çıkıyor bu sefer

هذه المرة يظهر رجل يدعى جون تيتور.

Adam bu sefer geçmişi neden değiştiremedim diye arayışlara giriyor

هذه المرة يبحث الرجل عن سبب عدم تمكني من تغيير الماضي

Ama bu sefer, kararları sizin verdiğiniz yeni bir interaktif macerada,

‫ولكنني بحاجة لمساعدتك هذه المرة،‬ ‫في مسابقة تفاعلية جديدة،‬

çünkü bu sefer derinlik var ama yine su kütlesi yok

لأن هذه المرة يوجد عمق ولكن مرة أخرى لا يوجد جسم مائي

Davacı filminde ise bu sefer sorun bizim yargı sistemimizde dedi

هذه المرة المشكلة في نظامنا القضائي

Bu sefer bir kadın hakkındaki cinsiyetçi söylemleri kayıt altına alındı

هذه المرة تم تسجيل الخطاب الجنسي حول امرأة

Bu sefer burada ki eleştiri orta sınıf geçinmeyi sağlayan insanlara geldi

هذه المرة جاءت الانتقادات إلى الأشخاص الذين كسبوا رزق الطبقة الوسطى

Dünyanın döndüğü tarafa doğru ilerlersek bu sefer ileriye doğru gideriz zamanda

إذا تحركنا نحو جانب العالم ، هذه المرة نمضي قدمًا في الوقت المناسب

Bu sefer 'Hack the Moon: Unsung Heroes of Apollo' önerisinde bulunmak istiyoruz.

هذه المرة نود أن نوصي بـ "Hack the Moon: Unsung Heroes of Apollo".

Daha önceleri kazık gibi gergin çizilen insanlar yerine bu sefer relax bir görüntü verildi

بدلاً من الأشخاص الذين تم رسمهم مثل كومة من قبل ، هذه المرة تم إعطاء صورة مريحة.

Kurtarmak için çok çalıştı ve 1813'te Almanya'daki sefer boyunca hizmet etti. Şimdiye kadar, Napolyon'un

فلول الجيش ، وخدم طوال الحملة في ألمانيا عام 1813. حتى الآن ، قام أعداء نابليون

Aslında engelliyor fakat kadın yine bu sefer aynı saatte farklı bir bölgede farklı bir şekilde yine ölüyor

في الواقع إنه يحجب ، ولكن هذه المرة تموت المرأة مرة أخرى في منطقة مختلفة في نفس الوقت هذه المرة.